Fast food köprü oldu, dünyaya 170 milyon Euro’luk turşu gitti

Yılda 28 milyon kavanoz hazır turşunun tüketildiği Türkiye’de, ihracat 160 milyon kavanozu buluyor. 215 milyon Euro’ya ulaşan sektörde, ihracat 170 milyon Euro’ya ulaşıyor.

KORNİŞONDAN (küçük salatalık) jalapenoya (küçük acı biber), dilimlenmişten halka kesimlisine, tatlısından az tuzlusuna kadar hemen hemen tüm damak tatlarına uygun turşu üretiminin gerçekleştirilmesi, Türkiye’yi dünyanın turşu merkezi konumuna getirdi. McDonald’s, Burger King, Pizza Hut, Little Caesars, Schlotzsky’s Deli, Arby’s gibi zincir restoranlar, dünyanın dört bir yanına yayılmış şubelerinde sattığı ve kullandığı turşuları artık Türkiye’den alıyor. Yılda 28 milyon kavanoz hazır turşu tüketen Türkiye, 160 milyon kavanozu da ihraç ediyor. 215 milyon Euro’ya ulaşan turşu sektöründe, ihracatın aldığı pay da 170 milyon Euro’yu buluyor.

FAST FOOD’LA GİDİYOR: Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, McDonald’s’ın Türkiye’deki şubelerinin yanı sıra Hollanda, İngiltere, İsveç, Fransa, Danimarka, Mısır, Ürdün, Arap Emirlikleri, Güney Afrika ve Belçika’daki toplam 2 bin 200 şubesinde kullanılan salatalık turşusunu Fersan’dan karşılarken, Burger King’de Avrupa ve Ortadoğu ülkelerindeki restoranlarında Zeytursan’ın ürettiği turşuları hem kullanıyor hem de kendi markasıyla kavanozlar halinde satışını gerçekleştiriyor. Fersan, McDonald’s dışında Pizza Pizza, PizzaHut, Little Caesars, Schlotzsky’s Deli gibi zincir restaurantlar için de üretim gerçekleştirirken, Zeytursan, Burger King’e ek olarak Arby’s ve bazı uluslararası catering kuruluşlarıyla çalışıyor. Tukaş ise, Almanya merkezli Lidl market zinciri için turşu üretiyor. Penguen Gıda da catering şirketlerine yönelik dilim kesim kornişon turşu ve halka kesim jalapenoya üretimi gerçekleştiriyor. Türk turşularına en fazla talep, Portekiz, Ürdün, İsrail, Bahreyn, Katar ve Kuveyt gibi ülkelerden geliyor.

İÇ PAZAR 45 MİLYON EURO: Yedi büyük üreticinin, 100’ün üzerinde de küçük aile işletmelerinin faaliyet gösterdiği pazarda, iç tüketimin yarısını açıkta satılan ürünler karşılıyor. Büyük işletmeler ağırlıklı olarak yurtdışı pazara yönelik üretim gerçekleştiriyor. İç tüketimde açıkta satılan ürünlerin ağırlıkta olması, pazar hacminin 28 milyon kavanozla 45 milyon Euro’da kalmasına neden oluyor. İhracat ise uluslararası zincir restoranlar sayesinde iç tüketimin 4 katına ulaşıyor. Penguen, Tat, Tamek, Fersan, Zeytursan, Tukaş ve Kühne, turşu sektörünün önde gelen kuruluşları arasında bulunuyor. Salatalık, biber, lahana ve karışık ağırlıklı olan pazar, farklı lezzet ve tatlara yönelik gerçekleştirilen üretimler sayesinde, havuç, yeşil domates, patlıcan, kavun başta olmak üzere değişik sebze ve meyveye kayıyor. Bunun dışında üreticiler biber ve lahana çeşitlerini de artırıyorlar. Farklı boyutlarda sınıflandırılmış Fransız tipi kornişon, Alman tipi tatlı, pancar ve zehir gibi acı biber turşuları da artık raflarda yerini alıyor.

Kornişon daha çok yayılıyor, tüketim ambalajlıya kayıyor

KISA süre öncesine kadar ev yapımı ya da teneke içinde açık dökme turşu satışı ağırlıktayken, artık cam kavanozlarda paketli ambalajlara talep artıyor. Tüketici tercihi daha az tuzlu, koruyucu ve katkı maddesi kullanılmayan ambalajlara kayıyor. Son 5 yılda kornişon turşusu üretimindeki artışa gerekçe olarak hazır yemek alışkanlığının yaygınlaşması gösteriliyor.

