Bugün Türkiye'de 50 yaş üzerindeki insanlar, 65 milyonluk nüfusumuzun kaçta kaçını oluşturuyor?
Bunu biliyor musunuz?
Sadece yüzde 11'ini...
Benim gibi 55 yaşında olanlar...
O konuda bir rakam yok.
Ama tahminim, yüzde 9'unu.
60 YAŞ ÜZERİ
Ya 60 yaş ve üzeri?
Azalarak gidiyor.
Yüzde 8, yüzde 7...
Ve liderlerimizin yaşları...
75, 77 ve üzeri.
Yüzde 4, bilemediniz 5.
Ey gençler, bu rakamları niye veriyorum biliyor musunuz?
Çünkü sizin geleceğinizle ilgili en önemli tartışmayı onlar yapıyor, kararı onlar veriyor.
Yani Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğiyle ilgili kararı...
Burada tarihi bir çelişki var.
Onların önünde yaşayacak 10-20, bilemediniz 25 yıl var.
Sizin ise 50-70 yıl.
Onların kişilikleri Demirperde yıllarında oluştu. Okullarda ‘‘Yerli Malları Haftası’’ zihniyetiyle büyüdüler.
Dünyayı Türkiye'den ibaret bir coğrafya olarak gördüler.
Sizlerse küresel dünyanın çocuklarısınız. Demirperde sizin için tarihin karanlık bir parantezinden ibaret.
Size Çin Seddi kadar uzak.
Onların ruhları ve gövdeleri, tarih ötesinin canlıları gibi tabiata uyum sağlamış, organları dumura uğramış.
Dokuları zaten gelişme evresini tamamlamış.
Sizlerinki ise henüz büyümeye, serpilmeye başlamış.
KARAR VERENLER
İşte o yüzde 11'lik zihinler, önlerinde sadece 15-20 yılı kalmış o bedenlerin üstündeki kafalar, sizin geleceğiniz için karar veriyorlar.
Üstelik sizi aldatıyorlar.
İdam cezası kaldırılamazmış.
Sanki pratikte zaten kalkmamış gibi yapıyorlar.
Kürtçe televizyon olmazmış.
Sanki bu küresel elektronik dünyasında bir televizyon yayınını durdurmak imkánsızmış gibi davranıyorlar.
Sanki bugün Güneydoğu Anadolu'da yayın yapan, üstelik Türkiye Cumhuriyeti'ne sempatisi olmayan, 5 Kürtçe televizyon kanalı yokmuş gibi...
Yalan söylüyorlar. Sanki bunu isteyen varmış gibi, Avrupa Birliği'ne girersek üniter devlet yapımız yıkılır diyorlar.
Gençler, önünde yaşayacak uzun hayatı olanlar, Meclis'e gidin, sesinizi duyurun.
Önünüzdeki 50-60-70 yıllık uzun hayatınız hakkındaki kararı yüzde 11'e bırakmayın.
Bu konuda asıl kararı verecek olan sizlersiniz.
AZ ZAMAN KALDI
Neyin milli gururumuzu hırpalayacağına, neyin küresel değer olduğuna, neyin bu ülkenin aleyhine, neyin yararına olacağına onlar değil, siz karar verin.
Önümüzde az zaman kaldı.
Ya daha güzel bir hayata, daha demokratik bir rejime, daha insanca bir sisteme yürüyeceğiz...
Ya da geriye, 800-900 yıl önce geldiğimiz coğrafyaya döneceğiz.
Siz siz olun, bu tarihi kararı, koltuğundan başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan o müstebit yüzde 11'e bırakmayın.
Avrupa Birliği'ne giden yolu seçin... Bunu haykırın.