Paylaş
Öndeki kırmızı bir tişört giymiş. Hafifçe ayağa kalkmış vaziyette pedal çeviriyor.
Arkasındaki ise bisiklete daha klasik biçimde oturmuş.
Her ikisinin de boynunda çalıştıkları şirketlere ait kimlik kartları asılı.
Kimlik kartlarının üzerinde “Google” yazıyor.
STAJYER FİLMİNİN SÜRPRİZ AKTÖRÜ
Beni San Francisco Havaalanı’ndan alıp Palo Alto’ya götüren şoförüm Abraham’la sohbet ederken, bir yandan da iPad’imden son Los Angeles haberlerini okuyorum.
Bisikletteki iki erkek, 7 Haziran’da vizyona çıkacak olan “The Internship” (Stajyer) filminin iki aktörü Vince Vaughn ve Owen Wilson...
Ama filmin asıl oyuncusu Google...
Çünkü iki erkek, eski işlerinde düş kırıklığına uğrayınca Silikon Vadisi’nde ikinci bir hayat şansı arıyorlar ve Google’a stajyer olarak giriyorlar.
Film ekibi 2 gün boyunca Google kampusunda çekim yapıyor. Şirket bunun için hiçbir para almıyor.
Geliyorum en ilginç habere...
58 milyon dolar bütçeyle hazırlanan filmde, Google’ın iki kurucusundan biri olan Sergey Brin de iki defa görünüyor. Birinde o da, Silikon Vadisi’nin sembolü olan bisiklet üzerinde...
Bu filmle Silikon Vadisi Hollywood’la buluşuyor...
Bense biraz sonra vadinin başkenti Palo Alto’da, Vuslat Doğan Sabancı’nın koyduğu isimle, Hürriyet’in “3.0 dönemini” açacak olan genç ekibiyle buluşacağım.
İstanbul’da çizdikleri yeni vizyonu, şimdi Palo Alto’ya taşıyorlar.
Silikon Vadisi’nin yükselen yıldızlarına Hürriyet’in yeni dönemini anlatacaklar. Onlarla bu projeyi konuşacak, Türk medya mesleğinin dönüşümünün adımlarını atacağız.
İki gün boyunca Palo Alto’nun en dinamik şirketlerinden biri olan TİBCO’nun bir salonuna kapanıp, öğle yemekleri dahil sadece “Hürriyet 3.0” hayal edeceğiz. Yani dijital çağının yeni dönemini...
BÜLENT DUVARDAKİ YAZIYI GÖRÜNTÜLEYİNCE VİVEK GÜLÜYOR
TİBCO’nun kurucusu Ranadivé Vivek, Hürriyet tarihinin belki de en önemli toplantılarından birini başlatmak üzere salona girerken Hürriyet Web’in genç yöneticisi Bülent Mumay, duvarı baştan sona saran şu yazıyı akıllı telefonuyla görüntülüyordu:
“İcat edilebilecek her şey icat edilmiştir.”
Bu lafı söyleyen kişi Amerikan Patent Ofisi Başkanı Charles H. Duell’di.
Yıl 1899’du..
Ranadivé gülerek Bülent’e bakıyor...
Yüzündeki muzip ifade, tarihin en aptal laflarından birinin, tarihin en “akıllı” şirketlerinden birinin duvarına yazılmasının mizahını da izah ediyordu.
Yarın bile değil, daha o gün, Silikon Vadisi’nin bir yerlerinde bazı şeyler keşfediliyordu.
Ranadivé Vivek, ince yapılı bir Hintli... Hikâyesi, Silikon Vadisi’nde binlerce başarı hikâyesinden biri.
1957’de Mumbai’de doğmuş. Yoksul bir ailenin çocuğu ama küçük yaşta kafasına MIT ve Harvard’da okumayı takmış.
O günlerde Hindistan hükümetinin dışarıda okuyacak çocuklara verebileceği bir doları bile yok. Ama o, merkez bankası başkanının evinin önünde yatmış ve 50 doları koparıp Amerika’ya gitmiş.
MIT ve Harvard... Arkasından dijital dünyaya ilk imzasını attığı iş. Wall Street’i dijital çağa geçiren adam diye biliniyor.
Arkasından Palo Alto...
O SALONA HÜRRİYET’TEN ÖNCE ŞU DEVLER GİRMİŞ
Şirketini şöyle tarif ediyor:
“Real time computing company...”
Yani, “Gerçek zaman işlem şirketi...”
Dev şirketlerin gerçek zaman ilişkilerini düzenleyen programları geliştirmiş. Kimler yok ki;
Fedex, Amazon, eBay, AT&T’nin iPhone’a geçişi...
Sonra spor dünyası.
NBA, NFL...
Hepsi başarılı sonuçlar...
Ve bu harika adam şimdi Hürriyet’in yeni neslinin 3.0 dönemini açacak projeleri konuşmaya başlıyor.
En yakın yardımcısı müthiş bir Türk; Murat Sönmez...
Ekipte bir Çinli, biri İtalyan asıllı iki Amerikalı var.
Hedef büyük. Hürriyet vizyonunu bir model olarak sadece Türkiye’ye değil, Silikon Vadisi’ne de taşımak.
Yani her saniye sizlerle birlikte olmak...
Hepimiz heyecanlıyız.
Hepimizde “being there” yani “orada olmak” duygusu... Hürriyet’in yeni çağı konuşuluyor ve biz de oradayız... Sloganımız ise şu:
Modernite bizim alın yazımızdır...
MIKE! DAHA BUGÜN ESKİMİŞ GÜZEL BİR GÜN DEĞİL Mİ
2011 yılının Mart ayında, San Francisco’nun Bloodhound adlı barında küçük bir kutlama yapılıyordu.
