Paylaş
Hani şu Türkiye’de yaşayan 7 milyon 551 bin 261 kişi...
Benim çevremde işte o gruba mensup çok sayıda arkadaşım bugünlerde bana aynı video klibini gönderiyor.
* * *
“Şişli-Taksim: İki Âşık” adlı klip tam bir nostalji...
1960’ların İstanbul görüntüleri ve taş plaktan çıkmış gibi bir şarkı...
Nakaratı da şu
“Bu şarkı hiç bitmesin...”
* * *
Gönderen bütün arkadaşlarıma aynı şeyi yazdım.
“Aman bugünlerde bu nostalji tuzağına düşmeyin. Basar üzerinize, alır götürür sizi, posanız çıkar, geriye atıl bir hüzünden başka bir şey bırakmaz...”
* * *
Ben epeydir “nostalji” kelimesini hayatımdan çıkardım.
Geçmiş sizi hep bir daha geri gelemeyecek hüzünlere çağırır. İlle de geçmişe ait bir şey arıyorsanız, onu “nostalji” hüznünde değil “vintage” modernizminde bulmaya çalışın.
Yani modernleşmiş, kendini yenilemiş, umut alan değil umut veren bir geçmiş...
Örnek mi...
Önceki hafta harika bir şarkı önerdim.
John Coltrane Quartet ve Nenei’den “Fly Me To The Moon”...
Gerçek bir vintage yorum...
* * *
Özetle...
Ya böyle klipler, yani nostalji...
Yani batan Titanik’te keman çalmak....
Ya da
Vintage bir modernizm...
“E la Nave Va”...
Ve gemi gidiyor...
* * *
Yani...
Her şey çok daha güzel olacak...
GÜNÜN FİLMİ
O HARİKA İTALYAN ŞARKISI BU ‘PARAZİT’E NASIL GİRMİŞ
ÖNCEKİ akşam nihayet “Parazit” filmini seyrettim.
Tarantino artı Bunuel’in “Burjuvazinin Gizli Çekiciliği”...
Müthiş bir 21’inci yüzyıl potpurisi çıkmış ortaya...
Senaryoyu çok sevdim... Oyuncuları çok sevdim.
Ama benim için en büyük sürpriz filmin müziği oldu...
Bir Güney Kore filminde, mükemmele yakın kullanılmış bir klasik müzik ve arya...
Ve araya nasıl olup da girdiğini merak ettiğim harikulade bir İtalyan şarkısı...
Gianni Morandi’nin “In Ginocchio Da Te”si...
Ve Güney Kore dekorları ve oyuncuları ile öylesine olağanüstü bir kontrast yaratıyor ki...
Bu kontrast aynı zamanda filmin birinci bölümü ile ikinci bölümü arasındaki o harikulade çelişkinin çimentosu haline dönüşüyor.
KLASİK SEVİYORSANIZ 37 YAŞINDAKİ BU POP KLASİKÇİYİ TANIYIN
“PARAZİT” filminin müziklerini Güney Koreli genç bir müzisyen yapmış.
Jung Jae-il.
7 Mayıs 1982 doğumlu...
Piyano, gitar, bas çalan bir müzisyen...
Müzik kariyerine deneysel müzikle başlamış. Ama sonradan inanılmaz bir klasik dönüşüm yapmış.
Filmde biri hariç bütün klasik müzik parçalarını o bestelemiş.
Özellikle “The Belt of Faith”, Bach’ı hatırlatan çizgileriyle gerçekten çok başarılı...
Klasik müzik seviyorsanız veya ilginiz yoksa bile bu parçayı bir kere dinleyin. Dün bütün gün dinledim. Bir de Hendel’in “Rodelinda/Act2. Spiatelli io vi giurai” aryası...
Simone Kermes söylüyor...
Yani film harika...
Müzikler de öyle...
KORONA SANATI
BU ‘NÜ’ TABLOYU NAKİT Mİ KREDİ KARTI İLE Mİ ALIRSINIZ
ŞU anlatacağım şeyi Christie’s müzayede şirketinin online dergisinin geçen cumartesi günkü son sayısında okudum.
