Paylaş
MAÇIN kırılma noktası 74. dakika. Belki de Türkiye Süper Ligi’nin şampiyonluğunu etkileyecek. Ey Bünyamin Gezer, sen Neill’ı çok doğru bir şekilde ikinci sarı karttan ihraç ediyorsun. Ama o saniyeden sonra senin şeytanlık dakikan başlıyor. Bursaspor bir vuruş kullanıyor. Keita ile Zapotocny eşleşmişler. Burada faul yapma riski fazla oyuncu kim? Defans yapan. Peki Keita-Zapotocny eşleşmesinde etkili olabilecek oyuncu kim? Zapotoncny. Keita ne yapıyor? Zapotocny’yi engellemeye kalkıyor. O da kurtulmaya bakıyor. Bizim cin olmadan şeytan olmaya kalkan hakemimiz Bünyamin Gezer, hakem eskilerinin tabiriyle durumu eşitlemeye kalkıyor, “Ondan attım, bundan da atayım” diye. Burada Zapotocny’ye ikinci sarıdan kırmızı kart göstererek net bir biçimde maça etki ediyor. Yani bu maçın neticeye tesir eden bir numaralı ismi Zapotocny’ye eyyam kartı gösteren Bünyamin Gezer’dir.
Sevgili Bünyamin, F.Bahçe-G.Saray derbisinden sonra bu maçta da yaptıklarınla lige tesir ettin. Ve hiç suçu yokken Zapotocny’yi attın. Bursa maçı 11’e 10 tamamlayacakken tatlı su kurnazlığı ile oyuna tesir ettin. Kusura bakma Bünyamin. Bundan sonra hangi maçları idare edersin ama benim için artık eksidesin. Çünkü eziliyorsun Bünyamin. Belki birkaç cümle daha yazabilirim. İstersen onu daha sonraya bırakayım...
Emekler boşa gitti
Gelelim maça... Gündüz oynanan Kasımpaşa-F.Bahçe ağır çekim mahalle maçından sonra bu maç hakikaten futbolseverlerin gönlünü hoş etti. Hem G.Saray kazanmak istiyor, hem Bursaspor. İki taraf futbolcuları da iyi niyetle mücadele ediyorlar. Daha da güzeli, iki tarafın teknik adamı da saçma sapan defans yaptırmayıp kim güçlüyse o bitirsin fikrindeler. G.Saray da kazanabilirdi, Bursaspor da. Bu sezonun en güzel maçlarından birini seyrettim. Nereye kadar? 74. dakikaya kadar. Bu dakikadan sonra koca bir yılın emeklerini çalan bir sarı ve kırızı kart oldu. Neyse... O beni ilgilendirmez. Ama hep şuna takılmıştım ve onun mücadelesini yapıyordum. Hakemler dürüstler ama korkaklar..
Üçünü de korkuttu
BURSASPOR iyi defans yapıyor. Daha da önemlisi panik yapmıyorlar. İleride Sercan çok kabiliyetli bir oynucu. Ama nedendir bilinmez bu kabiliyetini bu yaşında yeşil sahaya yansıtamıyor. Biraz daha diri olması gerekir. Zaten o zaman iş bitirir. Niye diri değil, o da onun sorunu! G.Saray takımı sezon başından beri belki de ilk defa ideal kadrosuyla sahneye çıktı. Zaten bu G.Saray sezon başındaki bu kadroyu sakatlanmadan ve bazı olaylar yaşamadan şu ana kadar koruyup oynatabilseydi, belki de şu anda ne Fener’in, ne Bursa’nın ne de Beşiktaş’ın esamesi okunurdu. O da onların sorunu. Ama dedim ya, F.Bahçe sorunlu, G.Saray sorunlu, Beşiktaş sorunlu. Bir Anadolu takımı çıkıyor çok makul paralarla, çok genç ve alt yapıdan çıkardığı oyuncularla şampiyonluk mücadelesi veriyor, milyon dolarlar harcayan diğer üçünü korkutuyor.
Bursa’yı şampiyon yapmazlar
BİR başka cümleye daha takılmıştım; “Bursa’yı şampiyon yapmazlar.” Bu iğrenç cümle için şunu söylüyordum; “Bursa kadro olarak daha tecrübesiz. Bursa kadro olarak daha bir amatör. Onun için şampiyon olmazsa tamam.” Ama 74. dakikadaki Zapotocny’nin kırmızı kartından sonra hiç kimse kusura bakmasın şahsi mi yoksa genel mi onu bilemem. Ümidimi kaybettim.
