En güzel Mustafa Koç yazısı

KEŞKE diyorum Mustafa Koç arkasından yazılan bu yazıları okusaydı.

Haberin Devamı

Bu sevgiyi görseydi.


* * *


Çok güzel yazılar okudum.
Bekir Coşkun’un, Yılmaz Özdil’in yazıları çok güzeldi.


* * *


Ama okuduğum en güzeli, Hürriyet’in ayrılan yazarlarından Demet Cengiz’in blogunda yazdığı yazıydı.
Yazıyı, Derya Yalçın’ın Hürriyet Sosyal’deki köşesinde okudum.


* * *


“İyi bilirdik deyip geçmeyeceğim. Anlatacağım, dinleyin” diye başlayan yazıda, Mustafa Koç’un hayvan sevgisi anlatılıyordu.
Bir de onun yaralıyken sevgiyle tedavi ettirdiği, baktığı, koruduğu fok Badem’le sarmaş dolaş bir fotoğrafını yayımlamış.


* * *


Onun yazısından Mustafa Koç’un iki kolunda dövmeler bulunduğunu öğrendim.
Ben hiç fark etmemiştim.



En güzel Mustafa Koç yazısı

 

Haberin Devamı


Bir kolunda benim de çok sevdiğim Nemo çizgi filminin baş karakteri var.
Öteki kolunda ise EMAC yazısı...
Esra, Mustafa, Aylin, Caroline...


* * *


Bunları okuyunca ve dövmeleri görünce Mustafa’yı daha da çok sevdim.

 

Hanzade Doğan Boyner: İnternet bedava olmalı

 

En güzel Mustafa Koç yazısı

 

DAVOS’ta katıldığım en eğlenceli oturumlardan biri, dijital uygulamalar üzerine bir tür oyundu.
Salonda 6 masa, 5 konuşmacı vardı.
Biri, Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu üyesi ve Hepsiburada.com’un başkanı Hanzade Doğan Boyner’di.
Oturumu New York Times yazarı David Patrick yönetti.
Konuşmacıların her biri, üzerinde adları yazılı masalarda oturuyordu.
Her masanın üzerine bir “hikâye senaryosu” konmuştu.
Masadaki ekip bu senaryoyu tartışıyor, uygulanabilir veya uygulanamayacak yanlarını buluyordu.
Sonra masada adı yazan grup başkanı konuşmacı, varılan sonucu sunuyordu.
Ben Hanzade Doğan Boyner’in masasındaydım.
Bize verilen senaryo şuydu:
Çin’de, geçirdiği kaza sonucu ayakları felç olan bir çocuk kendine bir internet sitesi kuruyor ve yaşadığı köyden canlı hayvan satışı yapmaya başlıyor.
Dubai’de bulduğu bir müşterisinden bu e-satış yoluyla yılda 50 bin dolar kazanıyor.
Böyle bir senaryo mümkün müdür, sürdürülebilir olması için ne yapılması gereken?
Konuyu tartıştık ve Hanzade’nin görüşü hâkim oldu.
Ona göre, artık internete giriş ve kullanım bedava olmalı.
Ancak bu sayede internet küçük yatırımcılar için mümkün bir mecra olabilir.

 

 

RAKAMLAR

 

 

Haberin Devamı


-HANZADE Doğan Boyner’in katıldığı oturumda şunları da öğrendim.
-Halen dünyanın
yüzde 40’ının internete
ulaşım imkânı varmış.
-Dünyanın en yoksul yüzde 20’lik kesiminde bile her 10 evin 7’sinde cep telefonu varmış.
-Bu evlerde cep telefonuna sahip olma oranı, tuvalet ve akar suya sahip olma oranından
bile yüksekmiş.

 

 

DAVOS’UN EN ENLERİ ŞUNLARDI

 

En güzel Mustafa Koç yazısı


-STARI: Hiç kuşkusuz Leonardo DiCaprio.
-ZOR ULAŞILANI: Hiç kuşkusuz İsrail Başbakanı Netanyahu. Etrafında koruma duvarı vardı.
-EN SEMPATİK: Hiç kuşkusuz Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzai. Dışa kapalı medya liderleri sohbetinde başparmağını yukarı kaldırarak yaptığı konuşma çok samimi ve sıcaktı.
-EN GİZLİ SEMPATİK: Hiç kuşkusuz Başbakan Başdanışmanı ve milletvekili Ali Babacan. Hep arka planda kalmayı tercih etti.
-EN AKTİF: Hiç kuşkusuz Cüneyd Zapsu.

