700 milyon kişi niye Twitter’dan kaçtı

1- 21 Mart 2006 günü Amerika saatiyle 12.50’de New York-Cancun uçağındaydım.O gün gece ve gündüzün eşitlendiği ekinoks günüydü.Bugün Twitter diye bilinen küresel sistemden ilk tweet tam 10 yıl önce o gün, o dakikada atılmıştı.İlk tweet’i atan kişi, Twitter’ın kurucu ortağı Jack Dorsey olmuştu.Ve dünya sosyal paylaşım tarihine geçen ilk tweet’i şuydu:“Just setting up my twitter.” (Twitter’ımı kuruyorum.)

10 YIL SONRA

Jack Dorsey, 2 Mayıs 2016 Pazartesi günü, her pazartesi yaptığı işi yaptı.Önce Square CEO’su şapkasıyla, bu mobil ödeme şirketinin San Fransisco’da, Market Street’teki ofisine gidip, üst düzey yöneticileri ile haftalık programı konuştu.Sonra oradan çıkıp aynı caddede karşı tarafa geçti ve 1355 numaralı binaya girdi.Burası Twitter’ın genel merkeziydi.Jack Dorsey bu defa Twitter CEO’su şapkasını giydi ve o haftayı konuşmaya başladı.Ancak bu defaki toplantı daha uzun sürecekti.

29 NİSAN GÜNÜ

29 Nisan Cuma günü kapanış seansında gelen rakamlar iyi değildi.Twitter hisseleri yüzde 16.5 düşük değerden kapatmıştı.Oysa aynı gün saat 14.50 itibariyle, caddenin karşısındaki Square’in hisseleri yüzde 11 yukarıdaydı. Bir şirketin başarılı CEO’su iken, ötekinde başarısızdı.İyi haberler de vardı.Geçen yıl itibariyle şirketin gelirleri 2 milyar doları geçmişti.Ama kötü değil çok kötü bir haber vardı. Şirketin bir yıl önceki zararı da 507 milyon doları bulmuştu.2013 yılında New York Borsası’nda halka açılan şirketin o gün 77 dolar olan hisseleri, 17 dolara inmişti.

2- BEYAZ TİŞÖRTLÜ STEVE JOBS’UN GERİ DÖNÜŞÜ

JACK Dorsey, Twitter’ı kuran 4 genç insandan biriydi. İlk CEO’suydu. Şirketi uçurmuştu ama Apple’da Steve Jobs’un başına gelen dram onun da başına gelmişti. Kendi kurduğu şirketin yönetiminden uzaklaştırılmıştı. Hayat ona, hayran olduğu Steve Jobs gibi bir yol çizecekti. Nasıl ki Jobs Apple’dan uzak kaldığı yıllarda Pixar gibi sinema dünyasının en başarılı şirketlerinden birini kurmuşsa, Jack Dorsey de uzak kaldığı yıllarda Square’i kurmuştu.

Square, kredi kartlarını mobil telefonla ödeme sistemine sahip bir şirketti ve büyük bir başarı sağlamıştı. Jack Dorsey şirketin CEO’suydu...

Square’de işler çok iyi giderken, Twitter’da durum aynı değildi. Sonunda şirket onu yeniden CEO’luğa getirmek zorunda kalacaktı.

Onu, kovulduğu CEO koltuğuna yeniden getiren olaylar bir yıl önce başlamıştı. Twitter’ın 320 milyon aktif kullanıcısı vardı.

Son çeyrekte 5 milyon yeni kullanıcı daha gelmişti.

Ancak aşağı yukarı aynı sürelerde Facebook’un aktif kullanıcı sayısı 1 milyar 600 milyon kişiyi geçmişti. Twitter ise halka açılırken hissedarlarına verdiği sözleri tutamıyordu. Aktif kullanıcı sayısındaki artış iyice azalmıştı. Ama yatırmıcıyı asıl düşündüren rakam başkaydı.

O SORUYU SORUYOR

Evet Twitter’in 320 milyon aktif kullanıcısı vardı.

Ama sosyal ağa bugüne kadar giren insan sayısı 1 milyardı. Bu da şu anlama geliyordu. 700 milyon kişi Twitter’e gelmiş, kullanmış, ama aradığını bulamadığı için terk etmişti.

Geçen haziran ayında Chris Sacca isimli bir yatırımcı, herkesin gözü önündeki bu rakamı soru haline getirip sordu:
“700 milyon insan niye Twitter’den kaçtı?”

Ne olduysa bu sorudan sonra başladı.

Şirketin CEO’su Dick Castello, bu sorunun sorulmasından bir hafta sonra istifa etti. Ve birçok insanın, Steve Jobs’un “entelektüel versiyonu” olarak gördüğü Jack Dorsey aynı Jobs gibi muzaffer komutan edasıyla Twitter’a döndü.

Ama Steve Jobs’tan bir farkı vardı. Jobs hep siyah tişört giyerken, Jack Dorsey hep beyaz tişörtle geziyordu.

3- GOLDEN STATE WARRIORS GİBİ OYNATIP TWITTER’I KURTARACAĞIM

JACK Dorsey bu umutlarla tekrar şirketin başına getirilmişti.İlginç bir kişiliği vardı.

