Paylaş
ÜRÜNLERİNE kattıkları sebzeler için geliştirdikleri yöntemi, teknolojinin yardımıyla dana ve tavuk etine de uygulayan firmalar, yıllık hacmi 165 milyon TL’ye ulaşan hazır çorba pazarını köfte ve tavukla 200 milyon TL’ye çıkartmanın planlarını yapıyor. Kurutma yöntemiyle içindeki tüm sıvı maddelerden arındırılan dana ve tavuk etlerini, soya ve mısır nişastasıyla yoğurduktan sonra köfteye dönüştüren firmalar, sonunda Anadolu’nun köfteli köy, Arabaşı, Toros, Acem, Ayranaşı, Oğmaç, Rumeli, köfteli yoğurt gibi et ve tavuk içeren yöresel çorbalarını da poşete sokmayı başardı.
Yarısı soğuk çorba
Hazır çorbacılar, Ramazan ayıyla birlikte peş peşe piyasaya sürdükleri bu yeni tatlarla toplam yıllık satışlarını 200 bin paketten, 250 bin pakete çıkartmayı hedefliyor. Ancak, bu yıl Ramazan ayında satış rekorunu, piyasaya ilk kez sürülen Ayranaşı ve kesme gibi soğuk çorbalar kırdı. Soğuk çorbalar toplam satışların yüzde 47’sine ulaştı. Unilever’in Knorr’la, Ülker’in Bizim Mutfak’la, Nestle’nin Maggi’yle, Piyale’nin Piyale Çorba’yla, Rekor Gıda’nın da Halk markasıyla rekabet ettiği pazar, ev yapımı çorbaların hakimiyetinde bulunuyor.
Ayranaşı ve Kesme
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, sebzede uyguladıkları kurutma yöntemini dana ve tavuk etine de kaydıran firmalar, geçen yıl 14 bin 817 ton olan hazır çorba tüketimini ilk etapta 17 bin tona çıkartmayı planlıyor. Buna rağmen, pazarın yüzde 82’si ezogelin, domates gibi klasik tatların hakimiyetinde bulunuyor. Ancak, son iki yıl içinde geliştirilen sebze ve son bir ayda piyasaya sürülen et içerkli yöresel çorbaların tüketimi ise hızla artıyor. Yöresel çorbalar, iki yılda toplam pazardan yüzde 14 pay alarak, 28 bin pakelik satış adetlerine ulaştı. Ramazan ayında ilk kez piyasaya sürülen Ayranaşı ve Kesme gibi soğuk içilen çorbalar da ağustos sıcaklarında en fazla tercih edilen ürünlerin başında geldi. Ağustos ayında hazır çorba satışlarının yüzde 47’sini soğuk çorbalar oluşturdu.
30 farklı yöresel tat
Satışların 4 kat birden artış gösterdiği Ramazan ayına soğuk Ayran Aşı ve soğuk Kesme Çorbası’nı piyasaya sürerek giren Ülker Bizim Mutfak, Köfteli Köy Çorbası’nın ardından soğuk çorbanın da köftesini üretti. Maggi ise Rumeli Tavuk, Köfteli Yoğurt, Tavuklu Arabaşı ve Bulgurlu Acem Çorbası’yla Ramazan rekabetinde yerini aldı. Knorr da yöresel çorba çeşitlerine Toros, Oğmaç ve Ayran Aşı’nı kattı. Piyale kendi markasıyla ürettiği hazır çorbalara Gerende ve Erişteli yöresel çorbalarını ekledi. Firmaların Ramazan ayında piyasaya sürdüğü bu yeni tatlarla birlikte ürettikleri toplam yöresel hazır çorba çeşidi de 30’a ulaşmış oldu.
Koruyucu madde kullanmaya izin yok
HAZIR çorbalar, Türk Gıda kodeksi gereğince hiçbir koruyucu madde içeremiyor. Bu nedenle, ieriğinde yer alan sebze ve et ürünlerininin geleneksel kurutma yöntemiyle sıvılardan arındırılması gerekiyor. Kullanılan malzemeler ısıtma işlemi ile suyu alınarak ve teknolojinin yardımıyla da vitamin değerleri korunarak kurutuluyor. Üretici firmalar bu yöntem ile çorbaların lezzeti ve besin değerini korumayı amaçlıyor. Kurutulan malzemeler toz haline gelene kadar öğütülüyor.
Öğütülen malzemeler baharatlarla karıştırılıp, poşet çorbalar hazırlanıyor.
Ev yapımının oranı geriledi
2004 yılına kadar Türkiye’de kaynayan her 100 çorba tenceresinden 83’ü ev yapımı çorbalar oluşturuyordu. Ancak, hazır çorba teknolojisinde yaşanan hızlı gelişme, son 6 yılda bu oranın yüzde 78’e kadar gerilemesini sağladı. Hazır çorbanın payı, yüzde 17’den yüzde 22’ye yükseldi.
Günde 2.6 milyon kase hazır çorba içiliyor
TÜRKİYE, kişi başı yıllık çorba tüketiminde 15 litre ile dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’de yıllık hazır çorba tüketimi 2.5 litre iken, İsviçre’de 11.7, Avustralya’da 6.3 litre oluyor. Geçtiğimiz yıl hane başına tonaj olarak yaklaşık 1 kilo 89 gram hazır çorba tüketildi. Yapılan ataştırmalara göre Türkiye’de günde ortalama 2.6 milyon kase hazır çorba içiliyor. Çabuk çorbada ise günlük tüketim 40 bin bardağı buluyor.
Paylaş