Paylaş
Yaşanan ekonomik kriz ortamında bir çok sektör değil büyümek, bu dönemi yüzde 15 küçülerek atlatmayı bile kár sayarken, geçtiğimiz yılın haziran ayına oranla sattıkları her litre benzinden yüzde 60 daha fazla kár elde eden akaryakıt istasyonları, ‘‘batıyoruz’’ çığlıkları atıyor. Oysa, daha önce bir litre benzinden 14 bin 645 lira kazanan benzinciler, kár marjları yüzde 8.5'dan yüzde 4.5'a düşmesine rağmen bir litre benzinden 23 bin 422 lira kazanıyor.
BENZİNE peş peşe yapılan zamlar, benzin istasyonlarının kár marjlarının yüzde 8.5'dan yüzde 4.5'a düşmesine neden oldu. Bu da, akaryakıt istasyonlarından şimdi, ‘‘batıyoruz’’ çığlıkları yükselmesine yol açtı. Bunun ilk örneğini de Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası PUİS uygulamaya koydu. PUİS, milletvekillerine tek tek mektup göndererek, Enerji Bakanlığı'na kar marjlarını yüzde 8.5'a çıkartması için baskı yapmalarını istedi. Aksi taktirde, istasyon sahiplerinin ‘‘hileli benzin’’ satışına yöneleceği uyarısında bulundu.
Buna gerekçe olarak da, kar marjları düştüğü için Türkiye'deki 9 bin benzin istasyonundan 2 bininin satışa çıkarılmasını, geri kalanların büyük bölümünün batma noktasına gelmesini, diğerlerinin ise kaçak motorine yönelerek ayakta kalma savaşı vermesini gösterdi.
Peki, gerçekten de akaryakıt fiyatlarına peş peşe yapılan zamlar, araç sahipleri kadar kar marjları düşen, benzin istasyonlarını da bu kadar etkiledi mi?
Yoksa, kar marjları düşmesine rağmen, yapılan zamlar karlılıklarını daha da artırdı mı?
ZAM YÜZDE 210
Son 1.5 yıl içinde peş peşe yapılan zamlar sonucunda, benzin ve motorin fiyatları tam yüzde 180 ile yüzde 210 oranında arttı. Bunun sonucunda bir litre normal benzinin fiyatı, 172 bin 300 liradan 520 bin 500 liraya çıktı.
Benzin fiyatlarındaki bu artış, akaryakıt istasyonlarının kar marjlarını da etkiledi. Daha önce sattıkları bir litre benzinden yüzde 8.5 oranında kar eden istasyonlar artık, yüzde 4.5 oranında kar ediyor. Bu da istasyonların bir litre benzinden elde ettikleri kar marjının yüzde 47 oranında azalması anlamına geliyor.
Ancak, son 1.5 yılda akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, marjları düşse de benzin istasyonlarının elde ettiği karın önemli oranda artmasına yol açtı. Geçtiğimiz yıl haziran ayında 172 bin 300 liradan satılan normal benzinden 14 bin 645 lira kazanan benzinciler, kar marjları düşmesine rağmen şimdi, 520 bin 500 liralık normal benzinden 23 bin 422 lira kazanıyor.
Yani, ‘‘Batıyoruz’’ çığlıklarını atan benzin istasyonları, geçtiğimiz yılın Haziran ayına oranla sattıkları her litre benzinden yüzde 60 daha fazla kar elde ediyorlar. Oysa, yaşanan ekonomik kriz ortamında bir çok sektör değil kar etmek, bu dönemi yüzde 15 küçülerek atlatmayı bile kar sayıyor.
PARA HIRSI
Buna rağmen, yüksek kar marjlarıyla çalışmayı alışkanlık edinmiş, gözünü para hırsı bürümüş benzin istasyonları, şimdi ‘‘batıyoruz’’ çığlıkları atarak, kar marjlarının yeniden yüzde 8.5'a çıkarılmasını istiyor. Çünkü, kar marjları yüzde 8.5'a çıkarıldığı taktirde bir litre normal benzinden elde edecekleri kar, 23 bin 422 lira değil, 44 bin 242 lira olacak. Bu da, geçtiğimiz yılın haziran ayına oranla karlarının 3 kat artmasına yol açacak.
HİLELİ BENZİNLE TEHDİT
Arkadaşımız Lerna Asurluoğlu'nun görüştüğü PUİS Başkanı İsmail Aytemiz'e göre, akaryakıt bayileri sırf mesleki ve kişisel onurlarını korumak için 8 aydır yokolmamak için direniyor. Aytemiz, hileli benzin satışını kastederek, ‘‘Ancak, akaryakıt bayilerinin bu kar marjlarıyla, yan yollara sapmadan ne kadar direneceklerini bilemiyorum. Bugüne kadar kayıt içi sektör olan akaryakıt bayiliği adım adım kayıt dışı sektör olmaya gidiyor’’ diye yakınıyor.
Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası Başkanı İsmail Aytemiz, kar marjları yükseltilmediği taktirde ise benzin istasyonlarının ya işi bırakacağını ya da kalitesiz, karışık eksik mal satmaya yöneleceği uyarısında bulunuyor.
