Geçmişe yönelik ‘af’ mı geleceğe ait bir izin mi

Hani şu darbeye karşı oluşmuş suçlara af getiren kararname...

*

Deniyor ki, bu madde sadece “15 Temmuz gecesi başlayıp, 16 Temmuz sabahı biten olaylarla ilgilidir...”

Maddede 16 Temmuz diye bir ibare yok...

“15 Temmuz darbesinin devamı niteliğindeki olayların bastırılması” ifadesi kullanılmış...

*

Ben de diyorum ki bu haliyle kalırsa bugün de, yarın da resmi ve sivil kişilerin suçları için önceden verilmiş bir izin gibi yorumlanabilir. Bütün toplumsal gösteriler için bir “linç lisansı” olarak algılanabilir.

*

Sözüm, ister şu görüşten olsun, ister bu görüşten... Bu KHK’yı böyle yorumlayacak kişilere...

İşte onlara diyeceğim ki...

Bir darbe olursa, elbette sokağa çık, diren, demokrasiyi savun...

Ama bu KHK’yı zırh diye giyinip adam kesmeye kalkarsan eğer...

Elinde pala, odun, silah, pompalı...

Onun bunun evine saldırıp önüne geleni darbeci diye indireceksen...

Bugün, yarın her tür hukuksuz davranışa kılıf sanacaksan eğer...

*

Aman ha...

Bir kere daha düşün...

*

Git rahmetli Kenan Evren’in mezarı başında bir meditasyon yap...

*

Sor ona...

“Ey dönemin kudretli komutanı...

Sen kendini korumak için anayasal bir zırh yapmıştın...

Yaptığın o anayasa yüzde 92 oy almıştı...

Ne oldu o zırha...

Korudu mu seni...”

*

Koskoca Kenan Evren’di...

Doksan yaşında hasta yatağında yargıladılar...

*

Unutma bugünün yarını, yarının da öbür günü var...

Zamanın ruhu değişiyor... Anayasalar bile bir günde gidiyor bu ülkede...

KHK dediğin şeyinse üç dakikalık canı var.

*

Eller kalkar, o KHK değişir...

Elindeki pala bumerang olur...

Senin başına patlar...

SAYIN CUMHURBAŞKANI BU KHK’YI BİR KERE DAHA DÜŞÜNÜN LÜTFEN

SAYIN Cumhurbaşkanı...

Çok... Çok diyorsam ama gerçekten çok tehlikeli bir madde bu...

Sonu nereye gidecek bugünden kimse kestiremez...

Kimin eline, hangi melun davası için “Elim serbest” duygusu vereceğini bugünden tahmin edemeyiz...

Allah göstermesin bütün ülkeyi bir ucundan ötekine alev alev yakacak bir milis felaketine yol açabilir...

Lütfen, lütfen bir kere daha gözden geçirin bu kararnameyi...

Hiç olmazsa bir kerelik olduğunu, ilerideki olaylar için asla geçerli olmayacağını kesin bir dille ifade edin.

Bizim vergilerimiz, meşru bir orduyu ve polis gücünü yaratmaya yeter de artar bile.

15 Temmuz’da bu milletin gösterdiği demokrasiye sahip çıkma duygusu hepimize özgüven verdi...

O darbeleri önlemek için suç örgütleri yaratmaya, cinayetler işlemeye ve sonra da onlara genel af çıkarmaya hiç gerek yok...

FERHAT GÖÇER’İN HANGİ  ŞARKISI DİLLERE YAPIŞIR

EVET ben abartan bir karaktere sahibim ve bundan hiç de şikâyetçi değilim.

Ferhat Göçer’in son albümü “Bu Kalp İçinde Teksin” bana göre bugüne kadarki en iyi albümü...

“Bana göre” tabii...

Albümden en az 6 şarkıyı çok sevdim...

Bizet’nin en sevdiğim eseri olan “İnci Avcıları”dan seçtiği bölümü bazıları albümle ilgisiz bulabilir ama ben çok sevdim.

Bu albümden hangi şarkı dillere takılır derseniz, banko “Mutlu Ol” derim...

Ritmi ile, bestesi ile, sözleri ile harika bir şarkı...

“Devriliyorsam” da çok güzel bir şarkı...

Albüme adını veren şarkı, “Eşkıya”, “En Baştan”, “Yalnızlığın Ezgisi” güzel şarkılar.

Sezen Aksu’nun “Yaz” şarkısına getirdiği yorum da iyi bir sürpriz oldu.

Albümde Cem Talu’nun çektiği fotoğraflara dikkati çekmeden de geçemeyeceğim.

GÜNAH ŞEHRİNİN BANA BİR KERE DAHA ANLATTIĞI GERÇEK

ÖNCEKİ akşam BluTV’de “Sin City” filmini kim bilir kaçıncı defa seyrettim.

Hayatımda seyrettiğim en avangard filmlerden biri bu...

Daha ilk sahnede alt alta yazan isimlere bakıyorum...

- Franck Muller... Bir çizgi roman devrimcisi... Dâhisi...

- Quentin Tarantino... Bir sinema devrimcisi... Dâhisi..

- Robert Rodriguez... “El Mariachi”, “Dusk Till Dawn” “Desperado” gibi harika filmlerin yönetmeni...

- Harika oyuncular...

Bruce Willis, Mickey Rourke, Clive Owen, Elijah Wood, Benicio del Toro, Josh Hartnett, Rutger Hauer, Brittany Murphy, Jessica Alba, Rosario Dawson...

Böyle bir kadro işte...

Ve hepsinin üstünde yapımcı olarak bir isim...

Harvey Weinstein...

Hollywood’un onlarca kadınına cinsel tacizde bulunmuş bir adam...

Hayat nasıl bir şey yahu...

Nasıl da bir hata, bir hayâsızlık, yapılan bütün işleri bir günde siliyor...

SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN ULAN

GÜNAH Şehri” filminden bir sahne...Kötü siyasetçinin kötü çocuğu, altı yaşında bir kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışırken kahraman polis Hartigan geliyor.

Kötü siyasetçinin kötü çocuğu ona şöyle sesleniyor:

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun...”

O gün bilmese bile, gelen günler biliyor...

Sen kötü adamın kötü çocuğusun...

Kendi kefaretini de, babanınkini de onunla birlikte ödeyeceksin...

GÜNÜN SÖZÜ

- “CEHENNEM her gün uyanıp da niye orada olduğunu bilememektir.”

Marv (“Günah Şehri”nin bir karakteri)