Meyve suyu, meyveyle 750 milyon YTL’ye koşuyor

Artık, muzlu ve çilekli sütlere şeftalili, kayısılı ve portakal, mango, ananas, elma, muz karışımlı sütler de eklendi. Ayrıca, kalp ve tansiyon hastalarına özel ’potasyum’ takviyeli yüzde 100 portakal suları da piyasaya sürüldü.

SAĞLIKLI beslenmek isteyen tüketicileri klasik meyve sularına salatalık, domates, pancar, havuç, kereviz, lahana gibi sebzeleri katarak ve kullanılan meyve miktarını artırarak, 500 milyon YTL olan pazarı, 750 milyon YTL’ye çıkartmayı başaran üreticiler, şimdi de sütlü meyve sularını piyasaya sürdü. Bu yolla, gerek meyve suyunu, gerekse süt tüketimini artırmayı amaçlayan firmalar, muzlu ve çilekli sütlere şeftalili, kayısılı sütleri ekledi. Bu ürünlere son olarak, portakal, mango, ananas, elma ve muzdan oluşan meyve karışımlı sütler de katıldı. Kriz dönemlerinde bile büyümeyi başaran meyve suyu pazarı, tüketicilerde sağlık beslenme alışkanlığının yaygınlaşmasıyla birlikte, ürün yelpazelerini de sürekli genişletiyor. Son dönemlerde, piyasaya sürülen yeni nesil meyve sularına havuç, salatalık, pancar, kereviz gibi sebzeleri de ekleyen üreticiler, hızla büyüyen pazarda rekabeti artık, sütlü meyve sularına kaydırdı. 30 firmanın, 40 farklı markayla rekabet ettiği pazar, son 3 yıl içinde yüzde 35 oranında büyüyerek 750 milyon YTL’lik hacme ulaştı.

ARTIK MEYVENİN KOKUSU YETMİYOR: Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, meyve suyu kategorisinde bulunan yüzde 100 meyve suları, tüketimde yüzde 9’luk bir pay alıyor. Pazardan en büyük payı, yüzde 67’le nektarlar kapıyor. Meyveli içecekler yüzde 5 ve aromalı içeceklerin payı ise yüzde 19’u buluyor. İçerisinde yüzde 10’un altında veya hiç meyve ihtiva etmeyen aromalı içeceklerin tüketimi ise hızla düşerek, payını nektar ve yüzde 100 meyve sularına bırakıyor. Bu da, tüketicilerde sağlıklı beslenme alışkanlığının hızla yaygınlaşmasından kaynaklanıyor. Son dönemlerde piyasaya sürülen farklı tat ve lezzetlerden oluşan karışımlar, Türkiye’de kişi başı meyve ve sebze suyu tüketiminin 8 litreye ulaşmasını sağladı. Bağışıklık sisteminin devamlılığını destekleyen, kalp ve damar hastalıklarına karşı vücudun güçlenmesini sağlayan bu antioksidanlarca zengin yeni ürünlerin ön plana çıkmasıyla birlikte pazar da hızla büyüyor. Sektörde Tamek, kalp ve tansiyon hastaları için ’potasyum’ takviyeli yüzde 100 portakal suyunu pazara sunarken, Aroma da şeftalili, kayısılı ve karışık meyveli sütlerde öncülüğü yaptı. Böylece, çilekli,çikolatalı, muzlu sütlere yenilerinin eklenmesini sağladı. Cappy’de, doğal antioksidana sahip, iltihap ve ödem önleyici etkili ananaslı, kalp hastalıkları, diyabet, cilt hastalıkları, alzheimer ve menopoza karşı siyah frenk üzümlü, kolestrol düşürücü etkili erik karışımlı meyve nektarıyla pazarda ön plana çıkmaya çalışıyor.

EV TÜKETİMİ ARTIYOR: Özellikle litrelik ambalajlara olan talebin hızla arttığı Türkiye’de, üretici firmalar da ev tüketimine yönelik ürünlere ağırlık veriyor. Küçük boyutlu ambalajdaki meyve suları ise ağırlıklı olarak çocuklar tarafından tüketiliyor. Dimes’in yüzde 26’yla pazar lideri olduğu meyve suyunda, Aroma’nın yüzde 20 payı bulunuyor. Cappy, Tamek, Pınar, Ülker, Meysu, Tat gibi firmalarda sektörün önde gelen kuruluşlarını oluşturuyor. Türkiye’den, 77 ülkeye meyve suyu ihraç ediliyor. Yurtiçinde ise meyve sularının yüzde 49’u Marmara Bölgesi’nde, yüzde 18’i Ege’de, yüzde 17’si Orta Anadolu’da, yüzde 19’u Karadeniz Bölgesi’nde, yüzde 10’u da doğu ve güneydoğu Anadolu’da tüketiliyor. Toplam içecek pazarındanda ise gazlı içecekler yüzde 25 payla ilk sırada geliyor.

Meyve üretimi meyve suyu tüketimini karşılamıyor

TÜKETİME hazır meyve suyu içecek üretimi, yüzde 160 artarak, 295 bin ton’dan 750 bin tona yükseldi. Meyve suyuna işlenen meyve miktarı ise 8.2 milyon tondan 8.8 milyon tona çıkarak yüzde 7.3’lük bir artış yakaladı. Bu da, yeni nesil meyve sularının daha fazla meyve içermesinden kaynaklandı. Meyve üretiminin en kısa zamanda artırılması gerektiğini söyleyen Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Başkanı Aziz Ekşi, "Türkiye’de yurt içi tüketim için yılda ortalama 580 bin ton meyve işleniyor, biz 1 milyon ton işleme kapasitesine sahibiz. Tesisler artarken üretimde kullanılan meyve miktarının artmaması zayıf firmaların elenmesine ya da birleşmelere neden olabilir. Aslında Türkiye’de 1 milyon ton meyve işlenebilir" diye konuşuyor.