 

 

Haberin Devamı

Google gecesinde öğrendiğim haber

 

 

DAVOS’ta, akşam yemeğinden sonra başlayan partilere “Nightcap” adı veriliyor.
Bu yıl, en eğlenceli
nightcap Google’ın Ameron Otel’deki partisiydi.
Başbakan Davutoğlu’nun yemeğinden oraya gittim.
Güzel bir sahne ve çok iyi bir canlı orkestra vardı. Gece yarısından sonra bile müthiş bir kalabalık vardı.
Özel davetle gidilen gecede bileğime takılan lastik bilezik hâlâ duruyor.
Parti sırasında konuştuğum davetlilerden birinden önemli bir haberi öğrendim.
Google, İngiltere Maliye Bakanlığı ile 150 milyon pound’luk bir vergi anlaşması yapmış.
Sanıyorum, bu anlaşma, başka ülkeleri vergi sığınağı gibi gören global paylaşım ve internet siteleri için bir örnek olacak.

 

 

Haberin Devamı

Öteki en eğlenceli iki gece partisi

 

-BURDA GRUBUNUN NIGHTCAP’I: Dr. Herbert Burda’nın her yıl Belvedere Otel’de verdiği gece partisi bu yıl da en kalabalık partilerden biriydi.
-SCHATZALP ŞALE PARTİSİ: Kaldığım Schatzalp Oteli’nin arka tarafındaki şalede bu yıl yine çok dar ve eğlenceli
bir gece yarısı partisi
vardı. Geçtiğimiz yıllarda Mick Jagger vardı. Bu yıl ise Bono.

 

 

Washington Post hâlâ büyük ve etkili

 


DAVOS’un en etkili ve ilgi gören öğle yemeği hep Washington Post’unki oluyor.
Graham ailesi gazeteyi, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’a sattı.
Gazetenin tirajı çok düşmüştü ama internet sitesi büyüyor.
Gazete satıldıktan sonra Davos davetlerini kim yapacak diye merak ediyordum.
Hâlâ ailenin bir üyesi olan Lally Weymouth ev sahipliği yapıyor.
Lally çok iyi bir gazeteci. Medya liderlerinin devlet başkanları ile yaptığı kapalı özel toplantıda dikkat ettim.
Elinde defter durmadan not alıyordu.
Her yıl dünyanın önde gelen liderleri ile çok ses getiren mülakatlar yapıyor.
Bu yılki parti de çok kalabalıktı. Gelen üst düzey davetliler yüzünden Davos yolları yine kesildi.
Bazıları kâğıt ölüyor diyor ama Davos’ta Washington Post’un büyüklüğü ve etkisi hâlâ devam ediyor.

 

Haberin Devamı


Kiev Belediye Başkanı gelirlerini nasıl yüzde 30 arttırdı

 


BU yıl Davos’ta benim için en güzel sürprizlerden biri Ukrayna’nın başkenti Kiev’in seçilmiş belediye başkanı Vitali Kliçko ile tanışmak oldu.
Kai Diekmann ve ben onunla kaldığımız Schatzalp Oteli’nin terasında çok güzel bir sohbet yaptık.
Çok uzun boylu, çok sempatik bir insan. Çok iyi Almanca ve İngilizce konuşuyor.
Eşi Hamburg’da yaşıyormuş.
Tam Özal dönemi belediye başkanları gibi, pratik ve iş bitirici bir karakteri var.
“Kiev’in gelirlerini nasıl yüzde 30 arttırdım biliyor musunuz” diye sordu ve anlattı.
Belediyenin muhasebesini ve bütün işlemlerini SAP uygulamasına sokmuş.
Yani tamamen dijitalleştirip, şeffaflaştırmış.
“Bu sayede gelirlerimiz yüzde 30 arttı. Oysa şehrin ekonomisinde bir büyüme yok. Sadece kontrol ettik ve insanlar bu şeffaf uygulamaya güvendi” dedi.

