Paylaş
Peki arkadaşlar, darbe konusunda bütün bildiklerimi anlatıyorum.
Bu bir “general darbesi”...
Her şey genç bir kadının okuduğu şeyle başladı.
Okuduğu şey, Kuran değildi.
Türkü falan da değildi.
Basbayağı bir “rap” şarkıydı.
“Artık korkusuzca konuşuyorum
Biliyorum başım belaya girecek
Ama her yanda adaletsizlikler görüyorum.”
Şarkı bir anda ülkenin bir ucundan ötekine yayılmaya başladı.
Peki “general” bunun neresinde?
Sıkı durun; şarkıyı yazan bir “general”di.
* * *
“Time” dergisi bu haftaki kapağına şu başlığı koymuş:
“Dünyayı değiştiren nesil.”
Arap âleminde başlayan başkaldırıyı iki şeye bağlıyor:
“Gençlik” ve “teknoloji”.
“General”in hikayesini de orada okudum.
Tunus’ta Bin Ali’yi götüren hareketin müziğini rap’çi bir genç yazmış.
Gencin adı “El General”.
Bu şarkı şimdi Arap dünyasının bir ucundan girip, ötekinden çıkıyor.
30-40 yıllık rejimler sapır sapır dökülüyor.
Tankla tüfekle, parayla, gizli polisle, işkenceyle, sahte kanıt üretilerek, insanların özel hayatlarını, telefonlarını altüst ederek, içlerine korku salarak yaratılan rejimler, kâğıttan kaplanlar gibi yıkılıyor.
* * *
Nokia’nın çok etkili bir sloganı vardı.
“Nokia connecting people.”
Yani, “Nokia insanları birbirine bağlar.”
Çağdaş teknoloji artık dünyanın bütün insanlarını birbirine bağlıyor.
Fareed Zakaria, bu devrimlerin, nüfusunun çoğunluğu 30 yaşın altındaki ülkelerde yaşandığına dikkati çekiyor.
30 yaşın altındaki çocuklar, boyalı saçlı diktatörleri kâğıttan kaplanlar gibi yere serdiler.
Genç ülkelerde durum artık eskisi gibi olmayacak.
O çocuklar “diktatörlere” ve “tek adam rejimlerine” hayatın yeni kurallarını hatırlatıyor.
- Bu ülkelerde artık “seçim sandığının” yanında yeni bir “demokrasi ölçüsü” ortaya çıktı.
Ülkenin en büyük meydanına 1 milyon insan toplanıp, bir hafta boyunca gösteri yaparsa artık bütün dünyada algılanması farklı olacak.
Yani artık sokaklar yürümekle aşınacak, rejimler kalabalıklarla sallanacak.
Ve başkaldıran insanlar, arkalarında çok güçlü bir dünya kamuoyu desteği bulacak.
- En korkunç diktatörlerin, en güçlü tek adamların bile aslında ne kadar korkak, ne kadar paranoyak olduğunu gördük.
Kimi ilk günden tırstı kaçtı, kimi bir hafta dayanabildi. Kimi daha ilk günden taviz üstüne taviz vermeye başladı.
- Diktatörlerin ve tek adamların korkmakta haklı olduğunu da gördük.
Çünkü kendi elleriyle kurdukları ordular, korku imparatorlukları, gaddar polis teşkilatları, acımasız istihbarat örgütleri, maddi manevi işkence sistemleri, bir günde saf değiştirdi.
Gördük ki, “zamanın ruhu” ters rüzgarlara dönüşünce, “eski dostlar”, sorgusuz sualsiz biat etmiş tebaa yöneticiler bir gecede karşı saflara kapak atıp, geleceklerini garantiye almaya çalışıyorlar.
- Baskı rejimlerinin hiç bitmeyeceğini zannedip her türlü kanunsuzluğu, vicdansızlığı yapan; insanların içine korku salan yöneticiler, bürokratlar, görevliler, artık geceleri daha zor uyuyacaklar.
* * *
İşte “El General”in darbesi hakkında bildiğim, öğrendiğim şeyler bunlar.
Arz ederim...
Kaddafi’yi bir gecede terk edenlerin tam listesi
ŞİMDİ liste yayınlama modası var ya.
Bir liste de ben yayınlayayım.
Kaddafi’nin yıllardır yanında saf tutan, “demir çekirdek” adamlarından en önemlileri bir gecede halkın yanına geçti.
- İçişleri Bakanı Abdel-Fatah-Younes el-Obedi orduya çağrı yaparak, halkın yanında yer almasını istedi.
- Rejimin en sağlam eski tüfeklerinden Mustafa-el Karubi, başkaldıranların safına geçmek için Trablus’tan ayrıldı.
- Kaddafi’nin oğlunun kayınpederi Kıveydi el Hineydi büyük bir ihtimalle saf değiştirdi.
- Kaddafi’nin en yakınındaki isimlerden biri olan Eski Adalet Bakanı, Mustafa Abdul-Jail başkaldıranların yanına geçti. Yaptığı ilk şey de, yüzlerce insanın ölümüne yol açan “Lokerbie terör eylemi” için emri bizzat Kaddafi’nin verdiğini açıklamak oldu.
- Kaddafi’nin kurduğu “Uluslararası Yardım Fonu”nun başındaki Yusuf Savan da halkın yanına geçti. Bunun anlamı şu: Bu örtülü ödenekten kimler finanse edildi ortaya çıkacak.
- Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı General Ebu-Bekir Yunus Cabbar emirlere uymadığı için evinde gözaltında tutuluyor.
- Tobruk’taki birliklerin komutanı General Süleyman Mahmut “halka katıldığını” açıkladı.
Kimsenin şüphesi olmasın bu liste büyüyecek. Hiç kimse kaybetmiş bir diktatör, gücünü yitirmiş bir tek adam kadar yalnız değildir...
Paylaş