Fehmi Koru Müslümanlar din değiştiriyor diyor

- BİR: İnsanlar sadece Suriye’den değil, birçok İslam ülkesinden kaçıyorlar.

- İKİ: Birçok Müslüman din değiştiriyor...

***

Dünkü Cumhuriyet’e verdiği demeçte daha ayrıntılı bilgiler verdi.

Oradan aktarıyorum:

- (Müslüman ülkelerden) Gidenler arasında daha önce hiç yaşanmamış bir olay gerçekleşiyor: İlhad yani dinden çıkma.

- Guardian ve Washington Post gibi iki önemli gazete Müslüman mültecilerin kitleler halinde Hıristiyanlığı kabul ettiğini yazdılar.

- Berlin’in kenar mahallerinden Steglitz’deki bir kilisenin cemaati iki yılda 150’den 700’e fırlamış. Yeni gelenler Müslüman iken Hıristiyanlığa geçenlermiş.

- Avusturya’daki Katolik kilisesi üç ayda 300 dine kabul başvurusu almış. Bunların üzerinde ciddi biçimde düşünmek gerek.

***

Koru, “Bunların bir bölümü, ilticayı kolaylaştırmak için yapılan şeyler olabilir. Ama ilk kez böyle bir şey oluyor” diyor...

Peki Türkiye’de ne oluyor:

Cumhuriyet soruyor:

“Türkiye’de de “İslam diye diye İslam mı elden gidiyor.”

Cevabı şu:

“Gidebilir...”

Anlaşılan “Bunlar insanı dininden soğutur” lafı gerçek oluyor...

TROL KARDEŞİM, BİZ ‘KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR’ AHVADINDAN DEĞİLİZ

TAYYİP Erdoğan, Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı’dır...

Cumhurbaşkanımızdır...

Göstermemiz gereken saygıyı tabii ki gösteririz, gösteriyoruz.

Ama trol arkadaşlar, ücretli iftira memurları, paralı tecavüzcüler bize şu denklemi zorla kabul ettirmeye çalışıyor.

Tayyip Erdoğan eşittir Türkiye...

Hayır değildir...

Onun yerine şunu deriz...

Elbette ülkemize yapılacak bir haksızlığa, saldırıya karşı çıkarız.

Cumhurbaşkanımıza haksızlık yapılmışsa elbet karşı çıkarız...

Ama ülkemizde yapılan haksızlıkları, adaletsizlikleri, baskıları samimiyetle eleştiren dostlarımıza da “Sana ne lan” demeyiz...

Çünkü biz, “Kol kırılır yen içinde kalır” ahvadından değiliz...

UTANMAZ ADAM UNUTMAYACAKMIŞ EEE BİZ UNUTACAK MIYIZ SANIYORSUN

AYDIN Doğan çıkıp bütün samimiyetiyle “Teröre karşı hep birlikte dimdik karşı durmalıyız” dedi ya... Trolleşmiş kafa, utanmaz adam buna da kızıyor...

“Şu manşetleri unutmayız” diyor...

Bak kardeşim, asıl biz unutmayacağız PKK’yla el ele, kol kola girdiğinizin o cicim aylarında attığınız manşetleri.

Hani o günler var ya... PKK, kulağınıza üfleyip “Tut şunu ucundan döşeyelim abi” deyip fısıldarken...

Siz de iki gözünüzü, iki kulağınızı, bir ağzınızı ellerinizle kapatıp mayın döşemecilerine “Yürü abi” derken...

Yüzlerce askerimizi, polisimizi, koruyucumuzu paramparça eden o mayınlar döşenirken...

Attığınız o “Cambaza bak” manşetleri var ya...

Biz de onları unutmayacağız...

EY BU ÜLKENİN YENİ PARYASI BU CÜMLEDEN ALINACAK DERS VAR

BUGÜNE kadar böyle bir spor finali seyretmedim...

NBA (Amerikan basketbolu) final karşılaşması önceki gece yapıldı...

Play-off final serisinde 3-1 geriden gelen Cleveland Cavaliers, rakibi Golden State Warriors’u gerçekten nefes kesen, her saniyesi baş başa giden bir maçın sonunda yenerek şampiyon oldu.

Cleveland’ın süper oyuncusu Lebron James, “Bu finale tarih yazmak için geldik” diyordu...

Ama karşısındaki takım, bu yıl Amerikan liginin en süper takımıydı.

Lebron James’e maç öncesi sordular.

“Böyle bir takıma karşı nasıl tarih yazacaksınız.”

Cevabı şu oldu:

“Tarih yazılmak için vardır...”

Yazdılar... Cleveland, 52 yıllık tarihinde ilk defa şampiyon oldu.

Ey bu ülkenin umutsuzları...

Her şeyin bittiğine inanan yeni ezilmişleri, yeni paryası...

Yeni “zencileri...”

Bu basketbolcudan alınacak ciddi bir tarih dersi var...

WARRİORS YÖNETİCİLERİ DE AZİZ YILDIRIM GİBİ KONUŞTU

WARRIORS bu yılın süper takımıydı.

Takımın oyun kurucusu Stephen Curry, dergilerin kapağındaydı...

Twitter CEO’su Jack Dorsey, “Şirketimi bu takımın stratejisi ile kurtaracağım” diyordu...

Konferans play-off’larında, Amerikan basket tarihinin en iyi sonuçlarını almışlardı.

Her şey son ana kadar lehlerineydi. Son maçı kendi sahalarında oynuyorlardı. Maç başa baş gitmişti.

Üç-beş sayı ile kaybettiler.

Takımın yöneticileri maçtan sonra şunu söylediler:

“Bu sezon başarısızdık...”

Aklıma Berlin’deki Final Four’dan sonra Aziz Yıldırım ve Mahmut Uslu’nun söylediği geldi:

“İkinciler hemen unutulur...”

Spor yöneticilerinin mantığı benimkinden farklı çalışıyor.

ERDOĞAN, ROMANYA CUMHURBAŞKANI OLSAYDI SPOR GAZETECİLERİ YANMIŞTI

ROMANYA milli takımı Arnavutluk’a yenilip Avrupa kupasından ayrıldıktan sonra Romen gazetecilerin takımın teknik direktörüne sorduğu soruları gördünüz mü...

Adamı mahvettiler.

Öyle başarısızsınız, istifa edecek misiniz gibi masum sorular değil...

Düşündüm... Acaba Çavuşesku iktidarda olsaydı...

Ve takımın teknik direktörünü o tayin etmiş olsaydı... Gazeteciler bu soruları o teknik direktöre sorabilirler miydi... Demokrasi hakikatten güzel şey...

ORASI ABD, O GAZETE DE WASHİNGTON POST

CUMHURİYETÇİ başkan adayı Trump haberini beğenmediği Washington Post gazetesini akreditasyon listesinden çıkarınca gazetenin genel yayın yönetmeni Martin Baron şu cevabı verdi:

“Yaptığımız habercilikten gurur duyuyoruz ve bu yolda devam edeceğiz...”

- Eee gazete Washington Post...

‘Watergate skandalı’nı ortaya çıkaran gazete...

- Genel yayın yönetmeni Martin Baron...

Geçen yıl Oscar alan filmde seyrettiğimiz, kilise içindeki Ensarvari çocuk tacizcilerini ortaya çıkaran gazetenin, o günkü genel yayın yönetmeni...

- Ülke Amerika...

Kurucu babaların devleti ve demokrasiyi sağlam kurduğu ülke...

Herkes haddini biliyor... Bilmeyene de öğretiyor...