Paylaş
Dikkat ediyorsan sana “Şems” falan demeyip, adınla sanınla sesleniyor, Ethem Sancak Bey diyorum...
Çünkü iş ciddi...
* * *
Biraz sonra sana soracağım, diyeceğim ki:
“Cumhurbaşkanı’nı kim aldattı... Kim mandepsiye getirdi...”
* * *
Önce şimdi sen dur da olayı anlatayım...
İstanbul Emniyeti, önceki gün sabıka sicilleri kabarık olan 6 kişiyi otomobil gaspı iddiasıyla gözaltına aldı.
Bunların arasından Ethem Sancak’ın kuzeni Murat Sancak’a 21 kurşun sıkanlar da çıktı.
Ama işe bakın ki, bu 6 kişiyi yakalayanlar Terörle Mücadele değil, Asayiş şubesi ekipleriydi.
Meğer saldıranlar terör örgütü falan değil, sıradan tahsilat şebekesiymiş.
Şimdi eldiveni çıkar, çünkü ben eldivensiz soracağım, sende eldivensiz cevap vereceksin.
Cumhurbaşkanı’nın koruma görevlileri bile duymuşsa
ETHEM kardeşim, Cumhurbaşkanı seni telefonla arayıp “Basın özgürlüğüne yapılmış bu saldırıyı kınıyorum” demişti.
Terör saldırısı değilse, kim aldattı Cumhurbaşkanı’nı...
Bizzat telefon edip, “Terör örgütü beni susturmak için saldırdı” deyip, Cumhurbaşkanı’nı mandepsiye getiren kişi sen miydin...
Ey MİT müsteşarı, Emniyet istihbaratı... Ya sizler...
Yoksa siz mi yanılttınız Cumhurbaşkanı’nı...
Kuzen Sancak dün kendi ağzıyla söyledi.
“Bu işin arkasında kumar borcu olduğu” iddiası Cumhurbaşkanı’nın güvenlik görevlilerinin bile kulağına gitmiş.
Bu insanlar, polisle yakından temasta. İstihbaratla yakından temasta.
Onlar bile böyle diyorsa, bir de yine kendi ağzından “Oynarsam kendi paramla oynarım” deyip işi laga lugaya getiriyorsan...
Arkadaş bu ne iştir...
Nedir bu 21 kurşun muamması..
Çık mertçe anlat diyorum.
Sözüm hâlâ geçerli...
Vallahi “Allah kurtarsın” diyeceğim sadece.
Sevinçte ve kederde birleşemeyen Türk halkının birleştiği 4 konu
NEW York Times muhabiri soruyordu:
“Ne biçim halk bu Türk halkı... İçlerinden biri Nobel alıyor, ortak sevinemiyorlar. 99 kişi ölüyor, ortak üzülemiyorlar. Yok mudur bunları birleştiren şeyler...” Var...
Son günlerde okuduğum bütün seçim araştırmaları Türk halkının şu konularda kesin görüş birliğinde olduğunu gösteriyor.
BİR: Türk halkı kesinlikle başkanlık sistemini istemiyor. Oy oranı yüzde 60’ın üzerinde.
İKİ: Türk halkı kesinlikle iktidarın Suriye politikasına karşı. Oy oranı yüzde 65’in üzerinde.
ÜÇ: Türk halkı kesinlikle ülkeyi bir koalisyonun da iyi yönetebileceğine inanıyor. Oy oranı yüzde 55’in üstünde.
DÖRT: Türk halkı kesinlikle bu seçimlere hile karıştırılabileceğine inanıyor. Oy oranı yüzde 52’nin üzerinde.
Anlayana sivrisinek saz...
Bu davul-zurna gürültüsü. Anlamayanlardan geliyor.
Vay vay vay ben konuşurken bütün salon terk etmiş iyi mi
DÜN havuz hanedanının medyasında ve sitelerinde şöyle bir haber vardı.
Güya “ben üniversitede konuşma yaparken bir öğrenci soru sormuş, sonra 800 öğrenci birden salonu terk etmiş”. Olayı bir de de benden dinleyin.
* * *
Geçen çarşamba günü Kayseri Melikşah Üniversitesi...
900 kişilik konferans salonu tamamen dolu. Genç bir adam, kalktı ve bir soru sordu.
Cevabımı dinlemeden kalktı.
Salondan çıkarken, “Bekle, cevabımı dinle, tatmin olmazsan istediğini söylersin” dedim ama beklemedi.
Belli ki o delikanlı şovu yapmak için gelmişti.
* * *
Dün havuz medyası gazetesine bakıyorum. Soruyu sormuş, ben o cevabı verince, 800 öğrenci salonu terk etmiş. İyi mi...
Soruyu soran ve ayrılan tek kişi... Öğrencilerin neredeyse tamamı konuşmayı sonuna kadar dinledi.
* * *
Üstelik bütün bunlar videoya alındı. Görüntüleri var...
Ama belli ki arkadaş senaryoyu, daha ben Kayseri’ye gelmeden yazmış.
Salonu terk eden genç arkadaş bekleseydin şunları işitecektin
OLAY şu.
Bir erkek öğrenci kalktı ve sordu:
“411 el kaosa kalktı manşetinden pişman mısınız...”
“Hayır değilim. Ama bak neden pişman değilim anlatayım” dedim.
Biz o günlerde Hürriyet’te şunu savunduk.
“Evet türbanlı kızlar özgürce üniversiteye girebilmeli. Ama bunu Anayasa’ya madde olarak koymayın. Toplumsal uzlaşma ile halledilsin. Anayasa’ya koyarsanız hukuki bir kaosa yol açabilir.”
Nitekim aynı günlerde Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da aynı doğrultuda bir görüş bildirdi.
İktidar bu manşeti o kadar istismar etti ki, sonunda genç insanlar haberin ne olduğunu, manşetin spotunun ne olduğunu bilmeden bu yargıları tekrarladılar.
Yani koskoca Burhan Bey o laftan pişman değil de ben niye olacağım
MADEM konu açıldı, ben de buradan bütün iftiracı medyaya bir havuz sorusu sorayım.
AKP’nin Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, şöyle bir demeç verdi: “7 Haziran’da sandıktan kaos çıktı...”
Yahu arkadaş, sevgili kardeşim...
Sen milleti, göbeğini kaşıyan adam yerine koyup, o insanların verdiği oya, “Kaos yarattın” deme hakkını kendinde görüyorsun da...
Ben, o milletin temsilcisine “Kaos yarattın” dediğim zaman niye bas bas bağırıyorsun...
Salondaki genç arkadaş, kalsaydın, sana da bu soruyu soracaktım.
Sen gittikten sonra sordum.
Büyük de alkış aldım ha...
Görüntüleri var ha... Haberin olsun...
Gençliğimde ben de az halt işlemedim bilesin
AMA şunu söyleyeyim.
Bütün salon da terk edebilirdi ve emin olun hiç kızmazdım.
Gençliğimde, Süleyman Demirel’i Mülkiye salonunda konuşturmayan grubun içinde ben de vardım.
O günlerde yaptığımız bu eylemle çok gurur duymuştum.
Ama bugün sadece utanıyorum...
Günün önemli notu
ANKARA katliamını IŞİD’in yaptığını resmen öğrenmemize 15 gün kaldı. Sandık kapanınca, Ankara’dan da bu bilgi gelecek. Önemle duyurulur.
Paylaş