Buraya kadar yazdıklarımı çok uzattığımı düşünebilirsiniz. Ama yıllarca futbol oynamış ve bu işlerin çok acısını çekmiş birisi olarak bırakın uzun yazmayı çok kısa yazdığım fikrindeyim.
Fenerbahçe hak etti
Kasımpaşa yakaladığı iki tane net pozisyonu zamanında hücumdaki boş adama gönderemediği için kaybetti. Sonra ne oldu? F.Bahçe direksiyonu eline aldı. Orta sahayı ele geçirdi. Başladı bindirmeye. F.Bahçe kaybetseydi ne olurdu? Bence yazık olurdu. Çünkü Kasımpaşa kazanacak bir şey yapmadı.
HAVA sıcak... Zemin de bir tuhaf... Çimler herhalde biraz yüksek. Tahmin ediyorum, Kasımpaşa öyle istemiş olsa gerek. Hiç uzatmadan şunu söylemek lazım. Maçı Fenerbahçe kaybetseydi, yazık olurdu. Futbol bu. Alakasız bir gol yersin kaybedersin. Peki Fenerbahçe çok mu iyi oynadı? Hayır. Çok mu iyi mücadele etti? Ona da hayır. Ama sarı lacivertlilerin kadro yapısı Kasımpaşa’ya göre daha iyi. Aradaki fark bu. Peki Kasımpaşa ne yaptı? İlk yarım saat topa dan dun vurmadılar, ayağa pas yaptılar. Bu, kendi açılarından iyiydi. Çünkü Fenerbahçeli oyuncular, topu almak için mücadele etmiyorlardı, topun peşinden koşuyorlardı. Ama bu arada Kasımpaşa yakaladığı iki tane net pozisyonu zamanında hücumdaki boş adama gönderemedikleri için kaybetti. Sonra ne oldu? Fenerbahçe maçın direksiyonunu eline aldı. Başladı Kasımpaşa’ya bindirmeye. İkinci yarı başlamasından gol olana kadar Kasımpaşa iki tane hücum yapamadı. Sen bu hücumları yapamazsan defans bir yerde hata yapacaktır.
İki kez boşa çıktı
Koray mükemmele yakın oynadı. Ama o da bir yerde iflas etti. Kalede Murat Şahin cepheden iyi ama yan toplarda aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Yediği golden önce iki defa boşa çıktı. Onu arkadaşları kurtardılar. Akıllanmadı, bir daha dağlara taşlara gitti, o da gol oldu. Peki Kasımpaşa veya küçük takımlar şunu düşünemiyor mu? Büyüklere bir tane gol atmazsan berabere kalamazsın. İki tane gol atmazsan kazanamazsın. Kasımpaşa ikisini de yapamadı. Dün Fenerbahçe çok iyi oynamamasına rağmen zaman zaman akıllı oynayarak ve Kasımpaşa’nın zaaflarından faydalanarak maçı kazandı.
At sahibine göre kişnedi
HAKEMLİK fazla bir şey olmadı. Bazı Fenerli oyuncular, bu maçta onunla oynamadılar. Belki de at sahibine göre kişnedi. Ama Cüneyt’e şunu hatırlatırım. Futbolcu dikkatlidir. Emre topu 6 metre ileriden oyuna soktu, Murat Erdoğan’a santim hesabı yaptın. Aynı Murat haklı olarak 15 dakika önce olan pozisyonun hesabını sana sordu. Dedi ki; “Onlara var da bize yok mi?” Futbolcu cin gibidir, hakem kardeşlerim. Siz yedirdiğinizi zannedersiniz ama onlar yemezler.
Christoph Daum şanslı adam
DAUM şanslı adam. Mehmet Topuz’un bu sene oynadığı en iyi maçlardan biriydi. Tam ona kement attı, F.Bahçe gol attı. Tersi olsaydı bugün herkes Daum’dan Mehmet Topuz hesabı sorardı. O da cevap verirdi; “Çok yoruldu, ondan aldım.” Güiza’nın kaçırdığı gol tuhaf. Oyuncu gol kaçırır mı kaçırır. Ama topun geliş yeri, kalenin olduğu yer, Güiza’nın bulunduğu yer, vuruşu ve topa vuruş açısına baktığınızda kaçması mucize. Güiza onu başardı.
Paylaş