Pazartesi günleri yaptığı iki toplantı dışında haftanın geri kalan zamanını ürün geliştirme takımları ve yetenek avcıları ile geçiriyordu.Hayran olduğu bir şirket ve bir yönetici vardı. Bir mülakatında şöyle demişti:“Ben Apple’ı takip ederim. Apple bir tiyatro şirketi gibi yönetilir.

Çok sayıda hikâyesi ve senaryosu vardır.”Hayran olduğu yönetici ise Disney’in CEO’su Bob Iger’dı.Iger da onu çok beğeniyordu ve bağımsız üye olarak Disney’in yönetim kuruluna almıştı.50 yaşındaydı ve Disney Yönetim Kurulu’nun bugüne kadarki en genç üyesi olmuştu.

Apple bir tiyatro gibi yönetiliyordu.Jack Dorsey ise bu yıl nisan ayında Twitter’ı NBA takımı Golden State Warriors gibi yönetmeye karar  verdi.Basket fanatiğiydi ve takımın bu yılki başarısı onu çok etkilemişti.Warriors, bu yıl 70 maçtan 63’ünü kazanmıştı.

Bu, 1995-96 sezonunda Michael Jordan’lı Chicago Bulls’un 70 maçta 62 galibiyet rekorunun kırılmasıydı.

Jack Dorsey’in aradığı başarı hikâyesi ve senaryo, bu takımın yönetiminde bulunabilirdi.Ancak bugüne kadar, buradan nasıl bir başarı hikâyesi çıkaracağını açıklamadı.Sadece “Bu modeli uygulamak istiyorum” demekle yetindi.

4- 54 DAKİKADA 36 KERE ‘LIVE’ KELİMESİ NEDEN KULLANILDI

DORSEY işe şu soruyu sorarak başladı:

“En kuvvetli assetimiz nedir?”

En kuvvetli asset bir kelimeydi:

“Live...”Yani “anındalık” ve hep “real time”, gerçek zamanda canlı yayında olmasıydı.

Belki de Facebook ve Youtube’a karşı en büyük avantajı da buydu.Twitter özel “anların” hâlâ en büyük sosyal paylaşım ağıydı.Son Super Bowl maçını sahada seyreden insan sayısı 80-100 bindi.Maç sırasında 4 milyon kişi tweet atmıştı.Leonardo DiCaprio ilk Oscar’ın alırken, dakikada 440 bin tweet atılıyordu.Twitter yöneticileri, onun göreve dönüşünden kısa süre sonra, 2015 yılının dördüncü çeyrek rakamlarını açıklarlarken, 54 dakikada 36 kere “live” kelimesini kullandılar.“Twitter is live...” (Twitter canlıdır...)

CEO’YA DÖNÜŞTÜRÜYOR

Bütün bunlar sonunda o da Facebook gibi gözünü gazeteciliğe dikti. CEO’luğunu bir tür genel yayın yönetmenliği gibi yapmaya başladı.Kendine 4 hedef koydu.

(*) Twitter “kültürel trendleri” yakalamalıydı. 

(*) “Son dakika haberlerine” yönelmeliydi.

(*) “Celebrity brain farts”, yani ünlülerin “fikir yumurtlamalarını” yakalamalıydı.

(*) Ve çok başarılı biçimde yeniden paketlemeli, ambalajlamalıydı.İkinci atağı ise bu sosyal paylaşım ağının 10 yılın sonunda kaybettiği bir şeyi tekrar yakalamak olacaktı.Twitter çok sayıda kullanıcısının saldırganlığı, sınır tanımaz hakaretleri ve iftiralar yüzünden irtifa kaybediyordu.Tabii bu da reklamvereni etkiliyordu.

İşte bu noktada annesini hatırladı. Annesi bir “güneş doğuşu” ve “güneş batışı” insanıydı.Tansu Özkök’ün Instagram’daki “İyi sabahlar”, “İyi geceler” mesajlarının çok tutulmasına benzer bir duyguyu yakalamıştı.

Samimiyet, sıcaklık, yakınlık...Twitter da bunu yakalamalıydı.Jack Dorsey’in 10 yıl önce attığı ilk tweet, “Twitter’ımı kuruyorum” olmuştu.

10 yıl sonra bugün atacağı tweet de herhalde şu olabilirdi:

“Twitter’ımı yeniden kuruyorum...” 

FACEBOOK’TA ÖZEL PAYLAŞIMLAR AZALIYOR

TWITTER’da bunlar olurken geçen hafta içinde Fecebook kanadından da çok ilginç bir rakam geldi.Facebook kullanıcılarının özel paylaşım mesajlarında ciddi bir düşüş yaşanıyordu.İnsanlar eskisine göre daha az aile fotoğrafı ve özel fotoğraf paylaşıyordu.Buna karşılık daha çok gazete haberi ve fotoğrafı paylaşılmaya başlanmıştı.Özel paylaşım mesajlarındaki düşüş yüzde 21’i bulmuştu.Facebook yönetimi şu ana kadar bu konuda bir yorum yapmadı. 

----------------------

NOT: Yazıdaki bilgiler Business Week, Fortune, Forbes dergileri, New York Times, Wall Street Journal, Le Monde gazeteleri ve Google taramaları ile elde edilmiştir. Senaryo her zamanki gibi bana ait.