Ben devletimin yanındayım

Bir saniye düşünmem. Adam ne demiş, ideali neymiş falan bakmam, bahane aramam, o tabanca; benim, hepimizin kafasına dayanmış sayarım.
-Adamın biri, ülkemin savcısını böyle zavallı bir halde bana göstermeye, küçük düşürmeye kalkarsa...
O adamın ne dediğine bakmam... Kendim, hepimiz, devletim küçük düşürülmüştür diye bakarım.

* * *

-Adamın biri, Berkin Elvan kardeşimizin tertemiz mirasını elinde silah, kana boyamaya kalkarsa...
Bir saniye düşünmem, Berkin’in mirasını kirlettirmem, devletimin yanında olurum.
-Adamın biri elinde silahla Adalet Sarayı’na girer, savcıyı rehin alır, silah zoruyla çekilmiş fotoğrafı bütün dünyaya yaymaya kalkarsa...
Bir saniye düşün-mem... Adını açıkça koyarım, “Bu bir terör eylemidir. Bu adam da teröristtir” derim.
Kafa kesen IŞİD hakkında ne düşünüyorsam, onun hakkında da aynı şeyi düşünürüm.
Şehit savcımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Dün sönen lamba devlet ampulüdür

ÖNCE, çalışan adama taktı.
“Cumaya gitmiyor” diye ihbar geldi, ihbarı suç sayıp adamı çekti kenara...

* * *

Sonra iyi çalışan insanın karısının başına taktı... Başı örtülü değil dedi, küstürdü, kaçırttı..
Kaçırtamadığını da sürdü süpürdü...

* * *

Sonra çalışan kadının eteğine taktı, iffetini diline doladı.
Onu da kaçırttı.

* * *

Sonra darbeci dedi, ayıkladı, sürdü, süründürdü.
Doymadı...
O bitti bu defa paralelci diye yine birilerine taktı.
Her defasında kurunun yanında yaşı da cayır cayır yaktı.
Kendi yazdığı imzasız ihbar mektubunu, kendine postaladı, altına “Gereğinin yapılması” yazıp gönderdi.
İşgüzar emireri, kapı yalakası müdürü de, o gereğini yap dedi ya, o da öldürdü.

* * *

Halkını, milletini ortadan ikiye böldü...
Bir bölümüne “Onlar” dedi, öteki bölümünü “Bizden” deyip yolunu açtı.
Liyakate bakmadı, sadakate baktı.
Layık olanı attı, sadık olanı getirdi.
Bak sonra ne oldu...

* * *

Bu ülkede 68 yaşıma geldim. Karne dönemini yaşadım, elimde karne ile süttozu almaya gittim.
Sana yağı kuyruğuna girdim, ampul bulamadığım oldu.
Ama 68 yıldır, bütün ülkede ampullerin söndüğünü görmedim.

* * *

İşte böyle AKP’li kardeşim...
Oy verdiğin iktidar, onu bunu iteklerse, Mühendisler Odası’nın kapılarını kırıp girerse, yetkilerini elinden gasp ederse...
Ülkenin dijital uzmanlarının tamamını paralelci, darbeci, hacker, şucu bucu diye darmadağın ederse...
Kindar ve dindar nesiller yetiştireceğim diye ülkenin eğitim sistemini çökertirse...
Bir gün elektrik sistemin de çöker...

* * *

Sor hesabını...
Sakın ha sana “Ama New York’ta da çökmüştü” bahanesini uydurmalarına izin verme.
De ki onlara:
Kardeşim, orada devlet ayaktaydı...
Burada devlet çöktü... Devlet...
Dün bütün ülkede sönen şey, tek parti, tek adam devletinin ampulüdür.

Karanlıktan medet uman adam bil ki aydınlığa çıkamayacaksın

Bu kalleş terörden, bu karanlık eylemden kendine pay çıkarmaya kalkan, kalkacak bir alçak varsa ona sesleniyorum.
Arkadaş ister şu partiden ol, ister bu partiden...
Eğer bu karanlık eylemden kendi menfaat torbana üç beş oy atacağım diye düşünüyorsan...
Eğer bu olaydan, ona buna çamur atarak durumdan vazife çıkarmaya kalkacaksan...
Bil ki, bu fırsatçılığın ne sana yararı olur, ne millete...
Bil ki, bu terörün hedefi hepimizdir...
Bu terörün amacı, zaten karanlığa gömülmüş ülkemizi daha da karanlığa gömmek, zaten bölünmüş milletimizi daha da bölmektir.
Bilelim ki, bu karanlıktan aydınlık çıkmaz.
Kapkaranlık çıkar...
Aklımızı başımıza alalım.

Fehmi Abi sahalara dön, tam senlik pozisyonlar var

AH ah... Eski Fehmi Abi olacaktı ki, poziyona bakıp volesini çakacaktı.
Hani o karizma soruyu:
“Bu eylemden kim yarar sağladı...”
Eski Fehmi Abi, dün savcının rehin alınması olayına nasıl bakardı...
-AKP oyları geriliyor... Başkanlık neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda.
-Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa ülkenin tamamında elektrikler kesilmiş...
Ve girişte insanların üzerinin arandığı, X-Ray cihazlarından geçirildiği bir Adalet Sarayı’na, bir adam cebinde silahı ile giriyor, her katında polislerin beklediği koridorlardan geçiyor ve savcıyı rehin alıyor.
Ve gündem bir anda değişiyor...
Sizce Fehmi Abi formülünü uygularsak bu olay kime yaramıştır...