Bakalım çocuk nasıl doğacak

BENCE bunlar doğum sancıları... Yeni bir çocuk dünyaya gelecek. Eski alışkanlıklar, eski rahatlıklar bitiyor.

Bir kısmı rahat, bir kısmı sıkıntılı. Ve bu sancılarda bence sona geliyoruz. Geçen hafta onursal başkan Melih Gökçek bir beyanat verdi. Fenerbahçe-Ankaraspor maçından sonra... Yunus Yıldırım’ı ve bu maça, o tayini yapanları organize işlerle suçladı. Hakikaten de Yunus Yıldırım o maçta kötüydü. Ankaraspor’un da bariz penaltısını vermedi. Hepsi tamam.

Peki Yunus Yıldırım ve MHK hakikaten organize işlerin içinde miydi? Çünkü Melih Gökçek onu ima etti. Ben Yunus Yıldırım’ın yerinde olsaydım; Melih Gökçek’i mahkemeye verirdim. Peki hangi Melih Gökçek’i mahkemeye vereceksin? Ankaraspor Belediye Başkanı Melih Gökçek’i mi, yani yasal Melih Gökçek’i mi, neyse bu onursal, Ankaraspor Onursal Başkanı Melih Gökçek’i mi?.. Önce futbolumuzda bunu halledelim. Sınırları... Kim var karşımızda. Gündüz saat 17.00’da yasal Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav beyanat veriyor. Aynı İlhan Cavcav onursal başkan olarak saat 20.00’da Hacettepe adına da beyanat veriyor. Neyse, biz öbür tarafa geçelim.

Organize iş

Öyle bir yere geldik ki, dönüm noktası. Halis Özkahya, Ankaragücü-Fenerbahçe maçına atanıyor. Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın da "Ben bu atamayı iki gün önceden biliyordum" diyor. Bu şu demektir; bu olay bir organize iştir. Fenerbahçe Kulübü, Halis Özkahya’yı satın almıştır. Organize bir biçimde de MHK’ye bu hakemi maçına atatmıştır.

Ya da ikinci bir şık kalıyor, Halis Özkahya çok kötü bir hakemdir. Hakemlik değerleri Ankaragücü-Fenerbahçe maçını yönetmeye yetmez. Veya banane kardeşim Halis Özkahya’dan bu maça kim gelirse gelsin, farketmez fikri var. Ama kamuoyu bu fikirlerin hangi fikirler olduğunu çok iyi biliyor.

Eğer hakikaten bu hakemlerle bu MHK ve kulüpler bu işleri yapıyorsa, hepsini toplayıp Taksim Meydanı’nda asalım...

Cemal Aydın ve Melih Gökçek bu olayları bilerek mi, tecrübelerine dayanarak mı açıkladılar? Ya da birileri bunlara ihbar mı etti, kulaklarına bir şeyler mi üfledi? Bunu çözebildiğimiz an, eğer ihbar edilmişse bu ihbarları meydana çıkardığınız an Türk futbolunu bütün bu pisliklerden kurtaracağız.

Kurtuluş günü

Burada çok önemli bir ayrıntı da şu; Melih Gökçek ile Cemal Aydın, bu hakemlerle ilgili organizasyonları biliyorlar mıydı da konuştular? Yoksa, onlara bu haberleri birileri mi uçurdu, yoksa tombala mı çekti? İşte bu isimlerin ortaya çıktığı gün, Türk futbolu kurtulacaktır.

Amaa!!! Eğer yıllarca bu alemin içinde yapılan bilinçli hatalardan sonra bu hatalar masumane yapılıyorsa, o zaman bu çığlıklar bitiş-tükeniş çığlıklarıdır.

Bakalım, çocuk ölü mü doğacak, sağlıklı mı, yoksa sakat mı?..
Yazarın Tüm Yazıları