En yaşlı adaydan en genç adaya: Yaşın küçük ama büyük siyaset yap
TÜRKİYE’ye dönüşünden sonra Deniz Baykal’la ilk defa önceki akşam konuştum.
Aslında bayramını kutlamak için bir gün önce aramıştım. Ama dün konuşabildik.
ÇOCUK GİBİ GÖRÜNEN BİR ADAYLA SOHBET
Biraz egoistlik gibi olacak ama, gazetecilik açısından da bir bakıma iyi oldu.
Çünkü Baykal önceki gün çok anlamlı bir görüşme yaptı.
Şu an Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinde en genç aday olan 18 yaşındaki İsmail Hakkı Gül ile görüştü.
Deniz Baykal seçilirse yeni TBMM’nin en yaşlı üyesi olacak.
İsmail Hakkı Gül seçilirse yeni TBMM’nin en genç üyesi olacak.
İLK FOTOĞRAFINDAN DAHA İYİ GÖRÜNÜYOR
Önce Deniz Bey’in havasını aktarayım.
Geçen gün çıkan fotoğrafında Deniz Bey iyi görünmüyordu.
Ancak dün genç adayla birlikte çekilen fotoğrafları içimi rahatlattı.
Deniz Bey çok daha iyi görünüyordu.
AĞIR KONUŞUYOR AMA GEÇEN SEFERDEN ÇOK İYİ
Bundan önce ayağımın kırıldığının ertesi gününde konuşmuştum Deniz Bey’le.
O zaman Almanya’da hastanedeydi. Kızı Aslı, “Babam konuşmak istiyor” deyip vermişti.
Bana hem geçmiş olsun demişti, hem de iyi yıllar dilemişti.
Dün sesi çok daha zinde geliyordu. Ama yine de konuşması hâlâ bildiğimiz o cevval Deniz Bey değil. Veya biz alışmamışız onun yavaş konuşmasına.
FOTOĞRAF İZNİNİ ALIP YAYINLIYORUM
Gül’le birlikte fotoğraf çektirip çektirmediğini sordum. Çektirmiş.
Sakıncası yoksa görebilir miyim diye sordum. Bana 4 kare gönderdi.
Yayınlama izni de aldım.
ŞU AN ÇOK DAHA AZİMLE GÖREV YAPMAYA HAZIRIM
CHP’nin onu Antalya’dan birinci sıradan aday yapması bazı kişilerce eleştirilmişti.
Ben buna hiç katılmıyorum.
“Ben bu ülkenin iyi gününü de kötü gününü de gördüm, yaşadım. Sağlığı, hastalığı gördüm. Ama ülkeme karşı olan sorumluluğum aynen duruyor. Şartlarım ne olursa olsun görevimi yapmaya devam edeceğim.”
GENÇ ADAYIN HEMINGWAY ÖRNEĞİ ONU ETKİLEMİŞ
Kendisini ziyarete gelen 18 yaşındaki aday, “Bu görüşme beni Hemingway’in ‘İhtiyar Adam ve Deniz’ öyküsüne götürdü. Yaşlı bir balıkçının aldığı yaralara rağmen azimle mücadelesini anlattı. Pes etmeyen bir insan hikâyesi bu. Genel başkanımız Deniz Bey’de de bu azmi gördüm.”
8 TAVSİYE: PARTİN YANLIŞ BİR YOLA GİRERSE SAKIN ONA UYMA
DENİZ Bey en genç adaya şu tavsiyelerde bulunmuş:
- GENÇ ADAM: “Küçük siyaset yapma. Kendin için siyasetten uzak dur. Yüksek siyaset yap. Yani millet için, devlet için, halk için siyaset yap.”
*
- GENÇ ADAM: “Siyaset yaparken insanlıktan ayrılma, insanlığını ve insanlığı unutma.”
*
- GENÇ ADAM: “Partin, liderin yanlış yola girerse sakın ona uyma. Partini insancıl bir siyasetin çizgisine çekmeye çalış.”
*
- GENÇ ADAM: “Rakiplerinle mücadele ederken kişisel kavgaya girme.”
*
- GENÇ ADAM: “Unutma siyaset bir duruştur. Şartlar ne olursa olsun bu duruş vazgeçilmemesi gereken bir sorumluluktur.”