Dijital dünyanın yeni starı Instagram’ın genç ekibi, bir milyon kullanıcının daha gelmesini kutluyordu.
Şirketin iki kurucu ortağından Mike Krieger kadehini kaldırdı ve şunu söyledi: “Eski güzel günlere içiyorum...”
Vadinin LinkedIn ve Instagram gibi yeni harikalarını hemen keşfedip, yatırım yapan dahi yatırımcı Matt Cohen, “Mike...” diyerek sözünü kesti:
“Mike, bugün daha şimdiden eskimiş güzel bir gün değil mi?”
Bu sözler, Palo Alto’da daha yıllarca kimsenin değiştiremeyeceği gerçeği özetliyordu.
Burada her gün, daha o gün eskiyor.
Kimsenin yarını garantide değil.
Her yarının bir yeni starı var ve her gün, yarını hak etmek için hazırlıklı olmak, çalışmak, değişime ayak uydurmak gerekir.
Burası Palo Alto...
19 ve 20’nci yüzyılın kapitalizminin altın mottosunun tersine çevrildiği yer.
Yani, “küçük ve genç balığın, büyük ve yaşlı balığı rahatlıkla yiyebileceği” coğrafya...
Hürriyet’in yeni kuşağı işte bu tutku ve heyecanla burada. Ben de bu tutkuya tanık olmak ve yazmak için, 4 ay içinde ikinci defa buradayım...
Hedef ; her gün 6.5 milyon insana gerçek zamanda dokunabilmek
Palo Alto’daki çalışmaya katılan Hürriyet ekibi, benim dışımda şu kişilerden oluşuyordu.
Vuslat Doğan Sabancı-Yönetim Kurulu Başkanı
Enis Berberoğlu-Genel Yayın Yönetmeni
Kai Diekmann-Bild Genel Yayın Yönetmeni ve Hürriyet Yönetim Kurulu Üyesi
Ahmet Dalman-İcra Kurulu Başkan Yardımcısı
Bülent Mumay-Web Koordinatörü
Çınar Oskay-Yan Yayınlar Yönetmeni
Birim Gönülşen-Pazarlama Direktörü
Özlem Kutluay-Müşteri Deneyimi Yönetimi ve Stratejik Planlama Grup Koordinatörü
Veysel Kantek-Yazılım Geliştirme ve Proje Müdürü
Palo Alto’dan en son ve en yeni dedikodular
EN BÜYÜK HATAM Palo Alto’da herkesin konuştuğu bir dedikoduyu Fortune dergisi son sayısında açıkladı.
Facebook’un kurucusu Marc Zuckerberg, “En büyük hatamız, iPhone, Android, Blackberry, Nokia, hatta Microsoft telefonlarına bir apps olarak girmek yerine, bütün akıllı telefonlarda çalışacak ayrı bir program üzerinde çalışmaktı” demiş.
-65 DOLAR Facebook’ta sayfanız varsa, bu şirkete katkınızın ne olduğunu düşündünüz mü?
Şirketin pazar değeri 65 milyar dolar. Bu durumda her Facebook kullanıcısının bu değere katkısı 65 dolar.
-ERKEN UYARI Son gidişimde öğrendiğim en eğlenceli bilgi ise, Facebook’un Instagram’ı satın alma olayının perde arkası hikâyeleri.
Zuckerberg, Instagram’ın kurucusu daha Stanford’da okurken gelecek tehlikeyi görüp, ona üniversiteyi bıraktırıp Facebook’ta çalışmaya davet etmiş.
-1 MİLYAR DOLAR Bu arada Instagram’ın satışındaki ayrıntı da belli oldu. Zuckerberg, şirket için 1 milyar dolar teklif etmiş. Bunun 300 milyon dolarını nakit ödenmiş. Geri kalanı ise Facebook hissesi verilerek halledilmiş.
-GAME OF THRONES Satış görüşmesi devam ederken, en kritik noktada ara verilmiş. Çünkü Mark Zuckerberg çok sevdiği Game of Thrones’un yeni bölümünü seyretmek istemiş.
Teknoloji Vadisi vites değiştiriyor
SİLİKON Vadisi, teknoloji şirketlerinin ülkesi olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda otomobil teknolojisinin de merkezi olmaya başladı.
BMW Daha 1998’de ilk araştırma bölümünü açmış.Yeni modelleri ve Pandora gibi apps’lar burada geliştiriliyor.
RENAULT-NISSAN Bu yıl teknoloji laboratuvarını açtı. Başına NASA’nın yapay zekâ konusundaki en uzman kişisini geçirdi.
FORD 2012’de arabalar için apps üretecek bir bölüm açtı.
GENERAL MOTORS Hewlett-Packard kampusunda araba paylaşım servisini kurdu.
TOYOTA Geçen yıl, arabaları apss’lere ve internete bağlayan bir enformatif eğlence birimi kurdu.
VOLKSWAGEN Daha 1998’de Stanford Üniversitesi ile şoförsüz araba projesi üzerinde çalışmaya başladı.
TESLA Elektrikli araba konusunda ilk yatırımı yapan şirket burada.
TABİİ Kİ GOOGLE Şoförsüz arabayı gerçekten şoförsüz gidecek hale getirdi.
YARIN
*Dijital şirketin kedileri ve köpekleri.
*Twitter’ın Türkleri.
*Hido’nun eski takımını devralmaya nasıl gittik?
* Öteki Amerika Silikon Vadisi’ne neden kızıyor.
*Yemekleri beğenilmeyen şef nasıl
Palo Alto’nun başarılı startup’ı oldu.
Paylaş