Paylaş
AŞKTAN gözü dönmüş arkadaş...
Şuursuz tayfanı al ve bu idraksiz vuvuzela koronla birlikte kenara çekil...
Direkt olarak ülkenin Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum.
* * *
Sayın Cumhurbaşkanı...
Sizi desteklediğini zanneden ama tam aksini yapan çapsız ve idraksiz troller, milletin iradesini hiçe sayarak, daha şimdiden erken seçim tarihini ilan etti...
22 Kasım 2015...
* * *
Ama dikkat...
22 Kasım’dan bir hafta önce, yani 15 Kasım günü bütün dünyanın dikkatini üzerine çevireceği çok önemli bir olay var.
G-20 toplantısı başlayacak.
Bu demektir ki, ABD Başkanı Obama dahil, dünyanın en büyük 20 ülkesinin lideri Antalya’da toplanacak.
* * *
Şimdi oturup hepimiz düşünmeliyiz...
15 Kasım günü Türkiye nasıl bir havada olacaktır?
-İki adım öteden kalkan F-16’ların motor seslerinin Antalya’dan duyulduğu, her gün bombaların patladığı, şehit ölümlerinin ülkeyi sarstığı, Suriye sınırının kan gölüne döndüğü ve seçim meydanlarında herkesin birbirinin boğazına sarıldığı bir Türkiye mi?...
* * *
Yani liderlerin bir bölümünün gelip gelmemeyi bile gözden geçireceği, hatta toplantının ertelenmesi teklifinin bile gelebileceği bir Antalya mı?...
* * *
Yoksa, hükümetini kurmuş, barış görüşmelerini yeniden başlatmış, istikrarını sağlamış bir Türkiye mi?
Eğer ikincisini istiyorsak, o zaman size söyleyecek ikinci bir sözüm daha var Sayın Cumhurbaşkanı...
Troller çekilirse gerçek Aydın Doğan’ı da görebilir
Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’nin dış itibarının ne durumda olduğunu siz hepimizden iyi biliyorsunuz.
Emin olun bunda, sırtını size dayayıp kabadayılık yapan ve tehdit, iftira, yalan ve şantajla herkesi sindirmeye çalışan bu mahalle mafyasının hiç küçümsenmeyecek payı var. Bu ülkenin en büyük medya grubunun sahibine her gün akla hayale sığmayan saldırılar yapılıyor.
Hayatı teröre karşı mücadele ile geçmiş, bütün hayatı boyunca terör örgütlerinin hedefi olarak yaşamış, kendisi ve çalışanları bedel ödemiş bir insanın fotoğrafına iğrenç montajlar yapacak, boynuna PKK poşusu, DHKP-C beresi geçirecek kadar insani ve ahlaki duygularını kaybetmiş bu insanlar ne yazık ki, sizin adınıza hareket ettikleri izlenimi veriyorlar.
Aydın Doğan, en az sizin kadar ülkesine âşık bir insandır. En az sizin kadar bu ülkenin değerlerine, demokrasiye inanmış, bu ülkenin huzuru ve barışı için her türlü taşın altına elini sokmaya hazır bir vatanseverdir.
Emin olun, yaptıkları bu iğrençliklerle en büyük zararı size veriyorlar.
Asıl soru şudur:
Evet hepimiz, ülkemizin G-20 toplantısına nasıl bir görüntüyle gitmesini istiyoruz?...
El ele vermiş, düşmanlıklarını bitirmiş, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmak kadar, en huzurlu, en demokratik, en barışık ülkesi olarak mı?...
Yoksa, içsavaş görüntüsü içinde, giderek Ortadoğu’nun alelade diktatörlüklerine benzemiş bir ülke olarak mı?
Hepimizin elimizi taşın altına koymamız gereken çok tehlikeli bir dönemden geçiyoruz.
Bizler bunun idrakindeyiz.
Hepimiz düşünmeliyiz bunu Sayın Cumhurbaşkanı...
Sizin gerektiğinde herkesi şaşırtabilen siyasi esnekliğinizi ve cesaretinizi biliyoruz.
Ona her zamankinden daha çok ihtiyaç var...
Vatandaş unutma, senin seçtiğin bu Meclis var ya
Evet bu Meclis...
-İsterse yeni bir anayasa yapıp ülkenin üzerindeki otoriterlik ayıbını silebilir.
-Bu Meclis isterse, yolsuzluklara el koyabilir.
-Bu Meclis isterse, içinden ülkenin büyük sorunlarını çözebilecek, kutuplaşmayı ortadan kaldırabilecek, güçlü bir koalisyon hükümeti çıkarabilir.
-Bu Meclis isterse, dış politikaya el koyup, ülkeye özlediği iç ve dış barışı getirebilir.
Böyle bir Meclis görevdeyken, vatandaş böyle bir Meclis’i seçmişken yeni bir seçim arayışına girmek, ülkeyi sevmemek ve vatandaşın iradesine saygı göstermemek anlamına gelir.
Bir yemek masasında gördüğüm, hissettiğim
Başbakan Davutoğlu’nun geçen cumartesi akşamı genel yayın yönetmenlerine verdiği yemekte çekilen fotoğraflara dikkatle baktım.
-Hürriyet ve Hürriyet Daily News gazetelerinin genel yayın yönetmenlerinin davet edilmesi bence güzel bir işaretti.
-Herkes biliyor ki, bu ikisi iç ve dış kamuoyunun Türkiye’de takip ettiği en itibarlı gazeteler.
-Başbakan Davutoğlu’nun son günlerdeki üslubu, yaklaşımı, olaylara bakışı insana güven veriyor.
-CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bana göre tarihi bir rol oynuyor.
Yapıcı ve sakinleştirici bir üslubu var. Kavga etmiyor, tam aksine elini uzatıyor. Davutoğlu’nun onun hakkındaki sözleri de çok güzeldi.
Bu da umut verici.
-Posta, Sözcü, Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinin genel yayın yönetmenlerinin çağrılmamasını eksiklik olarak gördüm.
Posta, Türkiye’nin en çok satan gazetesi ve son derece sorumlu bir yayıncılık anlayışı ile yönetiliyor.
Başbakan’ın bu yaklaşımını, Türkiye’de bağımsız medya kuruluşlarına karşı sürdürülen düşmanca tavrın sona erdiği biçimde yorumlamak istiyorum.
Hem medya hem iktidar hem de Türkiye için çok iyi bir beyaz sayfa açılmış olur.
Sabah’ın genel yayın yönetmeni neden yoktu
Cumhurbaşkanı’na yakın Sabah gazetesinin tavrı çok dikkatimi çekti.
Bir kere genel yayın yönetmeni tatilde olduğu gerekçesiyle yemeğe katılmadı. Oysa böyle bir ortamda Başbakan davet ederse, bir gazetenin genel yayın yönetmeni katılır.
Bilmiyorum. Belki de dönemeyecek kadar uzak bir yerde tatil yapıyordu.
İkinci dikkatimi çeken ise şu oldu:
Genel yayın yönetmeni yemeğe katılan bütün gazeteler, Başbakan’ın sözlerini manşete taşımış.
Ama Sabah altta küçük görmüş.
İnsanın tuhafına gidiyor.
Paylaş