Başkan görevden alındıktan yedi gün sonra, dün ne oldu

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı’nın görevinden alınmasından 7 gün sonra, dün dünyanın 2 çok önemli merkezinde çok ilginç iki gelişme oldu.

Haberin Devamı

Dünyanın en etkili iki gazetesi de aynı gün, yani dün, birinci sayfalarına bu iki gelişmeyi taşıdı.

Birincisi Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’in Amerikan Senatosu önünde iki gün süren özel oturuma katılmasıydı.

Bu oturumlar, Amerikan ekonomisinin geleceği açısından çok önemli bir yere sahip. Çünkü tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi ABD Başkanı Trump da faizlerin indirilmesini istiyor ve başkanı görevden almaya uğraşıyor.

Powell belki faizleri indirecek, ama kesinlikle bir “Yes Man” yani başkanın her dediğini yapan bir insan olmayı kabul etmiyor.

Açık açık “Daha 4 yıl görev sürem var ve o istiyor diye istifa etmem, hazinenin bağımsızlığını da korurum” diyor.

Başkan görevden alındıktan yedi gün sonra, dün ne oldu

Haberin Devamı

Hiç kuşkusuz Amerikan Merkez Bankası Başkanı, Türk Merkez Bankası Başkanı’ndan daha şanslı ve daha güçlü...

Çünkü arkasında büyük bir Senato desteği var.

O yüzden Başkan Trump şimdilik tam istediğini yapamıyor.

*

Dünkü ikinci gelişme ise Meksika Maliye Bakanı Carlos Urzua’nın istifasıydı.

Onun da Meksika’nın yeni başkanı Manuel Lopez Obrador ile görüş ayrılığı var.

Ekonomi bakanı, başkanın “ekonomiyi dar bir ideolojik zihniyetle yönetmeye çalıştığını” belirtiyor.

*

Türkiye’den sonra iki önemli ülkede başkanların, merkez bankaları ve kuvvetli ve disiplinli ekonomi bakanları ile bilek güreşine girmesi bir tesadüf mü?

Yoksa “popülist başkanların” yargı ve medyadan sonra ülke ekonomileri üzerine tam yetkiyle el koyma çabaları mı...

Bu sorunun cevabı da dünkü New York Times gazetesinin birinci sayfasındaydı.

ÇÜNKÜ...

ABD Doları, dünya ticaretinde en fazla kullanılan para...

Meksika Pezosu ise dünya ticaretinde en fazla kullanılan 8’inci para birimi.

Gelişmekte olan ülkeler arasında ise birinci durumda...

BAŞKANLARIN SONBAHARI MI YOKSA ‘İKİNCİ BAHARI’ MI...

Maliye ve Ekonomi Bakanı Berat Albayrak, bu yıl başında İstanbul Üniversitesi’nde dar bir çevreye verilen yemekteki konuşmasına şu tahminle başlamıştı:

Haberin Devamı

“Önümüzdeki dönem bütün dünyada hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar büyük bir kriz geliyor...”

Başkan görevden alındıktan yedi gün sonra, dün ne oldu

Dünkü New York Times bunun ilk somut işaretlerini alt alta yazmıştı.

ABD ekonomisi resesyona giriyor. Üretimde düşüş var.

Almanya’da sanayi üretimi düşüyor ve işsizlik yükseliyor.

Japonya’da üretim düşüyor, ihracat zayıflıyor.

*

Bütün bunlardan çıkan sonuç şu:

Belki de 2008’den de büyük bir kriz kaçınılmaz hale geliyor.

2008 dünya ekonomik krizini atlatmada en önemli rolü, hükümetlerle bağımsız şekilde çok disiplinli bir işbirliği yapan ABD hazinesi, Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası oynamıştı.

*

New York Times kötü haberi veriyor.

Dünyanın en etkili merkez bankalarının bugün artık bu kadar güçlü enstrümanları yok...

Haberin Devamı

Yani 2010’ların seçilmiş güçlü başkanlarının ekonomide de giderek tek adam haline gelmeleri önümüzdeki kriz için büyük bir meydan okuma haline geldi.

*

Ankara’da başlayıp Atlantik’in öteki tarafına doğru yıkılmaya başlayan merkez bankası taşları ya sonunda bütün dünyanın üzerine yıkılacak... Bu da “seçilmiş güçlü başkanların sonbaharı” olacak...

*

Ya da bu defa dünyayı, onların giderek şahsileşen ekonomik inatları düze çıkaracak, kurtaracak...

*

Bu da “güçlü başkanların ikinci baharı” olacak...

 

ÜÇ-BEŞ FANATİKTEN Mİ KORKUYORUZ, 87 MİLYON HEPİMİZ FANATİK MİYİZ

Tekirdağ Türkiye’nin Batı’ya en açık yerlerinden biri.

Üzüm bağları ve şarapçılık bu bölgeye apayrı bir kültürel özellik katar. İşte buranın Şarköy ilçesinde iki-üç gündür tuhaf bir şey yaşanıyor.

*

Haberin Devamı

Bir avuç insan 11 yıldır o bölgedeki küçük bir kiliseyi restore ettirmek için uğraşıyor.

Özel gayretleriyle rölöveleri yapılmış ve bina ayağa kaldırılmış.

Fener Patriği Bartholomeos da gelip burayı gezmiş.

*

Ne olduysa ertesi gün gazetelerde “Bartholomeos bu kiliseye metropolit atadı ve ayin yaptırdı” haberinin çıkmasıyla başlamış.

Birden bu olaya tepki gösteren insanlar türemiş. Bu tepkiler üzerine jandarma ve valilik devreye girmiş.

Şimdi bu kiliseyi onartarak Türkiye’nin ve insanlığın kültürel varlığına kazandıran insanlar resmi makamlara adeta hesap verir hale geldiler.

*

Biz nasıl bu hale geldik Allah aşkına...

Bir yandan “Yüzde 99’u Müslüman olan ülkemiz” diye söze başlıyoruz.

Haberin Devamı

Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre ülkemizde 87 bin
cami var... Ve Vakıflar kayıtlarına göre ise ülkemizde kalan kilise sayısı 321...

Bunların sadece 90’ı faal...

*

Nedir bu?

82 milyon insan bir avuç fanatikten mi korkuyoruz... Yoksa 82 milyon, yani hepimiz, başka inançlara hiç saygısı olmayan birer fanatik miyiz...

*

İkisi de çok fena değil mi...

Başkan görevden alındıktan yedi gün sonra, dün ne oldu

TÜRKİYE’NİN İKİ ALFA ERKEK TESTOSTERON GAZETECİSİ KİM

Resmi doktor kayıtlarına göre Türkiye’de en yüksek testosterona sahip gazeteciler kimdir...

*

Testosteronun, alfa erkek gazetecinin davranışlarındaki rolü nedir?

*

Testosteron, modern çağın erkek gazetecisinin davranışında da “kadim rolünü” oynamaya devam ediyor mu...

*

Testosteronu yüksek gazeteciye, edebiyatta takılan lakaplar nedir... Bu lakaplar o gazetecilere gerçekten uyuyor mu...

*

Bir alfa erkek gazetecinin testisleri kaç gramdır...

*

Bir gazetecinin erkekliğinden sadece testosteron mu sorumludur... Dürüst gazetecinin testosteronu yüksek midir, düşük müdür...

*

Koç Üniversitesi’nce yayınlanan bilimsel kitaba göre “testosteron” nedir...

YARIN: TÜRK MEDYASI VE TESTOSTERON

Yazarın Tüm Yazıları