Paylaş
GEÇTİĞİMİZ haftalarda International Herald Tribune Gazetesi'nde üç gün üst üste üç haber yorum yayımlandı. Yazı aslında Washington Post Gazetesi'nden aktarılmış.
İlk yazı 29 Ekim tarihinde yayımlandı.
KİMSE DEĞİNMEDİ
O günden beri acaba kim değinecek diye bekliyorum. Sadece Zaman Gazetesi'nde küçük bir alıntı yapılmış.
Demek ki ötekilerin işine gelmediği için ilişmemişler.
Dizinin konusu şuydu:
‘‘ABD dış politikasında askerlerin ağırlığı artıyor.’’
Yazı, ABD Hükümeti'nin Pakistan'da askeri darbe yapan General Pervez Müşerref'e gönderdiği protesto yazısı ile başlıyor.
Müşerref bu yazıya, ancak iktidar koltuğuna oturduktan sonra cevap vermiş.
Ama cevabını verdiği insan ilginç.
Müşerref, Clinton'ı veya ABD Dışişleri Bakanı'nı aramamış.
Onun yerine Amerikan Deniz Kuvvetleri komutanlarından General Antohny Zinni'yi telefonla aramış.
Üstelik telefon ettiği sırada Zinni, Mısır'da ABD Savunma Bakanı Cohen ile birlikteymiş.
Üstelik de Cohen, General Zinni'nin basına demeç vermesine pek sıcak bakmıyormuş.
Müşerref telefonda ‘‘Tony’’ diyerek şöyle devam etmiş:
‘‘Bak sana yaptığımı anlatayım.’’
Zinni kimdir?
Gazete onu şöyle tarif ediyor:
‘‘Zinni, ABD Merkezi Komuta Heyeti'nin başıdır. Son üç yıl içinde özellikle Ortadoğu'daki denizaşırı operasyonlarda bütün sivil diplomatlardan daha fazla siyasi etkisi olan kişidir.’’
Zinni 135 kiloluk dev bir adam. Takma adı ‘‘Godfahter’’.
Yani ‘‘Baba’’.
Gençliğinde Philadelphia'nın İtalyan bölgesinde vergi memuruymuş.
ROMALI PREKONSÜL
Bu yazıdan öğreniyoruz ki, ABD ordusu içinde dört kişiden oluşan ve ‘‘Sinks’’ diye telaffuz ettikleri (CINC's) çok önemli bir birim varmış.
Bu dört komutandan biri Zinni'ymiş.
Gazete bunu, Roma İmparatorluğu'ndaki ‘‘prokonsül’’lere benzetiyor.
Amerikan dış politikasının çok köklü, yarı özerk ve konvansiyonel olmayan bir birimi olarak değerlendiriliyor.
Sivil diplomatlar bu grubun dış politikadaki etkisinin artmasından rahatsızmış.
MAYMUN BİLE YEMİŞ
Ama bu şikáyetlere karşı Amerikan Kongresi ne yapmış biliyor musunuz?
Dışişleri Bakanlığı ve sivil yardım bölümünün bütçesini belirgin biçimde kısarken, CINC's'in bütçesini büyük ölçüde artırmış.
Yani Kongre, bu askeri diplomatlara ‘‘Yürüyün’’ demiş.
Bugün bu askeri diplomat grubunun kullandığı yıllık bütçe 380 milyon dolara ulaşmış durumda.
General Zinni, geçen ay emekliye ayrılıncaya kadar, Soğuk Savaş sonrasında ABD'nin askeri rolünün belirlenmesinde en etkili şahıs olmuş.
Etkisi o kadar artmış ki, sonunda Washington Post son gezilerinden birine muhabir yollamış.
Bahreyn, Kırgızistan, Kazakistan, Türkenistan ve Özbekistan'ı kapsayan son gezinde iki hafta içinde tam 44 saat havada kalmış.
Bu bölgeye son iki yılda ikinci gidişiymiş.
İzlediği konular ise, petrol, doğal gaz, terörizm ve Rusya.
Üç yazıyı da okudum.
Kimse ‘‘Senin petrol ve doğal gaz işiyle ne ilgin var’’ demiyor.
General Zinni gittiği ülkelerin halklarıyla çok sıcak ilişkilere girmiş.
Mesela Vietnam Savaşı sırasında Vietnamlılarla birlikte bütün tehlikelere göğüs germiş. Onlarla birlikte maymun ve yılan yemiş.
Amerikan hükümeti emrine bir Boeing 707, üç pilot, altı mekanisyen, bir yakıt operatörü, iki seyir operatörü tahsis etmiş.
Altı büyükelçi ile birlikte katıldığı bir toplantıda, en öndeki protokol arabasında o oturuyormuş.
Bu yazıyı şundan yazıyorum.
Son yıllarda belli bir aydın çevresinde Türk ordusunun rolü durmadan sorgulanıyor.
Bunlar, dış politikada ordunun ne işi var demeye kadar getiriyorlar.
DİPLOMASİ DERSİ
Olur olmaz yerlerde askere, orduya sataşmak moda oldu.
İşte size dünyanın en demokratik ülkelerinden birinden diplomasi dersi.
Onlar yapabilir, bize ne derseniz, o başka iş...
Paylaş