Kendinden büyük kadınla aşk

DÜN, sitenin yüzme havuzunda giyiniyordum.Yan taraftan, mutlu bir insanın sesi geliyordu.

Kendinden büyük kadınla aşk
Genç bir adam, Beatles’ın "All you need is love" şarkısını söylüyordu.

"Kaç yaşındasınız" diye sordum.

32 yaşındaymış, ama yaşından genç duruyordu.

"Bu şarkıyı sizin yaşınızdayken ben de söylüyordum. Ama sizin yaşınızdan 10 yıl önce de söylüyordum" dedim.

"Bunu bana söylemeniz ne güzel" diye cevap verdi.

Bir şarkının nesillerden nesillere nasıl büyük bir kudretle geçtiğini bir kere daha anladım.

Sonra düşündüm. Acaba o şarkının kudreti nereden geliyor?

Kolayca akılda kalan melodisi mi?

Yoksa, "İhtiyacın olan şey aşktır" diyen sözlerdeki o şahane provokasyon mu?

* * *

Öğleden sonra gazetedeki odamda, "Vanity Fair" Dergisi’nin son sayısını okuyordum.

Orada 40 yıla yakın süredir hayatımdan çıkmayan bir başka şarkının filmiyle ilgili çok güzel bir yazı vardı.

Mrs. Robinson şarkısını meşhur eden "Graduate" (Mezuniyet) filminin nasıl çekildiği anlatılıyordu.

Genç kızlar için bilemem, ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim:

Her delikanlının hayalinde mutlaka, kendinden yaşça büyük bir kadınla sevişmek vardır.

"Graduate" filmi işte bu yüzden bizim neslimizin hafızasında çok özel bir yer tutmuştur.

Birçoğumuz kendimizi Dustin Hoffman yerine koymuşuzdur.

Aynı bizler, yatağımızda bir Anne Bancroft hayal etmişizdir.

Daha doğrusu Anne Bancroft değil de, çevreden, mahalleden, tanıdıklardan birini.

* * *

Size bir şey soracağım.

Hiç, o filmde Benjamin rolünde Dustin Hoffman yerine Robert Redford’u düşünebilir misiniz?

Anne Bancroft’un yerine de Ava Gardner’ı?

Ben Anne Bancroft’un yerine Ava Gardner’ı düşündüm.

Ava Gardner hayatımın kadınlarından biri olduğu için, "Hatta daha iyi bile olabilir" dedim.

Ama Dustin Hoffman yerine Robert Redford’u asla...

Bu soruyu sordum, çünkü filmin çekim kararı alındıktan sonra yapılan ilk casting’de bu isimler varmış.

Ava Gardner’dan başka Natalie Wood, Ann Margret, Tuesday Weld, Hayley Mills düşünülmüş.

Benjamin rolü için Warren Beatty, Steve McQueen, George Hamilton’ın isimleri gündeme gelmiş.

Ama cast’ı hazırlayanlardan biri, "Bunların hepsi sarışın ve uzun boylu. Bizse Güney Kaliforniyalı, kısa boylu birini arıyoruz" demiş.

* * *

Filmin yönetmeni Mike Nichols isim ararken, Dustin Hoffman, Off Broadway’de zorla geçinen bir aktördür.

Tek başına bir ev kiralayamadığı için, Gene Hackman ve onun karısıyla aynı apartmanı paylaşmakta, Macy’s mağazasında oyuncak satmakta, New York Psikiyatri Enstitüsü’nde stajyer olarak çalışmaktadır.

Kendisine bu rol teklif edildiğinde önce kitabı okur ve sonra telefonla Mike Nichols’u arayıp şunu söyler:

"Ben bu rol için doğru insan değilim. Adam çok nazik ve WASP (Amerika’nın yönetici elitini oluşturan, Beyaz, Anglosakson, Protestan orijinli). Size en uygun isim Robert Redford’dır."

Mike Nichols, "Yani Benjamin, Yahudi değil mi demek istiyorsun" deyince Hoffman, "Evet, adam süper bir WASP" cevabını verir.

Mike Nichols, "Ne biliyorsun, belki de adam içinden Yahudi’dir" der ve ekler:

"Neden gelip bir deneme yapmıyorsun?"

60 ve 70 kuşağının her erkeğinin içinde bir Benjamin vardır ve o Benjamin işte böyle doğmuştur.

Ne Robert Redford kadar ilah gibi yakışıklı, ne Herkül gibi kaslı, adaleli.

Tamamıyla bizden biri.

Dustin Hoffman hepimizi şu rüyaya inandırmıştır:

"Bir gün sizin de hayatınızda yaşça büyük, tecrübeli ve güzel bir kadın olabilir."

Bizim kuşağımız o tatlı rüyayı, Dustin Hoffman gibi mahalleden birine vekáletname vererek yaşamıştır.

O duygu, bütün hayatımız boyunca hiç vicahiye çevrilmemiş olsa da, rüyası bize yetmiştir.

* * *

İşte böyle aradan 40 yıl geçse bile, yan taraftan bir mutlu şarkı gelince, o duygu hemen depreşir.

"İhtiyacınız olan şey aşktır."

Bazen de bizden büyük biriyle...
Yazarın Tüm Yazıları