Paylaş
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı, Diyarbakır ve Şırnak Barosu başkanları, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı, işadamları, akademisyenler...
İstanbul’dan Ahmet Güneştekin gibi sanatçılar...
Tam 61 kişi...
Bir araya geliyor ve PKK’ya “Şiddet yöntemlerinden vazgeç” çağrısı yapıyor...
Son zamanların en önemli çıkışı...
Medyaya bakıyorum...
Bit kadar yeri yok...
Doğu’dan ve Güneydoğu’dan, PKK terör eylemlerine karşı ilk defa böyle toplu, geniş katılımlı bir çağrı geliyor.
Ertesi gün medyaya bakıyorum...
Hepsi tam sayfa savaşa girmiş.
Ne yazık ki, savaş haberlerinden barışa pek yer kalmamış.
BUNU YAPTIĞI İÇİN ÇALIŞTIĞIM GAZETEMLE İFTİHAR EDİYORUM
GAZETECİLİK böyle olur.
Vatanseverlik böyle olur.
Zekâ böyle gösterilir.
Bir Avusturya gazetesi Viyana Havaalanı’ndaki billboard’a verdiği bir ilanla Türkiye’ye büyük haksızlık yaptı.
Türkiye’de 15 yaşından küçük çocuklara cinsel istismarda verilen cezaların azaltıldığı yalanını duyurdu. Hürriyet bu olayın aslını araştırdı.
Ortaya çıktı ki cezalar hafifletilmiyor, tam aksine ağırlaştırılıyor. Gazetem, aynı yerde aynı billboard’ları kiralayarak harika bir cevap verdi. Üstelik son derece zeki bir mesajla.
Bugün gazetede ayrıntısını okuyun lütfen.
Büyük gazete olmak, büyük düşünmeyi, atik davranmayı, sorumluluk yüklenmeyi ve zeki işler yapmayı gerektirir.
Hürriyet’in billboard’ında hepsi vardı.
16.08.16... BU DÖVMEYİ HAYAT BOYU SİLEMEZSİNİZ
‘15 Temmuz bir demokrasi bayramıdır’ diyorsanız eğer...
Benim gibi siz de o gün Türk halkının demokrasiye sahip çıktığına gerçekten inanıyorsanız...
O zaman bir Türk yazarının, cezaevinden haykırışına kulak verin.
Aslı Erdoğan, tutuklu bulunduğu cezaevinden Cumhuriyet gazetesinin sorularına verdiği cevapta diyor ki:
“Şekerim var. Diyabete dönüşmek üzere. İlaçlarımı vermiyorlar.”
“Astımım, KOAH hastalığım var.”
“İdrar kokulu bir yatakta yatıyorum...”
Bayanlar baylar... Kitapları 15 dile çevrilmiş bir yazardır bunları haykıran insan.
Cezaevinden çıkınca koluna, Auschwitz Nazi kampında kadınların kollarına zorla yaptırılan dövmenin aynısını yaptıracağını söylüyor.
Tıpkı onlar gibi bir numara yazdıracakmış.
16.08.16...
Bakın size söylüyorum.
Dünyanın en etkili propagandasını bile yaptırsanız, bu dövmeyi insanların ve geleceğin gözünde sildiremezsiniz.
SİLİVRİ'Yİ TEKRARLAMAK ŞART MI
ASLI Erdoğan, Hilmi Yavuz gibi yazarlara, Nazlı Ilıcak, Nuriye Akman, Lale Sarıibrahimoğlu, Arda Akın, Şahin Alpay ve öteki yazarlara operasyon yapan polisler, onun tutuklanmasını isteyen savcılar, tutuklama kararı veren hâkimler...
Bilin ki Türkiye’ye kötülük yapıyorsunuz.
Bilin ki 15 Temmuz idealine ihanet ediyorsunuz. Bu insanları yargılayacaksanız, Silivri’deki hataları tekrarlamayıp tutuksuz yargılasanız, kaçmalarından korkuyorsanız, yurtdışına çıkış yasağı koysanız...
Hem adalete hem ülkenize daha fazla hizmet etmiş olmaz mısınız...
MEĞER O FOTOĞRAFLAR SIZINTI DEĞİL ÇALINTIYMIŞ
İŞİN aslını gazeteciler.com’da okudum.
Kara Kuvvetleri Komutanı’nın yere yatırılmış fotoğraflarını meğer önce Haber Türk ele geçirmiş. Saat 11.00 sıralarında bu fotoğraflar gelmiş. Ertesi gün gazetede özel haber yapmak için tutmuşlar.
Ancak gazetenin ayrılıp Kanal 7 televizyonuna geçmiş eski bir muhabiri, silinmeyen şifresini kullanıp sisteme girmiş ve bu fotoğrafı çalmış.
Bu durumda hem Haber 7, hem Anadolu Ajansı çalıntı bir fotoğrafı kullanmış. Ama bütün bunlar yapılan işin sorumsuzluğunu ortadan kaldırmıyor.
ERTUĞRUL BEY KIRKLI YAŞLARIMIZDA NİYE DAHA GÜZELİZ BİLİYOR MUSUNUZ
AŞAĞIDAKİ cümleler 40’lı yaşlarının başındaki bir kadın arkadaşımdan.
“Kırklı yaşlar niye güzel bir kadın için biliyor musun abi; çünkü karşı cinsin güzellik, arzu, şehvet vs prangalarını boynumuzdan çıkarıyoruz.”
“Azat ediyorsunuz bizi çünkü. Erkeklerin arzu nesnesi olmaktan (içine kadın kaçmış erkekleri ayırarak) kurtuluyoruz, savaş alanından çıkıyoruz.”
“Evet kurtuluyoruz. Kendi mememizi, kendi kalçamızı sevmeyi öğreniyoruz.”
“Kendimizi keşfetmeye ancak o yaşlarda nail oluyoruz. Çünkü özgürlük öyle güzel bir şey ki, porsumuş kollarını, sarkmış göbeğini bile öyle bir sevdiriyor ki sana. Kırışmış kenarlar içinde gözbebeğinin içine kadar bakıyorsun aynada, şarap gibi geliyor o suret eğer içmesini bilirse kadın.”
Voooov dedim. Helal olsun dünyaya böyle bakabilen kadına...
AMAN ALLAH'IM PENELOPE CRUZ 'RECEP İVEDİK'TE Mİ OYNAYACAKTI
GEÇEN gece, Louis Leterrier’in “Grimsby Kardeşler” filmini seyrettim.
Borat filmlerinden tanıdığımız Sacha Baron Cohen oynuyor. ‘Recep İvedik’ten biraz hallice bile denmeyecek bir film. Eminim bazı sahnelerine Recep İvedik bile “Yok artık” diyebilir.
Ama beni en çok şaşırtan şey, filmde Penelope Cruz’un da oynuyor olması.
“Barcelona”nın, “Corelli’nin Mandolini”nin, “Vanilla Sky”ın harika kadınını, bir “Recep İvedik” filminde görünce içim tuhaf oldu.
Paylaş