Arkadaş hani bu darbeydi

NE demişti o arkadaş...

Haberin Devamı

Ve onun bütün arkadaşları.
Demişlerdi ki...
-“17 Aralık bir darbedir.”
Hele hele 25 Aralık için o ne demişti...
O deyince arkadaki koro da hangi nakaratı tekrarlamıştı?
-“25 Aralık bir darbedir... Dönemin başbakanını ve hükümeti devirmeye yönelik bir darbedir...”


* * *


Allah aşkına ben mi yanlış hatırlıyorum...
Aynen böyle dememişler miydi...
Günlerce her buzağının altında bir darbe öküzü arayan o ve onlar değil miydi...
O ve mürettebatı değil miydi, taa Afrikalara, Latin Amerikalara gidip, hiç ilgisi olmayan insanlara bile memleketin bu iç meselesini şikâyet eden...


* * *


Onlardı da önceki gün hiç anlamadığımız bir şey oldu...
CHP, MHP ve HDP “Paralel yapı” iddialarını gündeme getirip bir Meclis araştırması istediler.
Oylandı ve reddedildi.
Kimin oylarıyla mı...
2013 Aralık ayından beri her gün beynimize bir “17 ve 25 Aralık darbesi” hikâyesini sokan AKP’lilerin oylarıyla reddedildi.


* * *

Haberin Devamı


Eee ne oldu arkadaş...
Aylardır “Darbeler Komisyonu”nun başkanı Nimet Baş’a sesleniyorum.
“Madem darbedir diyorsunuz, uzatın komisyonunuzun çalışma süresini, yeni bir komisyon kurun, tamamlayın bu darbe araştırmasını...”
Nasıl bizleri çağırıp 28 Şubat’ın manşetlerini sorduysanız, çağırın Sabah gazetesinin, Star’ın, Yeni Şafak’ın, öteki gazetelerin genel yayın yönetmenlerini, köşe yazarlarını...
Çekin sigaya, sorun bize sorduğunuz gibi o ateşli soruları...
Kardeşim madem beraber yürüdünüz bu yollarda, birlikte attınız bu manşetleri...”
Eee öyleyse...
Birlikte hazırladınız bu darbeleri...
Hani nerede, demeçleri haber veren manşetlerde bile darbeci arayan o iştahlı komisyon...


* * *


Söyleyin o zaman...
17 Aralık ve 25 Aralık darbe miydi, değil miydi...

Laik arkadaş, o türbanlıyı sahneye çıkaran yönetmen kim biliyor musun

ANTALYA Devlet Opera ve Balesi’nin sahnelediği ‘İtalya’da bir Türk’ operasının ikinci perdesinde bazı sanatçılar türbanla sahnede yer almış.
Bazı seyirciler de buna tepki gösterip ikinci perdede ayrılmışlar.


* * *

Haberin Devamı


Eseri sahneye koyanlara baktım.
Yorum Mehmet Ergüven’in...
Tepkici opera seyircilerine onu tanıtayım.
Türkiye’de sanat estetiği üzerine en olağanüstü kitabı yazmış insanlardan biridir.
Öyle iktidarın hoşuna gideyim falan tavrı olacak son insan bile olamaz.
Yazdığı ‘Pusudaki Ten’ kitabının başına gelenleri anlatayım da onu da bilin.
Kitap bir yıl boyunca kitapçılarda satıldı. Güzel sanatlar fakültelerinde mitoloji ve cinsellik bağlamında ders kitabı olarak okutuldu.
Ama ‘Fidelio’yu sahneye koyarken, Bremen’den getirttiği tenoru kıskanan bir oyuncu, Ergüven’in kitabını, MİT’e kadar her yere ihbar edince dava açıldı.
Şimdi sıkı durun...
Türbanlı sanatçı sahneye çıkardı diye tepki gösterdiğiniz yorumcu bu kitaptan dolayı neyle yargılandı biliyor musunuz...
“Halkın ar ve hayâ duygularını incitmek ve küçükleri muzır neşriyattan korumak” kanunu çerçevesinde iki yıl yargılandı, kitap hakkında toplatılma kararı alındı...


* * *

Haberin Devamı


‘Pusudaki Ten’ yıllardır başucu kitabım.
Yani şimdi bu adam mı, kalkıp türban üzerinden mesaj vermeye kalkacak...
Esere yorum getirmiş.
Ben tepkiyi, “Muhafazakâr değerlere saldırı” diye yorumlayacaklar darken, laikler ayağa kalkıyor.


* * *


Toplumsal cinnet böyledir.
Tepede başlar...
Aynı şuursuzlukla bütün topluma yayılır.

Arkadaş, Fatih Camisi avlusundaki yüzü peçeli ‘bacına’ da mı terörist diyeceksin


İKTİDAR, Türkiye’yi tam anlamıyla “Benim polisimin devleti” haline getirecek kanunu, Meclis’ten sille tokmak çıkarmaya çalışırken bir tek aklı başında AKP milletvekili de çıkıp kendi hükümetine sormuyor:
“Yahu arkadaş,
yüzünü örten her göstericiyi terörist ilan edip hapse tıkmaya, polisin
insafına bırakmaya uğraşıyorsunuz.
Peki Fatih Camisi’nin avlusunda Filistinlilere İsrail zulmünü prostesto eden çarşaflı, yüzü peçelei bacımızı ne yapacaksınız...”
Aklınızı başınıza alın.
Hiç olmazsa araya, “Fatih Camisi’nin avlusundaki peçeli kardeşlerimiz bundan muaftır” diye bir cümle sıkıştırıp kurtarın bacılarınızı bu zulümden...
Polisiniz kimi vuracağına, kimi dayaktan öldüreceğine, savcı ve hâkiminiz kimi hapse tıkacağına iç rahatlığı ile karar versin.

Yazarın Tüm Yazıları