Aman Allah'ım bu da ne

Dünkü Hürriyet’te o salonun geniş açılı bir fotoğrafı vardı.Meğer salonda hemen yan tarafta üç kişilik bir divan varmış. Aman Allah’ım ne divan o...

* * *

Fotoğraf karesine o da girince, koskoca Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile koskoca Almanya’nın şansölyesi, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın karşısındaki Türk Büyükelçisi’ne dönmüş.Hatırladınız mı, hani büyükelçimizi küçük ve alçak koltuğa oturtmuşlardı.İletişim uzmanları fotoğrafları medyaya servis yaparken Allah’tan yandaki divanı kırpmışlar da o gün Cumhurbaşkanımızı büyüklüğümüze yakışır bir cesamette görmüşüz.

* * *

Ancaaak...Dün o malum geniş kadraj fark edildi. Durum işte bu fotoğraftaki gibi...Psikoloji fakültelerindeki algı yanılması odalarına benzemiş.

* * *

Bir iletişimci olarak tavsiyem.Ya bir daha yabancı konukları o salonda ağırlamayın.Çünkü... - BİR: Bir zevksizlik abidesi.- İKİ: Komik.

* * *

Ya da Cumhurbaşkanı’nı yandaki divana oturtup konuğu koltuğa oturtmayı deneyin. Yok o da olmaz.Bu defa koskoca Cumhurbaşkanı divanın üzerinde 23 Nisan çocuğu gibi kalır.

* * *

En iyisi oradan vazgeçmek.Bilin ki, T.C. sınırlarını geçince herkes dalga geçiyor...

Suriye için önerdiğinizi ben de ülkem için istiyorum

BİR dış politika iflas edince ne yapılır?İtiraf edilip o yanlıştan vazgeçilir. İtiraf edemeyenler ne yapar?Vazgeçerler ama yanlışa kılıf ararlar.Türkiye’nin dibin de dibine vurmuş Suriye politikasından U dönüşü hazırlıkları başladı.Şimdi “Esed 6 ay daha başkan kalabilir” diyorlarmış. O da herhalde “Emriniz olur” diyordur.Ama en güzeli şu.Türk Dışişleri yetkilileri Ruslarla yaptıkları görüşmelerde, Suriye’de “seküler ve demokratik” bir rejim istiyorlarmış.İşte buna çok sevindim.Arkadaş, ben de aynısını Türkiye için istiyorum.Gerçekten yapın, vallahi bu halk size Esad’dan bile uzun bir geçiş süreci verir.

Dışarıda Şems medyası ve troller yok, bu tez sökmez

DÜN Hürriyet’in ilgiyle okuduğum dış politika yazarı Verda Özer yazdı. Türkiye, Suriye konusunda Rusya’ya bir plan sunmuş. Bizimkiler Esad’a kaçıp yerleşecek yer arıyormuş. Bir de şu tezi savunmuşlar: “İran-Esad-PYD-IŞİD anlaşmış...”Al sana bir kokteyl teorisi daha. Ankara’daki arkadaş...Bak, böyle palavraları Türkiye’de bazı kişilere yutturabilirsin. Ama orada ne Şems medyası var, ne havuz hanedanı medyası, ne de ücretli trol sürüsü. Sökmez orada... Kimse yutmaz.

Destekliyorum

YENİ Şafak, “Herkes konuşsun” kampanyasına başlamış. Bütün kalbimle destekliyorum. Ben konuşmaya hazırım. Merakım şu: Saray’dan izin aldılar mı? Biz konuşuruz da sonra hem onların, hem bizim başımıza bir iş gelmesin. 

Dünün cahili

DER Spiegel dergisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kapak yapmış ve ağır bir eleştiride bulunuyor. İktidar medyasının trol yazarkasaları ve siteleri üzerine atlamış. “Aydın Doğan’ın ortağı yine Türkiye’ye vurdu.” Yahu cahil adam, sorsana bize. İkisi de “Sp” harfleriyle başladığı için Der Spiegel’le Springer’i karıştırıyorsun. Der Spiegel dergisinin Springer grubu ile hiç alakası yok. Ee adam cahil işte. Kendi gazetelerinin bile gerçek sahibini bilmeyip, hâlâ havuz müteahhitlerinin veya Şems efendinin sanıyorlar ya...

Günün fısıltısı

GEÇEN pazartesi akşamı Turgay Ciner’in evinde Başbakan Davutoğlu için verilen yemek meğer iptal edilmiş. Önce bir düzeltme. Ben 24 kişi davetli diye yazmıştım. 30 kişiymiş. Erteleme gerekçesi olarak “Ankara katliamı” gösterilmiş. Ancak aynı kulislerde şu soru soruluyor: İşadamlarına davet gönderildiğinde zaten Ankara katliamı biliniyordu. Öyleyse ne oldu?Dedikodu şu: Bu yemek galiba hassasiyete neden olmuş. Ayrıca Trabzon’da, şike kararı yüzünden AKP oylarında düşüş olduğu için, yukarıdan, “Ne duruyorsunuz burada, hepiniz Trabzon’a” talimatı gelmiş.

DÜNÜN ÖVGÜSÜ

İYİ Kİ VARSIN GÜLBEN

GÜLBEN Ergen’in dün Hürriyet’in birinci sayfasındaki fotoğrafını çok sevdim. Yeni CD’si çıkmış. Gülben, Türk modernitesinin en iyi örneklerinden biri.
- Hep pozitif.

- Hep yenilik arıyor ve buluyor.

- Özellikle saç kesimi harika

- Hep umut veriyor.

- Sosyal medyayı çok iyi kullanıyor.

- Samimi bir sosyal yardımcı.Şu kapkara ülkede, içimi açıyor yani...