Turşuyu kim nereye satıyor

FERSAN: Başta Almanya, Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerine ve ABD’ye ihracat gerçekleştiriyor. Ağırlıklı olarak salatalık ve jalapeno biber turşusu üretiyor. Hollanda, İngiltere, İsveç, Fransa, Danimarka, Mısır, Ürdün, Arap Emirlikleri, Güney Afrika ve Belçika’daki toplam 2 bin 200 McDonald’s restoranının salatalık turşusu ihtiyacını karşılıyor. Ayrıca, Pizza Pizza, Pizza Hot, Little Caesars, Schlotzsky’s Deli gibi zincir restaurantların yanı sıra birçok catering kuruluşunun da ihtiyaçlarını karşılıyor.

ZEYTURSAN:1991’de İsviçre merkezli Poupon Reitzel Group’la ortaklığa giden Zeytursan, Berrak markasıyla üretim gerçekleştiriyor. Yurt dışı için her ülkenin damak zevkine göre değişik formüllerle turşu üreten Zeytursan, İspanya, Portekiz, Ürdün, İsrail, Bahreyn, Katar ve Kuveyt’teki Burger King şubelerinin taleplerini karşılıyor. Salatalığın yanı sıra yeşil, kırmızı, acı tatlı, dilimli, bütün olmak üzere biber, karışık, pancar, lahana, domates, mısır, sarımsak gibi farklı turşular üreten firma, Arby’s zincirine dahil restorantların da talebini karşılıyor. Ayrıca, Sofra, Sardunya gibi catering kuruluşlarına da üretim gerçekleştiriyor.

TAMEK: Kornişon, karışık, acı biberye, frenk ve sarı biber, lahana turşularıyla rekabet eden firma, kendi markasıyla Japonya, Fransa ve Almanya başta olmak üzere bir çok ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

KÜHNE: Yüzde 80’i Alman sermayeli olan firma, Türkiye’de 1991’den bu yana üretim gerçekleştiriyor. Yüzde 50 daha az tuz ve yüzde 5 şeker içeren tatlı Alman tipi ve sirkeli, sarımsaklı, tuzlu türk tipi olmak üzere farklı damak tadlarına uygun turşu üretim gerçekleştiriyor. Hotdog sosili sandviçler için küp kesim turşu üretimi de gerçekleştiriyor.

PENGUEN: Ağırlıklı olarak ihracata yönelik üretim gerçekleştiren firma, dilim ve halka kesim kornişon turşu üretimi yapıyor. Kornişonun yanı sıra, karışık, acı biber ve biberiye turşu üretimi de gerçekleştiriyor. Başta Almanya, Fransa ve İngiltere olmak üzere, AB ülkelerine ihracat yapıyor.

TUKAŞ: Turşu ürünlerini 63 ülkeye ihraç eden firmanın salçadan sonra en fazla ihraç ettiği ürün kategorisini turşular oluşturuyor. Standart çeşitlerin yanı sıra ihracatta bulunduğu ülkelerin damak tadına uygun turşular da üreten Tukaş, tatlı turşuları ağırlıklı olarak ABD ve Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Almanya merkezli zincir market Lidl için de özel üretim gerçekleştiren firmanın turşu çeşitleri bulunuyor.

Kleopatra güzelleştirdiğine Sezar güçlendirdiğine inanıyordu

HİNDİSTAN’dan Dicle Nehri Havzası’na getirilen salatalıktan ilk turşu, Milattan Önce 2000 yılında üretildi. Turşunun Batı Asya, Mısır ve Yunanistan’da 3000 yıllık bir geçmişi bulunuyor. İncil’de adı geçen, Aristo’nun faydalarından bahsettiği, Kleopatra’nın güzelliğini borçlu olduğunu, doğabilimci Pliny’nin eserlerinde baharatlısına yer verdiği, Roma Kralı Tiberius’un her gün yemeği ihmal etmediği, Sezar’ın kuvvetlendirici etkisi olduğuna inandığı ve bu yüzden askerlerine düzenli olarak yedirdiği, 13’üncü yüzyılda Avrupa’da çılgınlığı had safhaya ulaştığı ve Kral John’un ünü bugüne kadar gelmiş yemek davetinde ana yemek olarak servis edildiği, Amerika kıtasına Kolomb’un götürdüğü, Kraliçe Elizabeth’in sevdiği ve Napolyon’un ordularının karavanasında bulundurduğu, Osmanlı İmparatorluğu’nda sofraların vazgeçilmez lezzeti olan turşu, her daim yemeklerin baş tacı oldu.