FUTBOL Federasyonu, Trabzonspor- Sivasspor maçıyla ilgili aldığı kararı iyi organize etti. Yani akıllarınca onlar çok zekiydi, kamuoyu da aptal. Böylece Türk futbol tarihinin "kara lekesi" olan bu karar, sayfaların arasında sıkışıp kaybolacaktı...
FUTBOL Federasyonu, Trabzonspor- Sivasspor maçıyla ilgili aldığı kararı iyi organize etti. Öyle bir günde ve saatte toplandılar ki, o gün geç saatte açıkladıkları bu karar, ertesi günkü gazetelerde istenilen büyüklükte olmayacaktı.
Bir gün sonra zaten Fenerbahçe ve Beşiktaş Avrupa Kupası maçları oynadı. Elenseler de, eleseler de birinci haber bu olacaktı. Bir gün sonra da bu kez Galatasaray maçı oynandı. Ondan sonra da lig maçları.
Uyutma taktiği
Yani akıllarınca onlar çok zekiydi, kamuoyu da aptal. Böylece Türk futbol tarihinin "kara lekesi" olan bu karar, sayfaların arasında sıkışıp kaybolacaktı.
Ama Türk insanı, kendini aptal yerine koyan, o akıllı insanlara öyle bir tokat atarlar ki, nereden geldiğini şaşırırlar.
Şimdi burada Türker Arslan başkanlığındaki Tahkim Kurulu’na tarihi bir iş yapmak düşüyor. Federasyon yönetiminin aldığı bu kararı iptal ederek, adaleti hakedene vermek. Bence bu Federasyonun ömrü çok kısaldı.
Geçen yıl, Manisa’da öğleden sonra oynanan maçtan hemen sonra hakemler tavır koyarak, Türkiye genelinde maçları geç başlattılar.
Telefonlar kapandı
Trabzon olayında bırakın tavır koymayı, dernekdeki görevli bütün hakemlerin ve MHK görevlilerinin telefonları kapandı. Eğer bu olay tahkimden dönmez, böyle devam ederse olacakları düşünmek dahi istemiyorum.
Ne demişler, kendi düşen sonra ağlamasın...!
NOT: Hilmi Ok ve ekibi açıklama yapacaklarmış. Ama milli maçları bekliyorlarmış. Yani mış... mış...
İyi uykular...
Hilmi Ağabey, hep ne derdin... Hakem gördüğünü cart diye çalacak. Fazla düşünmeden anında. Ses ver Hilmi Ağabey.
KAÇAK dövüşenler
BİRAZ kaliteli Alex, biraz kaliteli Lincoln, Türkiye’de maçların kaderini değiştiriyorlar. Diğer kalitesizler de değiştiriyorlar. Onlar da eksi yönde.
Mesela Fenerbahçe... Hala santrfor alınsın diye baskı yiyor. Ama orada sarı lacivertlilerde sorun santrfor değil. Arkada oynayan çift stoperde. Fenerbahçe maçına gidenler. Yani maçı çıplak gözle izleyenler bir şeye dikkat etsinler. Top en uçtaki Kezman’a geldiğinde Lugano ile Edu nerdeler. Eğer santraya gelmişlerse, hatta bir tanesi rakip sahaya 6-7 metre girmişse, olay tamamdır. Ama o zaman da arkalarına atılacak toplarda nasıl dönecekler. Veya çalım yediklerinde. İşte bütün mesele burada.
Sorunlu olanlar...
Maçları televizyondan izleyen futbol yorumcuları, takılmışlar, habire santrfor istiyorlar. Çünkü top Kezman’da iken, esas sorunlu olanlar, ekranın dışında kalıyorlar.
Teknik eleştiri her takım için değişik yapılır. Ama nerede nasıl yaparsın, maça giderek, takımın sahada hepsinin nerede durduğunu görerek yaparsın. Benim için top kaleciye gittiğinde Kezman ne yapıyor veya top Kezman’a geldiğinde kaleci ve defans ne yapıyor. O önemli. Bunu yalnız Fenerbahçe için değil, tüm takımlar için söylüyorum. Fenerbahçe bunlardan örnek olarak bir tanesi.
NOT: Aslında elde imkan olsa, santranın tam üstüne göbeğe bir kamera koyacaksın, o görüntüleri alarak, akla karayı herkese göstereceksin. Özellikle kaçak dövüşen futbolcuları.
Aman dikkat!
DÖRT gün arayla iki önemli maç oynayacağız. Ama biz bu maçta değiliz. Hala Federasyonun aldığı o inanılmaz kararı tartışıyoruz. Bu işin sorumlusu da biz değiliz. Futbol Federasyonu kuyuya bir taş attı, herkesi uğraştırıyor.
Özellikle Malta maçı çok önemli. Çünkü bizim başımıza ne geldiyse, ufak rakiplerden geliyor. Büyüklere zaten iyi konsantre oluyoruz.
Albayrak ne düşünüyor
UZUN zamandır Trabzon’da enteresan işler oluyor. Yönetim üç parça. Habire beyanat veriyorlar, "Teknik direktörün arkasındayız" diye. Galip götürdükleri maçta bile son saniyelerde sahaya seyirci giriyor.
Türkiye’de statlarda tel örgüyü kaldıran öncülerden birisi Trabzonspor. Hem gazetede, hem de televizyonda defalarca üç büyük takımın seyircisine karşı onları örnek gösterdim. Daha da ileri gittim, "yıllarca suçladığınız Trabzonspor seyircisini görün de utanın" dedim.
Şeytanın avukatlığını yapmıyorum ama acaba diyorum, Trabzonspor başkanı Nuri Albayrak göreve geldiğine pişman mı oldu. Müsait bir ortam olsa, "Buyurun beyler" deyip gider mi? Bu alınan kararda bu tarz düşüncelerin bir payı var mı?
Bekleyeceğiz göreceğiz.
Güçleri bitti
ELLERİNDEKİ maddi imkanı bir güç olarak kullanarak, onu bir tehdit vasıtası yaparak, bazıları bazılarını konuşturtmamak, yazdırtmamak istiyorlar. Bu, onların ne kadar güçsüz hale geldiklerini gösterir.
Öyle değil mi, benim ülkemin dikkatli ve güzel insanları. Yani sessiz çoğunluk.
Fark ortada
SON zamanlarda yabancı hava yollarıyla da sıkça uçtum. Özellikle Lufthansa. Hatta bazen THY ile ortak seferlere de bindim. Mesela giderken Lufthansa’da aldığım rezalet servislere şahit oldum. Dönerken de THY’nin mükemmel servisi. Yolcu aynı parayı veriyor. Ama sunulanlar arasında büyük fark var. Bırakın farkı, Lufthansa ekmeği buzdolabından çıkarıp veriyor. Resmen krik-krak gibi. THY’de ise sıcak sıcak ikram ediliyor. Elinizle tutamıyorsunuz bile. Birinde içkileri aşağı saklıyorlar, isterseniz veriyorlar. Diğerinde herşey meydanda. Birinde servis özellikle geç yapılıyor. Amaç müşterinin ikinci, üçüncü istekte bulunmasını önlemek. Diğerinde de tıkır tıkır.
İnanın, THY’nin iç hatlarındaki hizmet, son iki aydır bindiğim Lufthansa’nın dış hatlarından daha iyi.