Kar marjlarının yeniden yüzde 8.5'a yükseltilmesi için Sendika olarak ellerinden gelen tüm çabayı gösterdiklerini de söyleyen Aytemiz, ‘‘Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'le görüşüyoruz. Bu soruna çözüm bulmaları için de tüm milletvekillerine tek tek mektup gönderdik. Aksi takdirde bu durumdan yine tüketici etkilenecek. Ya pompalar kapanacak ya da tüketici benzin istasyonlarından satın aldığı benzinin kalitesinden şüphe eder duruma düşecek’’ dedi.
Side tatili zehir oldu
OKUYUCULARIMIZDAN Murat Topaloğlu, Cumhuriyet Bayramı tatilini Side'deki Clup Nena'da geçirmek için Anı Tur'un düzenlediği tura katıldı. Ancak turda yaşanan aksaklıklar, Topaloğlu ile birlikte tura katılan 40 kişinin tatilini zehir etti. Dönüşünde sorunları iletmek istese de Anı Tur yetkililerinden sonuç alamadı. Konuyla ilgili görüştüğümüz Anı Tur yetkilileri, turda hiçbir sorun yaşanmadığını ileri sürerek, ‘‘Acentamız 17 yıldır misafirlerine en iyi hizmeti vermeyi ilke edinmiştir. Cumhuriyet Bayramı'nda düzenlediğimiz turdan Topaloğlu dışında hiçbir müşterimiz şikayetçi olmadı. Ayrıca rehberimizin raporu da tur sırasında hiçbir aksaklık olmadığını gösteriyor’’ dediler.
Türk tüketicisi mağaza
mağaza dolaşmayı seviyor
TÜRK tüketicilerinin alışverişlerini mağaza, mağaza dolaşarak yapmayı tercih ettiği belirlendi. Uluslararası araştırma kuruluşu AcNielsen Zet tarafından yapılan ‘‘Tüketici Sadakati’’ araştırmasına göre, Türk tüketicilerinin yüzde 51'i 3 yada daha fazla marketten, yüzde 26'sı ise iki marketten alışveriş yapıyor. Devamlı aynı marketten alışveriş yapanların oranı ise yüzde 23'ü geçmiyor.
Tüketicilerin mağaza tercihini, fiyat, personel, ulaşım, ürün çeşitliliği ve aranan markaların mağazada bulunması gibi faktörler etkiliyor. Değişik gelir gruplarındaki tüketicilerin katıldığı araştırmada, düşük gelir seviyesinde sadakatin daha fazla olduğu görüldü. Ayrıca kadınların erkeklere oranla daha fazla tek noktadan alışveriş yaptığı da ortaya çıktı.
Araştırmaya göre, Türk tüketicileri açısından markanın imajı, mağazanın imajından daha fazla ön plana çıkıyor. Araştırmaya katılan her 5 tüketiciden 4'ü markanın mağazadan daha önemli olduğuna dikkat çekiyor. Müşteri sadakatini etkileyen unsurlarlardan biri de bröşür... Araştırmaya katılanların yüzde 72'si, mağaza ve alışveriş merkezlerinin bastırdığı fiyat kataloglarını karşılaştırdıktan sonra karar verdiklerini söylüyor.
Cep telefonunun pili
kısa sürede neden biter
OKUYUCULARIMIZDAN Murat Kubilay, cep telefonu pilinin kısa sürede bitmesinden şikayetçi. Ericsson T 18 model telefon kullanan Kubilay, gönderdiği mektupta, kullanma klavuzunda stand-by süresinin 80-100 saat olarak belirtilmesine rağmen, pilinin çok daha kısa sürede bittiğinden yakınıyor. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Ericsson yetkilileri, cep telefonu pillerinin belirtilen süreden daha çabuk bitme nedeninin teknik bir sorundan kaynaklanmadığını söylediler. Yetkililer, ‘‘Telefonlarda pil tüketimi farklı fonksiyonlara bağlıdır. Bu da, kullanıma göre değişir. Ekranın aydınlatılması, aktif kapağın sık sık açılıp kapatılması, titreşim özelliğinin devreye sokulması ve telefonun sık aralıklarla açılıp kapatılmasının pil tüketimini artırıyor. Kullanım klavuzlarında belirtilen değerler, standart kullanıma aittir ve test ortamlarındaki ortalama değerleri içerir. Stand-by süresi de konuşma yapılmadığı ya da diğer fonksiyonların kullanılmadığı varsayılarak belirlenmiş süredir’’ dediler.
Portakalın ince kabuklusu
yumurtanın sessizi makbul
TÜKETİCİYİ Koruma Derneği'nin Konya subesi, tüketiciler için bir gıda alışveriş rehberi hazırladı. Rehberde tüketicilere, portakal alırken ince kabuklusunu, yumurtanın da sallanınca ses getirmeyenini tercih etmeleri konusunda uyarıda bulunuldu. Alışverişe çıkmadan önce mutlaka bir liste yapılması gerektiğine de dikkat çekilen rehberde, ‘‘Mevsimlik sebze ve meyveler turfanda olanlardan daha ucuz, lezzetli ve besleyicidir. Her mevsim pazarda en bol bulunan meyve ve sebzeler satın alındığı takdirde, az harcamayla daha dengeli beslenme imkanı doğacaktır’’ denildi. Paketlenmiş ürünlere ödenen bedelin bir bölümünün ambalaja gittiğine dikkat çekilerek ‘‘Kullanma süresi geçen paketlenmiş ürünleri satın almayın’’ denildi.
Paylaş