Paylaş
İŞYERLERİNDE türeyen şifre farelerinin yanı sıra, network ağlarının da yeterli güvenliğe sahip olmaması, internet üzerinden gerçekleştirilen bankacılık işlemlerini riske sokuyor. Kullanıcıların şifre ve özel bilgilerini öğrenenler, daha sonra banka hesaplarıyla oynayabiliyor.
ARTIK, internet bankacılığı sayesinde banka şubelerinde saatlerce kuyruk beklemekten kurtulduk. İnternet aracılığıyla günün her saati kredi kartı borcu ödeyip, havale ya da EFT yapabiliyor, hatta faturalarımızı bir tuşa dokunarak kolaylıkla yatırabiliyoruz.
Ancak, tüm bu kolaylıklar beraberinde bazı sorunları da getiriyor. Her yenilikte olduğu gibi internet bankacılığı da bazı riskleri taşıyor. Bankalar, müşterilerine imzalattıkları sözleşmelerde kendilerini bu risklere karşı güvence altına alıyor. Bunun sonucunda da en ufak bir yanlışlık ya da dikkatsizlik, müşteri açısından telafisi olmayan zararlara yol açabiliyor.
Bu nedenle bankaların internet uygulamalarında kullandıkları güvenlik önlemleri hangi düzeyde olursa olsun, kullanıcıların şifre ve özel bilgileri konusunda çok dikkatli olmaları gerekiyor. Çünkü, internet bankacılığında şifre ve bilgisayarı korunmasından, banka değil kullanıcı sorumlu tutuluyor.
ŞİFRE FARELERİ
Bu nedenle, özellikle işyerleri internet bankacılığı açısından büyük risk oluşturabiliyor. Bazı işyerlerinde kullanılan network ağlarının yeterli güvenliğe sahip olmaması ve bilgi işlem elemanlarının ağ üzerindeki bilgisayarlarda gerçekleştirilen işlemleri kolayca takip edebilmesi, bu riski daha da artırabiliyor.
Ayrıca, internet üzerinden bankacılık işlemleri gerçekleştirilirken işyerlerinde türeyen şifre farelerine de dikkat etmek gerekiyor. Bu şifre fareleri, yardım etme bahanesiyle kullanıcıların şifre ve özel bilgilerini öğrenip, daha sonra banka hesaplarıyla diledikleri gibi oynayabiliyor.
Alpaslan Varol da internet bankacılığından zarar gören okuyucularımızdan... Şifre fareleri internet bankacılığı işlemlerinde kullandığı özel bilgileri ele geçirince Varol, hesabındaki 7 bin 75 dolardan oldu.
Arkadaşımız Lerna Asurluoğlu'nun Varol'un başvurusunu ilettiği banka yetkilileri, ‘‘Müşterilerimizin imzaladığı form ve internet bankacılığı taahhütnamelerinde, şifrenin herhangi bir üçüncü şahıs tarafından kullanılması durumunda, sonuçlarından kendileri sorumlu olacağı ve bankaların şifreleri kullanmak suretiyle işlem yapan kişilerin kimliklerini araştırma yetkisi bulunmadığı açıkça yer alıyor. Ayrıca, bankaların internet uygulamalarında aldıkları güvenlik önlemleri, hangi düzeyde olursa olsun, kullanıcıların kendilerine verilen kişiye özel şifre ve kodun gizli kalması için gerekli dikkat ve özeni göstermeleri gerekiyor. Aksi taktirde, sistem güvenliği zaafa uğrayacaktır. Bundan da bankalar sorumlu tutulamaz’’ dediler.
A-ferin artık PPA'sız üretiliyor
YÜKSEK tansiyon ve beyin kanamasına neden olduğu gerekçesiyle Amerika'da üretilen ilaçlarda kullanmından vaz geçilen PPA (Fenilpropanamin) maddesi artık, Türkiye'de üretilen ‘‘A-Ferin’’lerde de yer almıyor. Böylece Bilim İlaç'ın ürettiği A-Ferin içinden PPA maddesi çıkarılan ilk ilaç oldu. Geçtiğimiz yıl sonunda Amerika İlaç ve Gıda Örgütü, özellikle zayıflama ve soğuk algınlığı ilaçlarında kullanılan PPA maddesinin 18-50 yaş arası kadınlarda beyin kanaması ve tansiyon riskini artırabildiğini açıklamıştı. İngiltere İlaç Güvenirliği Komitesi (MCA) ise düşük dozda PPA maddesi içeren grip ve soğuk algınlığı ilaçlarının sakınca oluşturmadığını savunmuştu.
Telefonda en fazla cepciler bekletiyor
SİSTEMA adlı yönetim danışmanlığı şirketinin yaptığı araştırmaya göre, telefonda müşterisini en fazla Telsim ve Turkcell gibi GSM operatörü şirketler bekletiyor. Araştırmaya göre, şirketlerin çağrı merkezlerinde bekleme tüketicilere yılda 2 trilyon liraya mal oluyor. Çağrı merkezleri müşteri telefonlarına 30 saniye ile 2 dakika arasında yanıt veriyor.
Sistema, çeşitli sektördeki şirketlerin çağrı merkezlerini gün içerisinde 2 kez müşteri gibi aradı. Sektör bazına göre müşterinin ürün ve hizmetler hakkında bilgi alması, abone olması ya da teknik destek istemek için harcadığı tuşlama süresiyle ve müşteri hizmetleri yetkilisine ulaşana kadar geçen bekleme süresini belirledi. Araştırma Nisan ayı boyunca her çağrı merkezi için 22'şer özel aramayla gerçekleştirildi.
Araştırmaya göre, GSM şirketleri'nin yanı sıra banka ve internet servis sağlayıcı şirketler de müşterilerini telefonda fazla bekletiyor. Banka ve internet şirketlerinin ortalama bekletme süresi 1 dakikayı buluyor. Televizyon kuruluşları ile taşımacılık şirketlerinin çağrıya yanıt verme süresi de yarım dakikaya ulaşıyor.
Paylaş