‘İşret’ten vazgeçersem kardeş olacağız

* * *

Medya Radar sitesi yazarı Alev Gürsoy Cimin’e verdiği mülakatta şöyle diyor:
“Namaz kılsın, işretten vazgeçsin kardeş olalım...”

* * *

Namaz kılmak ne demektir biliyorum...
“İşret” kelimesinin ne anlama geldiğine Osmanlıca-Türkçe sözlükten baktım.
“İçki içme, alkollü içki kullanma...”

* * *

Namaz kılmıyorum... İçkiye gelince, sağlığım el verdiğince kararında içmeye devam edeceğim.
Bu durumda onunla kardeş olamayacağız.

* * *

Peki bu durumda onun gözünde nerede olacağım:
Abdurrahman Dilipak onun gözündeki statümü şöyle açıklıyor:
“bugün sadece yurttaş. başkalarının temel haklarına açık ve yakın bir tehlike oluşturmadığı sürece yoluna gidebilir.”

* * *

Anlaştık, buna razıyım...
O zaman şunu konuşalım.
O ve ben, hepimiz birlikte nasıl yaşayacağız.
Dilipak kendi konumunu şöyle anlatıyor:
“Ben adaletten, barıştan, hürriyetten yana, tarih, kültür, gelenek merkezli, katılımcı, çoğulcu, şeffaf, insan haklarına saygılı bir hukuk devleti hayal ediyorum.”
“Bak kardeşim” diyeceğim ama o kardeş kabul etmediği için, “Bak arkadaş” diyor ve devam ediyorum:
“Şu söylediklerin var ya, Allah önünde yemin ediyorum ben de aynısını istiyorum.”

* * *

Yani diyeceğim....
İlle de kardeş olmamız gerekmiyor...
Aynı ülkenin vatandaşları olarak bu duygularla yaşayalım...
Senin “muhafazakâr vicdanın”, benim de “seküler vicdanım” olsun yeter...
Kardeş olmasak bile kardeşmiş gibi yaşar gideriz.

Gözlerimi kapattım, karşımda sanki Adele söylüyordu

SAHNEDE biraz utangaç ve içine kapanık duruyor.
Mikrofonu tutuşu bile utangaç... Yan tarafta onun yaşına yakın bir başka kız çocuğu elektrikli piyanonun başında.
Biraz sonra söylemeye başlıyor...
Masadaki herkes hayretler içinde...
13 yaşında utangaç bir kız çocuğu değil karşımızdaki... Resmen Adele kadar farklı ve çarpıcı bir ses... Mükemmel bir İngilizce, mükemmel bir caz gırtlağı ile hepimizi hayran bırakıyor.
Önceki akşam Vodafone’un kadın farkındalığı için yürüttüğü “He for she” gecesindeydim.
Vodafone geliştirdiği “Düşler Akademisi” programı çerçevesinde “Social Inclusion Band” isimli bir orkestra kurmuş.
Solisti Çağla Karaali isimli
bir kız...
Hayretler içindeyim...
Lütfen girip YouTube’da dinleyin...
Ne demek istediğimi anlayacaksınız...

YILIN İLK İDDİASI

Ondan da böyle bir  resim gelecek mi

BİZİM âlemde herkes şundan emin.
Ahmet Hakan İskoçya’ya gitti ya...
Oradan mutlaka şöyle bir yazı yazacak:
“İskoçya’ya gidenlerin yapması gereken 10 şey...”

* * *

Ondan önce giden kıdemliler neler yapıldığını aşağı yukarı biliyor.
Mesela bir madde şu olacak:
Kartal, şahin gibi eğitilmiş yırtıcı kuşlar getirilecek.
Ahmet Hakan bunlardan birini kolunun üzerine alacak ve poz verecek.
Havaya fırlatılan plastik hedeflere tüfekle ateş edecek.
Tabii bol miktarda malt ve blend viski içecek.
Yani işret edecek...
İskoç geleneğine uygun “kilt” giyilecek...

* * *

İşte mesele burada soru haline geliyor.
“Yozgatlı Ahmet, İskoç etek giyer mi...”
Dün konuştuğum kişilerin kafası karışıktı.
Özellikle eski mahallesinden bir grup diyor ki, “Etek, delikanlılığa uymaz...”
Kimi de diyor ki, “Ne yani Atiye Sokak’ın çocuğu Ahmet Hakan böyle seksist bir endişe taşır mı...”

* * *

Kilt, İskoçya’nın “Cesur Yürek” kıyafetidir. Yani İskoç’un bağımsız ruhunun sembolüdür.
Boynuna fular
takan, Neşet Ertaş dinleyen, folklora, özgürlüğüne bağlı Ahmet Hakan, İzmirli Ertuğrul Özkök’ten bile daha rahatlıkla kilt giyebilir.

* * *

Şu an için benim tahminim şu.
Ahmet kilt giyecek.
Fotoğraf çektirecek.
Ama bu fotoğrafı ne Instagram’da, ne de köşesinde paylaşacak...
Buyurun iddia açıldı...

20 MİLYAR

APPLE 2014 yılı rakamlarını açıkladı. Geçen yıl App Store’dan sattığı uygulamalardan elde ettiği gelir 20 milyar doları bulmuş. Peki bundan şirkete kalan para ne kadar? Apple sattığı her
1 dolarlık uygulamanın 30 cent’ini alıyor. Cebine kalan
parayı siz hesaplayın.