Paylaş
Hayretler içindeyim.
Hâlâ konuşuyor...
Hâlâ inanmamızı istiyor.
Hâlâ inandıklarını sanıyor.
***
New York’ta yine sallamış:
“Sabrımızı test etmesinler...”
Adam konsolosluğa girmiş, çoluğu çocuğu bile alıp götürmüş, Dışişleri Bakanımız oradan meydan okuyor:
“Sabrımızı test etmesinler...”
Adam Ankara’ya gelse, o, Bulgaristan sınırından atmaya devam edecek...
***
Bak kardeşim, yeter artık.
Sus... Konuşma biraz...
Sessiz ol.
Sessiz ol ki, hiç olmazsa itiraf edemediğin o stratejik hezimeti, biz, “Sükût ikrardan gelir” deyişi ile içimizden söyleyelim.
***
Sus biraz ve şu son 3 yılına bir bak...
Mavi Marmara’daki insanları bile bile ölüme gönderip üzerinden İsrail’e babalanma politikası çıkarmaya kalktın...
Çuvalladın, insanlar hayatı ile ödedi...
Sen çıkıp ne dedin:
“Sabrımızı test etmesinler..”
Eee ettiler...
***
Sen ne dedin...
“Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestliği sağlayacağız...”
Donanmana koyacak komutan kalmadı, bırak Akdeniz’de bayrak dalgalandırmayı, Kıbrıs açık denizinin petrolü çıkarılmaya başlandı...
Sen hariç herkes orada bayrak dalgalandırıyor.
***
Suriye F-4’ümüzü indirdi.
Sen ne dedin?
“Sabrımızı test etmeyin...”
Adam uçağını indirmiş daha ne test edecek yahu...
Olsun... “Belagat şehveti içtihadı” var ya...
O şehvetten kim ölmüş ki...
Salla gitsin...
***
Kerkük için ne demişti?
Kırmızı çizgimizdir... Dokunan yanar...
Eee peşmerge fiilen orada...
Salla gitsin...
***
Ama artık sallama... Lütfen atıp durma...
Biz yutmuyoruz ama korkumuzdan gülemiyoruz, el âlemse hem yutmuyor, hem de kahkahalarla gülüyor. Olan Türkiye’nin caydırıcılığına oluyor.
Güya bölge gücüydük, şimdi mahalle gücü ligine bile giremez haldeyiz.
***
Bir zamanlar mahiyetindeki gazetecilere ve yabancı diplomatlara zorunlu ders kitabı olarak okuttuğun “Stratejik Derinlik” kitabı var ya...
O kitap fena çuvalladı arkadaş...
Sana bir tavsiye, üniversitene dön, hiç vakit kaybetmeden ikinci cildini yaz.
Adı da şu olsun:
“Stratejik Ricat...”
Hiç olmazsa, gelecek nesillere “Osmanlı hayalinde, Ortadoğu hülyasında zararın neresinden dönülse kârdır” dersini çıkarma fırsatı sağlarsın...
Dışişleri’nin başında bulunduğun şu süre, “Türk diplomasi tarihinin en büyük hezimeti” olarak hatırlanacak.
Hiç olmazsa bir daha neler yapmamamız gerektiği konusunda tecrübelerinden yararlanırız...
Paylaş