2015 yılının kasım ayında Şanghay’da iki müzenin sahibi olan Liu Yiqian Christie’s’in bir müzayedesinde Modigliani’nin “Uzanmış Kadın” tablosunu satın almış.
Bunun için ödediği para 170 milyon dolarmış.
Olayın ilginç tarafı şu: Şanghaylı zengin tablonun parasını American Express Centurion kartı ile ödemiş.
* * *
O yazıdan öğrendim ki dünyada kredi kartı ile tablo alan ilk zengin Amerika’nın Medici ailesi olarak bilinen Eli Broad olmuş.
1994 yılında 2.5 milyon dolara bir Roy Lichtenstein tablosu almış. Ve bunu kredi kartı ile ödediğinde bütün Amerika’da şok etkisi yaratmış.
BİR OSMAN HAMDİ BANA KAÇ UÇUŞ MİLİ KAZANDIRIR
GAZETELER Şanghaylı zenginin Modigliani tablosunu satın almasını başka bir açıdan ele almışlar.
Kredi kartı ile 170 milyon dolar, 2 milyar “frequent flyer” puanına (uçuş miline) denk geldiğini hesaplamışlar...
Ben de merak ettim.
Acaba zengin olsaydım ve bir Osman Hamdi tablosu alsaydım kaç uçuş mili kazanırdım.
* * *
En yüksek Osman Hamdi tabloları Londra’da satılmış.
Biri 4.6 milyon, öteki 6.6 milyon sterlin...
İkincisi Türk parası ile 55 milyon TL ediyor.
Hazır Türk Hava Yolları’ndaki arkadaşların da işi gücü yokken sordum...
Sağ olsunlar hesapladılar.
* * *
Bu harcamayı THY’nin anlaşması bulunduğu Garanti Bankası Miles&Smiles kredi kartı ile yapsaymışım, anlaşma gereği en fazla 250 bin mil puanı kazanabilecekmişim. Ama bireysel kart harcaması ise üyelik statüsüne göre değişen kazanım oranları varmış.
Elit statüde bir yolcu için 55 milyon liralık bir ödeme karşılığında 3.7 milyon uçuş mili kazanabiliyormuş.
TOPLUMUN KURALLARINI BU BEŞ YAHUDİ Mİ YAZDI
ELİMDEKİ kitabın adı “Genius and Anxiety”...
Türkçeye çevirirsek “Deha ve Endişe”...
Yahudilerin 1847 ile 1947 arasında dünyayı nasıl değiştirdiğini anlatan çok ilginç bir kitap. Orada halk dilinde 5 dâhi Yahudi’nin toplumun kurallarını şöyle yazdığı anlatılıyor:
Musa ‘Kanunlar her şeydir’ dedi.
İsa, ‘Sevgi her şeydir’ dedi.
Marx, ‘Para her şeydir’ dedi.
Freud, ‘Seks her şeydir’ dedi.
Einstein, ‘Her şey izafidir’ dedi.
.......................
Norman Lebrecht: “Genius&Anxiety: How Jews Changed The World 1847-1947”, OneWorld, 2019
CAZIN ‘GODFATHER’I KORONADAN ÖLDÜ
ELLIS Marsalis, tam anlamıyla bir caz ailesinin “baba”sıydı...
Hem bir caz müzisyeniydi... Hem de eğitmeni...
Üç oğlu da Amerikan cazının devleri arasına girmişti.
Wynton Marsalis ve Branford Marsalis benim caz kadromun A takımındandır.
Oğlu Branford Marsalis’le birlikte çaldığı “Bess You is my Woman” bana göre cazın klasiklerinden biridir.
İşte o Ellis Marsalis önceki gün korona sonucu komplikasyonlar sebebiyle 85 yaşında hayatını kaybetti.
Böylece müzik dünyası geçen hafta 92 yaşında Fransa’da ölen Manu Dibango’dan sonra ikinci korona kaybını verdi.
Paylaş