*
- GENÇ ADAM: “Kendine sağlam rol modelleri seç. Ben Atatürk ve İsmet İnönü gibi büyük değerlerin takipçisiyim. İkinci Dünya Savaşı’nda ülkelerini bu badireden salimen ve başarı ile çıkaran Churchill ve Roosevelt gibi devlet adamlarını iyi inceledim. Şimon Peres’in tecrübeyi nasıl bir devlet aklı haline getirdiğini gözlemledim.”
*
- GENÇ ADAM: “Egonu kontrol etmeyi bil. Ülkenin menfaatinin senin egondan daha önemli olduğunu hiç unutma.”
*
- GENÇ ADAM: “Ülkenin iyi gününde de kötü gününde de hizmet etmiş eski yöneticilerine karşı vefalı ol. Onların artık aktif siyasette olmasa bile varlıkları ile bu ülkeye hâlâ hizmet edebileceklerini unutma.”
EDİTÖR ARKADAŞ LÜTFEN BU FOTOĞRAFI KOYMAMAZLIK ETME
BEYONCE ile Jay-Z’nin bu fotoğrafı gerçekten de Louvre Müzesi’nde, gerçekten de Milo Venüsü heykeli önünde çekildi.
Ama...
Editör arkadaşlar lütfen, “Yeni muhafazakârlığa uymaz” deyip fotoğrafı koymamaya kalkmayın... Çünkü Beyonce çırılçıplak değil, üzerinde ten rengi mayo var. Bir göz yanılması bu... Şimdi işin ciddi yanına geleyim. Müzik ve sanat dünyası geçen pazar sabahından beri bu klibi konuşuyor.
Jay-Z ve Beyonce yeni albümleri “Everything is Love”ın ilk şarkısı “Apeshit”in klibini Paris’te Louvre Müzesi’nde çekti.
(Müzik platformlarında ararsanız, albümü ‘Carters’ grubu adıyla yayınladılar.)
48 saatte 17 milyon kişi görüntüledi.
HİP HOP KLİBİNİ SANAT YAZARINA YAZDIRIRSAN BU ESPRİYİ YAPAR
NEW York Times, Louvre Müzesi’nde çekilen klibi sanat eleştirmeni Jason Farago’ya yazdırdı.
Yazıyı 4 nedenden dolayı sevdim.
- Ciddiyetle ele almış, epey de bilgi vermiş.
- Klipte görünen bütün sanat eserlerini tek tek saymış.
- “Ben bu eserlerin kendisini seyretmeyi tercih ederim” diyerek tavrını samimi olarak açıklamış.
- Yazısının sonundaki şu espriyi de sevdim.
“Beyonce ve Jay-Z 2014’te Mona Lisa tablosu önünde, tabloya arkalarını dönerek selfie çekmişlerdi. Bu defa hiç olmazsa klibin sonunda yüzlerini tabloya çevirerek seyrediyorlar.”
Espri güzel ama biraz aşağılayacı hava da yok değil.
Eh bir sanat eleştirmenine hip hop klibi yazdırırsanız, o da imzasını böyle atar diyebilirsiniz.
AMA ŞU DÖRT NEDENDEN DOLAYI ONA KATILMIYORUM
- Çok güzel, çok estetik bir klip.
- Bu iki pop müzisyeninin Louvre’da klip çekme arzusunu sevdim.
- Milyonlarca genç insan bu klip sayesinde Louvre’la ilgilenecek.
- Ve son olarak Louvre Müzesi yöneticilerini kutlarım. Dünyanın en tutucu işini yaparken, bu kadar yenilikçi davranmaları çok güzel bir şey.
LOUVRE’DA BİR GÜNLÜK ÇEKİM 17 BİN DOLAR
- ÖNCE klip hakkında biraz bilgi vereyim.
Video klibin yönetmeni Ricky Saiz. Aslında bir moda tasarımcısı. Daha önce Kanye West’e danışmanlık yapıyor.
Louvre Müzesi’nde yılda 500’e yakın çekim yapılıyormuş.
Bir günlük çekim için müzenin aldığı para 17 bin dolarmış.
Daha önce Toni Morrison da burada bir klip çekmiş.
Ama bu boyutta bir çekim benim bildiğim kadarı ile ilk defa yapılıyor.
