Bana solcular yapmaz demeyin

GEÇEN cumartesi günü Başbakan’la ANA uçağı ile Kayseri’ye gittik.Havaalanında uçaktan indiğimizde bizi bekleyen otobüsün üzerindeki yazı dikkatimi çekti.

Otobüsün üzerinde "TC Başbakanlık" yazıyordu.

O gün Milliyet Gazetesi’nin manşetinde de, Erdoğan’ın seçim gezilerinde resmi araçları kullanmasını eleştiren bir haber vardı.

Kendimi bildiğimden beri her seçimde iktidar partilerinin liderlerine bu tür suçlamaları okurum.

Ama bunu genellikle sağ partiler yapar.

Tabii bunu Başbakan’a sordum.

* * *

Belli ki bu soruya karşı hazırlıklıymış.

Bu konuda bir bilgi notu bile hazırlatmış.

Resmi kişilerin kullanacağı taşıtlarla ilgili kanun 1961 yılında çıkarılmış.

237 Sayılı Kanun’a göre, bu taşıtların kullanımı iki ayrı biçimde düzenleniyormuş.

Bu araçlar bazı resmi kişilere sadece, karşılarında belirtilen görevler sırasında kullanılması için veriliyormuş.

Kanunun 8’inci maddesinde bunların hangi görevler olduğu madde madde yazılıymış.

Ancak 4’üncü maddede, bu araçların bazı devlet görevlilerinin "emirlerine ve zatlarına" tahsis edildiği belirtiliyormuş.

Bunların karşısında herhangi bir sınırlama da yazılı değilmiş.

Yani resmi araç bu kişinin, hayatının her anında kullanılmak üzere tahsis ediliyormuş.

Bu kişilerden biri de başbakanlarmış.

Peki seçim sırasında ne oluyor?

Bir küçük ayrıntı daha.

Bu kanun çıkarıldığı sırada, Türkiye Cumhuriyeti başbakanına bir uçak tahsis edilebileceği vizyonu bile olmadığı için, kanunda hava taşıtlarıyla ilgili bir sınırlama yokmuş.

* * *

Peki seçim sırasında ne oluyor?

Bu konudaki düzenleme 237 Sayılı Kanun’da değil, 298 Sayılı Seçim Kanunu’nda yer alıyormuş.

Bu kanunun maddesi de çok açıkmış:

"Seçim propagandasının başlangıç tarihinden, oy verme gününü takip eden güne kadar" resmi araçların kullanılması yasakmış.

Seçim yasağı 12 Temmuz’da başlayacağı için de Başbakan bu araçları kullanmaya devam ediyor.

Bunları dinledim, ama içimdeki ses yine itiraz etti:

"Kanun izin verse de bu araçları seçim sırasında kullanmamak daha zarif, daha şık olmaz mı?"

Bana verilen cevap şu oldu:

"Siz öyle düşünebilirsiniz, ama geçmişte başka başbakanlar da yasal hakkı olduğu için tabii olarak seçim döneminde bu araçları kullanmışlar."

Seçici hafızam "öncekiler" denince hemen gözümün önüne Demirel’i, Özal’ı getirdi tabii.

Bunu söyleyince, Başbakan’ın Basın Danışmanı Akif Beki hazırlattığı notu önüme koydu.

"Sadece onlar değil, Sayın Ecevit de kullanmış" dedi.

Nota baktım, Ecevit’in seçim gezilerinde kullandığı araçları gün gün çıkarmışlar.

Mesela, 18 Nisan 1999 seçimlerinde Ecevit’in kayıtlarında şu geziler görünüyor.

4 Mart 1999 günü Diyarbakır’da, 10 Mart’ta Karabük’te, aynı gün oradan Zonguldak’ta, 16 Mart günü Çanakkale’de, geçen cumartesi günü Erdoğan’ın kullandığı özel ses donanımlı Başbakanlık otobüsünü kullanmış.

Ecevit 7, 10, 14, 18, 21, 23, 24, 30 ve 31 Mart ile 2, 3, 6, 7 ve 12 Nisan günleri de iç ve dış gezilerinde ATA uçağını kullanmış.

Hazırlanan notta bir ilginç bilgi daha var.

Ecevit 2002 seçimlerinden önce kendi imzasıyla bir genelge yayınlayarak bakanlarını, resmi araçların kullanımı konusuna uyarmış.

Bu genelgede, seçim propagandasının başlangıç gününden itibaren bakanların, seçim gezilerinde bu araçları kullanamayacaklarını bildirmiş.

Yani seçime 10 gün kaladan itibaren.

* * *

Bu raporu okuduktan sonra Beki ne düşündüğümü sordu:

"Keşke bundan sonra bir teamül oluşsa da bu tartışma gündemden çıksa" dedim.

Belki bu yazı, böyle bir teamülün oluşturulması için başlangıç noktası olur.
Yazarın Tüm Yazıları