Ertuğrul Özkök: Esnaf siyaseti siyaset esnafına karşı






Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

TÜRK siyaseti çok önemli bir sınavdan geçiyor.Bu sınavın tek sorusu var: ‘‘Önce ülkem mi, yoksa önce partim mi?’’

Dikkat, bu sınavdan geçen sadece iktidar değil.

Muhalefet de bu samimiyet sınavından geçiyor.

ARJANTİN SINAVI

Arjantin'de hem iktidar hem muhalefet bu sınavdan başarıyla geçti.

Halkın oylarıyla iktidara gelen hükümet, atanmış bir kişinin önünü açmak için bazı yetkilerinden vazgeçti.

Muhalefet ise ‘‘Bugün siyaset yapma değil, ülkeyi kurtarma günüdür’’ dedi ve yasaların geçmesinde gerekli desteği verdi.

Bizdeki duruma gelince...

Fazilet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘‘Ekonomik yasaların geçmesi için hükümete destek vereceğiz’’ açıklamasını yaptığı zaman, çok umutlanmıştım.

Türkiye'de de muhalefet ‘‘mantık çizgisine’’ geldi diye düşünmüştüm.

Ancak bu umudum, gazeteyi hazırladığım akşama kadar sürdü.

O akşam Fazilet Partisi uzmanı arkadaşımız Turan Yılmaz'ın haberi önüme geldi.

Fazilet içindeki bazı çevreler, Arınç'ın bu açıklamasına karşı çıkmışlardı.

Nitekim daha ertesi gün, FP'nin ‘‘U dönüşü’’ gerçekleşti.

Muhalefet ‘‘Arjantin sınavından’’ çaktı.

Yapıcı muhalefet, sadece 12 saat sürdü ve o da ‘‘lafta’’ kaldı.

Şimdi ikinci bir sınavla karşı karşıyayız.

İyice bunalan esnafın sakin gösterileri, siyasi amaçlarla saptırılacak mı?

Siyasi partiler bunu yapsa bile, esnaf buna izin verecek mi?

Kapalıçarşı esnafı dün bu sınavdan ‘‘yıldızlı pekiyi’’ ile geçti.

Kendi acısının, kendi sıkıntısının bir partinin ‘‘siyaset bilançosuna’’ aktif olarak geçirilmesine karşı çıktı.

Bu naylon bilançoyu ibra etmedi.

Çünkü o esnaf, bu gösterilerin amacından saptırılmasının, iyi niyetli sıkıntıların demokratik çerçevede dile getirilmesinin kendisine nelere mal olacağını çok iyi biliyor.

MENFAAT KAVGAYI KESER

Çünkü o insanların çizdiği ‘‘esnaf siyaseti’’, masum ve haklı bir öfke ile ‘‘siyaset esnafının’’ art niyeti arasındaki hudutları gayet iyi tanzim etmiş.

Türkiye bu yıl turizmde çok iyi sonuç alacak.

PKK'nın bir zamanlar Türkiye'ye yaptığını, şimdi ETA İspanya'ya yapıyor.

Öcalan meselesinin halledilmesinden sonra Türkiye sakin bir ortama kavuştu.

Yüksek devalüasyon, Türkiye'yi cazip hale getirdi.

Özellikle turistik bölgelerdeki esnaf bu güzel yılın ürününü alacak.

Ege'de yıllardır kavga eden Türkiye ve Yunanistan bile turizm mevsimi geldiğinde aklıllarını başlarına alıp manevraları karşılıklı olarak durduruyorlar.

Amaç, gelecek turisti rahatsız etmemek.

Anlayacağınız karşılıklı menfaat sözkonusu olduğu zaman uzlaşmaz kavgalar bile kesilebiliyor.

KRİZ KARABORSACISI

Şimdi Türkiye parlak bir turizm mevsimine hazırlanırken, bu kentleri siyasi kavga arenasına çevrimek hangi esnafın menfaatinedir?

Esnafı, kaosun nedeni, kargaşanın kendisi haline getirmeye kalkarsanız turizmdeki beklenti tersine dönebilir.

Fazilet Partisi Genel Başkanı dün Kapalıçarşı'da işte bu bilinç duvarına tosladı.

Çünkü esnaf onu, bizim küçüklüğümüzdeki ‘‘savaş karaborsacısına’’ benzetti.

Hani şişman, göbekli, ağzında puro, gözünde Zoro maskesi bulunan o savaş fırsatçısına.

Kapalıçarşı olayı, bir ‘‘turnusol káğıdı’’dır.

Ülkenin yaşadığı ağır krizi, elmas kıymetindeki oya çevirebileceğini zanneden kasaba simyacılarını bekleyen tek şey derin bir hüsran olacaktır.

Sinekten yağ çıkaramayanlar, kriz fırsatçılığından da oy çıkaramayacaklardır.

Çünkü onlar, Türk halkının siyasetteki reform beklentilerine kendilerinin dahil olmadığını sanıyorlar.

Hayır, hiç öyle değil.

Türk halkı, siyasi yapının tümüyle değişmesini istiyor.

Yani beceriksiz iktidar ile kriz fırsatçısı muhalefeti aynı kefeye koymaktadır.

Beceriksizliğin yol açtığı bu ekonomik kriz yeni bir zihniyet ortaya çıkarıyor.

Beceriksiz iktidarın alternatifi, becerikli kriz rantiyesi olmayacak.

İspatı mı?

İspatı elbette seçim olacak.

Ama bugünden fikir sahibi olmak istiyorsanız, kamuoyu anketlerine bakın. İktidarla muhalefet birlikte batıyor.

Yani birbirlerinin safrası haline dönüşmüşler.

Halk kurtuluş için her ikisinin de atılması gerektiği inancına gelmiş.

Yazık...

ZAFER ONLARIN

Halbuki Bülent Arınç zihniyeti hákim olsaydı, Fazilet Arjantin sınavından geçmiş olacaktı.

Herkes görecek ki, bu dönemden kriz fırsatçıları değil, kriz çözücüleri muzaffer çıkacaktır.

Esnaf siyaseti, siyaset esnafını mutlaka silecektir.

Yazarın Tüm Yazıları