 


Belediye başkanı bir romanı kaç günde okur

 

 

KİEV Belediye Başkanı’na kaldığımız otelin tarihini anlattım.
Alman yazar Thomas Mann’ın ünlü romanı ‘Büyülü Dağ’ı bu otelde yazdığını söyledim.
Bunun üzerine Kai, otelde satılan kitabın Almanca baskısından bir tane alıp Belediye Başkanı’na hediye etti.
Vitali, kitaba baktı
ve “Altı hafta sonra
beni ararsan, kitap hakkında düşüncelerimi anlatırım” dedi.
Kitabı en iyi Rusça ve Ukraynaca okuyormuş. Rusça bir kitabı 2 günde bitiriyormuş.
Ancak Almanca ve İngilizce olunca, bir-iki hafta alıyormuş.

 

 

ERTUĞRUL ÖZKÖK’ÜN MUSTAFA VARANK’I HEDEF ALAN HAKARET NİTELİĞİNDEKİ YAZISINA CEVABIMIZDIR

 

 

Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün kaleme aldığı ‘KAYYUM BEY TEBRİKLER TARİHE GEÇTİNİZ - Oğlum Mustafa, Sen Trolleri Bırak da Bununla Uğraş Biraz’ başlıklı köşe yazısı gazetenin 31.10.2015 tarihli nüshasında yayınlanmış, içeriğinde müvekkilimi hedef alan aşağılayıcı ifadelere yer verilmiştir.
Ertuğrul Özkök bir süredir müvekkilimi hedef alan yazılarla gerçeğe aykırı olarak sözde müvekkilim Sn. Mustafa Varak’ın propaganda ve algı yönetimi amacıyla bir kısım televizyon kanalı, gazete ve sanal medyayı talimatları ile yönlendirdiğini iddia etmektedir. Bu iddiası doğrultusunda Trol Güdüm Merkezi Başkanı şeklinde bir hitap kullanmaktadır. Devam eden günlerde kaleme aldığı yazılarda müvekkilime ithafen bu aşağılayıcı lakabı kullandığı ve hukuka aykırı tavrını sürdürdüğü, tekzibe konu yazısında da lakayt bir şekilde deyim yerindeyse sokak ağzıyla, senli benli aşağılayıcı bir üslup kullanarak hukuki betimlemesiyle, müvekkilimi hafife aldığı, bedensel veya ruhsal varlığını ya da mesleki veya toplumsal statüsünü kabul etmeyerek küçümsediği görülmektedir.
Ertuğrul Özkök’ün daha önceki yazısında belirtmiş olduğu kendi deyimiyle ‘dedikoduları’ referans alarak müvekkilime yönlendirdiği bu itham tamamen bir kurgu ürünü olup, kılükal niteliğinde olması hasebiyle kaynağı bulunmayan, yanlış ve çarpıtılmış, gerçeğe aykırılık teşkil etmektedir ve fakat müvekkilim bedel alınarak kamuoyuna bilinçli şekilde servis edilen müvekkilimin medya gücüyle propaganda ve algı yönetimi yaptığı yönündeki bu gerçek dışı iddialar masum bir dedikodu olmaktan öteye geçmektedir.
İfade ve basın özgürlüğünün sınırlarını aşarak yayın yapan basın organları kamuoyunu, ortaya attıkları iddialarla yönlendirebilmekte bu anlamda hedef aldıkları kişilerin itibarlarına zarar verebilmektedirler.
Gazete ile televizyonların propaganda ve algı yönetiminin en etkili enstrümanlarından olduğu gerçeği yadsınamaz. Bu anlamda asıl propagandanın ve kamuoyu üzerindeki asıl algı yönetiminin Ertuğrul Özkök’ün yazısı ile müvekkilim Sn. Mustafa Varank’a karşı başlatıldığı görülmüştür.
Söz konusu hakaret içeren bu yazı ile ilgili tüm yasal haklarımızı hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız.
Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.
Sn. Mustafa VARANK vekili Av AHMET ÖZEL

Yazarın Tüm Yazıları