Bonobo kadının zafer yılı

Ne kadar övünseniz, ne kadar övünsek yeridir.
Bu yıl, biz ‘Bonobo’ların zafer yılı oldu.
Yani hayatı yaşamak isteyen, cıvıl cıvıl şempanze erkeklerin ve kadınların yılı...
Şebeklerse kesin bozguna uğradı.
2012, Bonobo erkeklerin, Bonobo kadınların; özellikle de 40 yaş kadınının zafer yılı oldu.
Hadi gelin, geçen yılki zaferlerimizi, Pantheon’umuzun duvarlarına plaketler halinde yazalım:
Ve yılın bu ilk pazar günü, zafer sarhoşluğunu yaşayalım.

BİRİNCİ ZAFER: ÇORAPLI ERKEĞİ TUVALETE ATIP ÜZERİNE SİFONU ÇEKTİK

Yaptığımız işin büyüklüğünü geçen gün sağlık sektöründe çalışan bir arkadaşımın anlattığını dinleyince iyice anladım.
Muayene sırasında beyaz önlükle beyaz çorap giyiyormuş.
“Artık beyaz çorap bulamıyorum. Ancak ısmarlama yaptırarak temin edebiliyorum” dedi.
İşte budur.
Geçen yıldan itibaren, artık hiçbir erkek, kadınının önünde son olarak çorabını çıkaramaz.
Boxer külodu ve çorabıyla kadının karşısına dikilen erkek, artık tarih olmuştur.
Hiçbir erkek bir daha bunu yapmaya kalkamaz.

İKİNCİ ZAFER: DİMYAT’A PİRİNCE GİDEN ŞEBEK SÜRÜSÜ DAĞITILDI

40 yaş kadını kendini keşfetti.
Ama asıl önemlisi, erkek de, 40 yaş kadınını keşfetti.
Kadını 40 yaşı geçtiği için, Dimyat’a 20’lik, 30’luk kadınları bulmaya giden erkek şebek sürüsü, hayatının en büyük dersini aldı.
40 yaş kadını ona şunu gösterdi: Dimyat’ta taze pirinç bulabilirsin ama evdeki artık bulgur değil.
Döndüğünde, o boş evde Deniz Seki’nin şu şarkısı çalıyor olabilir:
“Git, gitmek istersen;
 Bir gün pişman olup dönmek istersen;
 Bil ki, sana âşık bu kadın
 Burada değil artık;
 Üzgünüm aşkım...”
Evet, Dimyat’taki taze pirinç mi dedin, sevgili şebeğim...
Ya çorabını da al git;
Ya da bir kere daha düşün...

ÜÇÜNCÜ ZAFER: 30 ALTI MAKAKA KARŞI 50 YAŞ ÜSTÜ BONOBO

Daldan dala koşan, poligam makaklar dönemi kapanıyor.
Kendini keşfeden 40 yaş kadını, bulunduğu yaşın stratejik derinliğini de fena halde keşfetti.
Bir yanda Madonna’nın dansçı çıtırı...
Öte yanda, kendine iyi bakan ve cazibesi her yıl biraz daha artan 50 yaş üstü erkeği...
Tam ortasında da şahane bir 40 yaş kadını...
Hele hele son yıllarda tek kadını yaşamanın cazibesini keşfeden monogam Bonobo’ların sayısının artması, 40 yaş kadınının kendi bedeni ve ruhundan sonraki en büyük keşfi olmaya aday...
Jack London’ın romanındaki erkek kurtların ulumasında yankılanan ‘Vahşetin Çağrısı’, yerini 50 yaş üstü erkek Bonobo’ların sevinç çığlıklarında dile gelen ‘hayatın çağrısı’na bırakıyor.

DÖRDÜNCÜ ZAFER: CENGİZ ABAZOĞLU O LAFI SÖYLEDİĞİNE PİŞMAN EDİLDİ

Geçen yılın en büyük kaybedeni modacı Cengiz Abazoğlu oldu.
Ne demişti Hürriyet Kelebek’e verdiği mülakatta:
“30 yaş üstü kadın minileri unutsun. Bikiniyi de unutsun...”
Unutmadı kardeşim.
Tam aksine sen böyle deyince daha da hatırladı.
40 yaş kadını, miniyi de bikiniyi de terk etmedi.
Dizi yırtık blucini, 20’li, 30’lu kadınlar kadar güzel taşıdı.
La Perla’dan, Victoria’s Secret’tan, Chantelle’den...
Ve özellikle de porte-jarretelle’den hiç söz etmiyorum.
Dili bir karış dışarda şebek kardeşim; sen ona hâlâ jartiyer diyorsun;
Dimyat’tan döndüğünde sana porte-jarretelle halini de öğretecekler.

BEŞİNCİ ZAFER: ‘KARI BOŞAMAK’ LAFI TARİHİN TOZLU RAFLARINA

2012, boşanma istatistiklerinde bir milat oldu.
‘Karı boşamak’ lafı tarihe karışıyor.
Çünkü ‘koca boşamak’ dönemi de açılıyor.
Kapıyı vurup giden kadın sayısında epey bir artış var.
Kadınlar, tavlayı, kendilerini boşamakla tehdit eden şebeklerin koltuğunun altına verip gönderiyor.
Yılın şarkısı tekrar Deniz Seki...
Sözlerini yukarda yazmıştım.
Hatırlatmama gerek var mı?

ALTINCI ZAFER: ‘TÜRBAN, NAMUSUN SİMGESİ DEĞİLDİR’ SLOGANININ YÜKSELİŞİ

“Bunlar beni ilgilendirmez” diye böbürlenen muhafazakâr arkadaş;
Sanma ki, sana Dimyat’ın yolları; öteki mahallenin şebeklerine kurşunlar...
Ayağını denk al arkadaş...
Huu haberin var mı?
Senin mahallende, türbanlı kadın yazarlar arasında müthiş bir tartışma başladı.
Bir kısım muhafazakâr kadın diyor ki; “Türban bazı erkeklerin görmek istediği gibi, namusun sembolü değildir.”
Demek istediğim, sevgilinin, eşinin başında türban var diye, ötekilere uyup sen de Dimyat’a pirince gitmeye kalkma.
Bana inanmıyorsan Âlâ dergisine ve Armina reklamlarına bir göz at...
2012, türbanlı kadının da miladı oldu...

YEDİNCİ ZAFER: VE SONUNDA KADINLAR İŞİN KİTABINI DA YAZDI

Yılın en büyük zaferiyse Hanna Rosin’in, ‘The End of Men’ kitabının yayımlanmasıydı.
Bu kitap, erkeğin neandertal dönemi olan ‘homo shebekus’un sonunu ilan etti.
İngilizce bilmeyen şebeklere tercüme edeyim:
‘Erkeğin sonu...’
Erkek işsizliği artarken kadına ait istihdam alanları çoğalıyor.
En önemlisiyse medya dünyası, geri dönüşü olmayacak bir şekilde kadınların egemenliğine giriyor.
Çok fena haber...
Artık erkeğin sarkan gerdanı, kadının selülitinin önüne geçecek.
Geçen yaz Murat Boz’un göğüsleri olayı hâlâ gözünü açmadıysa ben ne yapayım...
Erkek şebeğim benim; yazın, karnın popondan çıkacakmış gibi her saniye tetikte gezmen de kurtaramayacak seni...
Üstelik kötü kadınlar da geliyor...
Erol Köse’den beterleri...
İçleri, yılların biriktirdiği intikam duygularıyla dolu...
Ve haklılar...
O kan yerde kalmayacak...
Bil ki bu yıl çoook şebek kanı akacak...