Paylaş
Pınar Avşar da ünlü sanatçı Esin Avşar’ın kızı...
Eşi hakkındaki taciz iddialarının başından beri susuyordu.
O konuda ben de bir yazı yazmıştım.
Dün bana sitemli bir e-mail attı.
Sonunda şöyle bir not vardı:
“Yukarıdaki satırlar, nezdinizde tüm ‘suçlayanlara’ yöneliktir.”
Yani Talat Bulut’u eleştiren herkese söylüyor bu sözleri.
Şimdi sözü eski eş ve anneye bırakıyorum.
YÜREKLERİN İŞİTECEĞİ KULAKLARA SÖYLÜYORUM
“Sayın Ertuğrul Özkök,
Talat Bulut’u hedefleyen, ürküten yargısız infaz moral değerleri sarsacak boyutlara gelince 19 yaşında bir kız evlat annesi olarak itirazımı ‘yüreklerin işiteceği kulaklara’ bildiriyorum.
Talat Bulut ile ilgili suçlayıcı ifadelerin ancak mahkeme kararı ile tespit edilmiş olaylar için kullanılabileceği ama daha yargı aşamasına dahi geçmemiş bir iddia ile kullanılamayacağı kanaatindeyim.
Aksi ise yargısız infazlar için kullanılacağı gibi, masumiyet karinesine de aykırı bir durum teşkil eder.
Ancak bu konu yargının işidir, beni, sizi ve bu konuda fikir beyan eden hukuk dışı tüm kişileri aşar.
BU, KAYITSIZ DUYARSIZ BİR KADIN DAYANIŞMASI
Gelelim benim itirazıma: İnsanın hayatında kendisinden, canından ve her şeyden öte bazı değerler vardır. Bu değer benim için, sebeb-i hayatım, kızımdır.
Henüz hayatının başında, ileriye umutla bakan, yurtdışında, ülkesine, anne-babasına, değerlerine hasretle yaşayan 19 yaşında bir genç kız olan kızımın hissettiklerinin, gözyaşlarının, isyanlarının hiç düşünülmeden, kayıtsız duyarsız, kadın dayanışması adı altında ona verilen zararın boyutlarının göz ardı edilmesi çok acı.
DİZİDEN ALDIĞI PARAYLA KIZINI OKUTACAKTI
Bin bir maddi-manevi zorlukla yurtdışında var olma mücadelesi veren kızımın, babası için atfedilen ki, henüz bir iddia aşamasında olan yüz kızartıcı bir suçlamayı mı, yoksa babası bundan sonra işsiz kalırsa okulunu yarıda bırakma tehlikesine karşı yaşadığı travmayı, dehşetli üzüntüyü mü göğüslemeyle çalışmalıyım? Bilemedim...
Babası seçkin bir aktör olup seçici davrandığı için şimdiye kadar dikili bir ağacı olamadığı halde, reytingi iyi giden bir dizi ve aldığı film telifi ile kızımın öğreniminin devamını üstlenebilecekken, birtakım kalemşörlerce recm edilerek, ekmeği ile oynandı. Kimliği üzerinden kişilik haklarına tecavüz edildi.
PSİKOLOJİSİ BOZULDU KALBİNDE ARİTMİ OLDU
Kızımın biricik babası tacizle suçlandı. ‘Ben arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakarım? Ben artık ülkeme dönmek istemiyorum’ feryatlarıyla önce psikolojisi sonra biyolojisi bozuldu, kalbinde aritmi oldu.
‘Benim artık babam çalışamayacak, benim babama kimse iş vermeyecekmiş, biz bittik anne’ diyen canhıraş bir evlat.
Suçlamada bulunan taraf bile, ‘Konuşamam yargı süreci devam ediyor’ derken. Sorumlu gazeteciler nasıl olur da böyle bir yazı yazabilir?
BİZ DE KADINIZ, BİZİM DE KADIN HAKKIMIZ VAR
Biraz sabır edebilseydiniz, gündemi kaçırma, popüler zihniyetinden uzak, etik davranmış, kadın hakları savunuculuğunuza da halel getirmemiş olurdunuz.
Unutmayın benim kızım da, anası olarak ben de kadınız. Bizim haklarımızı kim savunacak?
Kadın hakları başkalarının haklarını çiğneyerek savunulamaz. İnsan haklarına aykırı kadın hakları olamaz.
Saygılarımla”
Pınar Avşar (anne)
KADIN HAKKINI SAVUNURKEN İNSAN HAKKINI MI ÇİĞNEDİM
PINAR Avşar’ın gönderdiği e-mail’i biraz kısaltarak yayınladım.
Önce şunu belirteyim. Bunu bana mahkeme kanalıyla bir tekzip metni olarak göndermedi.
İsteseydi onu da yapabilirdi.
İkincisi çok saygılı bir üslupla yazılmıştı.
Okurken, bir kız babası olarak tabii ki ben de etkilendim.
Kendi kendime “Acaba kadın hakkını savunurken, insan hakkını mı ihlal ettim” diye sordum.
O yazıyı yazarken aşırı suçlayıcı, kesin yargı verici bir ifadeden özenle kaçınmıştım. Asıl amacım tacizle suçlanan erkekleri savunan kadınlar ortaya çıkınca, insanın kafasının karıştığını anlatmaktı.
Niyetim o değildi ama bir yazı yayınlanınca, onun nasıl algılanacağı artık sizin elinizden çıkıyor.
Pınar Avşar’ın çok haklı olduğu bir nokta var. Tabii ki kararı yargı verecek.
O nedenle burada kendimi savunmayacağım.
Sadece onun duygularını aktarmakla yetineceğim.
BİR ‘YETMEZ AMA EVET’ÇİNİN 16 YIL SONRAKİ GEREKÇESİ
AHMET Davutoğlu’nun eski danışmanı Etyen Mahçupyan dünkü yazısında, ilk 15 yılında AKP iktidarını neden desteklediğini şöyle açıkladı:
“Türkiye’de işleyen ve hazmedilmiş demokratik teamüllerin kalıcı olarak yerleşmesinin ancak muhafazakârların demokratlaşması ile olabileceğini düşünüyor ve iktidar sorumluluğunun sağlayacağı olumlu etkiye şans vermek istiyordum..”
Peki beklentileri gerçekleşti mi...
Danışman bu seçimde “Muharrem İnce’ye oy vereceğini” açıklamış.
Demek ki düş kırıklığı yaşıyor.
33 YAŞINDA KUSURSUZ FİZİK ZOR BİR ŞEY Mİ
DÜN gazetelerde Yasemin Özilhan’ın denizde çekilmiş fotoğrafları vardı. Gerçekten güzel fotoğraflardı.
Ancak Posta gazetesinin manşetindeki bir ifade dikkatimi çekti:
“33 yaşındaki Yasemin Özilhan kusursuz fiziği ile genç mankenlere taş çıkardı” deniyordu.
Otuz üç yaşında kusursuz bir vücuda sahip olmak çok normal değil mi artık...
50 hatta 60 yaşına gelince bu ifadeyi okusam yadırgamam ama 33 yaşı için söylenince bana biraz klişe geldi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş