Paylaş
Beni siyaset yazmaktan kurtarır; sizleri de yazdıklarımı okumaktan.
Tabii arada olan, hayatını bana küfretmekle geçiren biçarelerin günlük rızkına olur.
Mehmet Bey, yine kulaklarınızı çınlatacağım. Etraf kurşun gibi ağır; sperm kokuyor.
* * *
Tahmin ettiniz değil mi, bodoslama biçimde Tom Cruise-David Beckham olayına giriyorum.
Kimsenin günahını almak istemem. Zaten alamam, çünkü ortada bir günah falan da yok.
Dramarama adlı internet sitesinin yalancısıyım.
Katie Holmes’un, Tom Cruise’dan ayrılma meselesi, sandığımız gibi Scientology tarikatı falan değilmiş.
Kadın, kocasını yatakta David Beckham’la basmış.
Bu olayı duyunca Google’a girip, “Tom Cruise-David Beckham” yazdım.
Tam 43 milyon sayfa açıldı önüme.
Sonra, konuyu daraltıp “Tom Cruise-David Beckham gay” yazdım.
Tam 19 milyon 400 bin sayfa açıldı.
Söyler misiniz, Ertuğrul Özkök böyle bir olayın dışında kalabilir mi?
(Kendimden üçüncü tekil şahıs olarak söz etmek kulağıma giderek hoş geliyor. Adeta abide bir kişilik gibi görüyorum kendimi. İlerde bir psikiyatra gidip, divanında bunun da tahlilini yaptıracağım.)
* * *
Olayı ilk duyduğumda yanlış anlamışım. Sandım ki, Tom Cruise, karısını David Beckham’la sevişirken gördü.
(ÖNEMLİ NOT: Bakın aldatma kelimesini kullanmıyorum.)
O an şöyle düşündüm: Her ikisinin de birlikte olması için gerçekçi sebepleri var.
- Victoria Beckham blumik ve çekilmez bir kadın.
- Tom Cruise çekilmez bir erkek.
Meğer olay böyle değilmiş. Katie Holmes kocasını yatakta David Beckham’la basmış.
(ÖNEMLİ NOT: İki erkek olunca nedense basmak falan gibi fiileri daha rahat kullanıyorum. Bunu da psikiyatrıma soracağım.)
Tuhaf bir şey, işin doğrusunu öğrenince de hiç şaşırmadım.
- Neticede Victoria Beckham hâlâ blumik ve çekilmez bir kadın.
- Buna Katie Holmes’u da ekleyebilirsiniz. Tom Cruise için zaten çekilmez demiştik.
- Bu durumda bir tek David Beckham mı dışarda kalıyor?
- Hayır arkadaşlar; üzgünüm, o da çekilmez bir adam.
Haber doğruysa herkes için mutlu son.
Scientology gibi feci sıkıcı bir sebepten dolayı ayrılmaktan çok daha eğlenceli ve insanoğluna yakışan bir “şiddetsiz geçimsizlik” olayı.
‘Kıçına tekme atma’ lafını okuyunca pirelenmiştim
BEN iyi bir gazeteciyim. O cümleyi ilk işittiğim an pirelenmiştim.
Tom Cruise, bitmek tükenmek bilmeyen “Görevimiz hâlâ tehlike” filmlerinin 4’üncüsünün promosyonu için Londra’daydı ve Mirror gazetesine konuşmuştu.
Aynen şöyle demişti:
“David Beckham’la bir aksiyon filmi yapmak istiyorum. Adamı, birinin kıçına şut atarken görmek çok güzel bir şey olurdu.”
Allah aşkına şu lafın metaforik yüküne bakar mısınız? İstiap haddini fazlasıyla aşmış değil mi.
SIK SIK ‘BİRLİKTE FOTOĞRAF ÇEKTİRMEYE’ GİDİYORLAR
Tabii asıl şüpheler, o bitmez tükenmez birlikte fotoğraflarla başladı. Tamam karı-koca hep birlikte olunca aile fotoğrafı deyip geçiyorduk.
Ancak ikisinin durmadan birlikte poz vermesi.
Vallahi yine bazı internet dedikoducularının yalancısıyım, durmadan “Fotoğraf çektirmeye gidiyoruz” diye birlikte evden çıkıyorlar ve iki üç saat toz oluyorlarmış.
Doğrusu bunu ben de anlamıyordum. Hadi Tom Cruise için 10 yıldan beri gay’dir dedikoduları yapılıyordu.
Ama David Beckham, sağlıklı bir hetero olarak biliniyordu. Hoş ben onun da bu Uber metroseksüel görüntü altında, haddinden fazla mutlu bir evli erkek raconundan pimpiriklenmedim değil.
Yine de bunu, içimdeki “kötü”ye vermiştim.
ÜNLÜ SPORCULARIN KARARLARINI ETKİLERMİŞ
Grant Whal’in yazdığı “The Beckham Experiment” adlı kitapta bir cümle dikkatimi çekmişti. Tom Cruise, ünlü sporcuların kararları üzerinde çok etkilidir diyordu. Tabii insanın gözüne hemen kaslı bir sporcu geliyor.
Yazdığına göre Beckham’ın Los Angeles’a transferinde onun büyük etkisi varmış.
Doğrusu ciddiye almamıştım.
Ne de olsa adam, Jerry Maguire filminde bir spor ajanını oynamıştı. O günlerde iyi yanım ağır basıyordu, “Sporcularla değil, sporla ilgili” diye düşünmüştüm.
Ayrıca dedikodular ayyuka çıkınca, son yıllarda birlikte fotoğraf çektirme bağımlılığından kurtulmuşlardı.
Takip edebildiğim kadarı ile, bir kere 2010’da Lakers’ın bir maçında birlikte görünmüşlerdi.
Birlikte son fotoğrafları ise bu yılın Vanity Fair Oscar Partisi’ndeydi.
SİZCE İLK OLARAK NEDEN ONUN KARISINA ANLATTI
Gelelim, yılın magazin haberine.
Acaba bu doğru mu, yoksa yakıştırma mı?
İki ipucu var.
BİR: Anladığım kadarı ile olay yeni değil. Katie Holmes bir arkadaşına, “İlişkimiz 6 ay önce yapıştırılamayacak şekilde koptu” demiş.
Bu sözler bana, olayın sanki Scientology tarikatından daha ciddi bir şeye dayandığı izlenimi veriyor.
İKİ: Boşanma olayını önce Beckham’ın eşi Victoria’ya anlatmış.
Tabii insan merak ediyor. İkisini gerçekten basmışsa, bunu Beckham’ın karısı Posh Spice’a da anlatmış mıdır?
Doğruysa ve anlattıysa, o niye ayrılmıyor.
Karar veremedim.
O nedenle, çok büyük bir merak ve iştahla, People ve US Weekly dergilerinin kapağını bekliyorum.
Onu da size anlatırım.
Katie Holmes için Scientology meselesinden boşanmaktan; sizin için de benim siyasi yazımı okumaktan daha iyidir.
Tabii memleket için de...
(TO BE CONTINUED.)
Yani devamı var.
Paylaş