PaylaÅŸ
2011 yılında yüzde 15 büyüme oranını yakalayarak, 1.1 milyar TL’lik hacme ulaşan dondurma sektörü, 2012 yaz sezonunu ürün yelpazelerine ekledikleri yeni tatlarla açtı. Geçtiğimiz yıllarda kabak, ekmek kadayıfı, baklava gibi Türk tatlılarıyla dondurmayı aynı kapta piyasaya süren firmalar, bu yıl da dondurmayı kazandibi, sakızlı muhallebi, spangle gibi sütlü tatlılarla buluşturmayı, vanilyayla çileği, fıstıkla da çikolatayı tek çubukta birleştirmeyi sağladılar. Ayrıca dondurulmuş dilimli pastalarla da pazarda yeni bir kulvar oluşturdular.
Kişi başına tüketim 4 litre
Arkadaşımız Dilara Açıkgöz’ün yaptığı araştırmaya göre, yıllık toplam üretimi 137 milyon litreye ulaştıran üretici firmalar dondurmayı Türkiye’deki her 100 evden 70’ine sokmayı başardı. Kişi başına düşen yıllık tüketim de 4 litreyi buldu. Bunun 2 litresini ev tipi dondurmalar oluşturdu. Farklı gramaj ve ambalajlarla rekabet eden firmalar, pazarın yüzde 51’ini evde tüketilen ürünlere kaydırılmasını sağladı. Ev dışı tüketimde yaşanan pazar kaybı ise ivme kazanarak devam ediyor.
Pazar hızla büyüyor
Nielsen Araştırma şirketinin verilerine göre, dondurmanın toplam gıda sektöründen aldığı pay da yüzde 3.4’ü buluyor. Bu pazar payıyla dondurma, toplam pazardan yüzde 3.2 pay alan atıştırmalık ürünler ile yüzde 2.1 payı bulunan çikolatayı da artık geride bırakmış oldu. Dünya dondurma tüketiminde ise ilk sırayı Yeni Zelanda ve ABD alıyor. Kişi başına düşen tüketim bu iki ülkede 25 litre ulaşıyor. Ev tipi dondurmada ise kişi başına düşen yıllık tüketim ABD’de 10.3 litreyi, Almanya’da 6.5 litreyi, İspanya’da ise 4.5 litreyi buluyor. Türkiye ortalaması 2 litre olan ev tipi dondurmada kişi başına düşen tüketim, İstanbul’da 4.5 litreye kadar çıkabiliyor.
Ürün geliştirmeye ağırlık
Aşırı rekabetin yaşandığı pazarda payını artırmak isteyen firmalar, ürün geliştirme yeni tat ve karışımlara ağırlık veriyor. Avrupa’da probiyotik dondurma üretimine geçilirken, Türkiye’de firmalar, çikolata, vanilya, çilek, fıstık gibi klasik tatlara karadut, frambuaz, karamel, kavun, portakal, Hindistan cevizi gibi yeni lezzetler de ekliyor. Yeni tatlarda oluşan bu gelişmeler, kabak, ekmek kadayıfı, baklava gibi tatlılarla bütünleşmelerde de sürüyor. Türk tatlılarına sütlü tatlıları da ekleyen dondurmacılar, kazandibi, sakızlı muhalebi ve supangleyi de dondurmayla aynı kupta buluşturmayı başardı.
Markalı ürünlerle pastane dondurmaları arasında tatlı rekabet
TÜRKİYE’de dondurma üretimi, yakın bir geçmişe kadar ev, pastane ve otel üretimiyle sınırlıydı. Uluslararası markaların pazara girmesiyle, bu alanda önemli gelişmeler sağlandı. Artık pazarın hakimiyetini lider markalar oluştursa da markalı ürünler ile pastane dondurmaları arasında da rekabet yaşanıyor. Pazarda Algida Carte D’or, Cornetto, Max,Fruttare, Magnum gibi markaları ile ön plana çıkarken, Ülker, Golf, Royal, Maxima, Bravo, Coco Star gibi markalarıyla dondurma pazarında rekabete katılıyor. Panda ise 5 farklı markayla bu rekabete ortaklık ediyor.
Farklı tatlara yeni karışımlar ekleniyorÂ
DONDURMADA en çok tercih edilen lezzetlerin başında kaymak, çikolata, fıstık ve çilek geliyor. Bunun yanı sıra firmalar karadut, ananas, Hindistan cevizi gibi farklı tatlara da ürünlerinde yer veriyor. Dondurma pazarında farklı lezzetlerin yanında farklı karışımlar da rekabeti artırıyor. Carte D’or’un profiterol, incir tatlısı, kabak, tel ve ekmek kadayıfıyla birleştirmesinin ardından, sakızlı muhallebi, kazandibi gibi sütlü tatlılarıyla dondurmayı aynı kuplara koydu. Ülker Golf markasının hazır dondurulmuş pastası Maxima Dilimli de piyasaya yeni sürülen ürünler arasında bulunuyor. Golf ayrıca, Maraş usulü dondurmasını bu yıl külâha koydu.
Dondurmada probiyotik dönemi başlıyor
TÜRKİYE’de olduğu gibi tüm dünyada da aşırı rekabetin yaşandığı dondurmada, pazar payını artırmak isteyen firmalar, ürün yelpazelerine kattıkları yeni tat ve karışımlara şimdi de fonksiyonel ürünler ekliyor. Tüm bunların sonucunda yoğurt, süt, ayran, peynir, meyve suyu, mama gibi faydalı bakteriler içeren probiyotik ürünler arasına şimdi de dondurmalar katılıyor. Avrupa’da üretimine başlanılacak olan probiyotik dondurma konusunda Türk firmaları da Ar-Ge çalışmalarına hız veriyor. Journal of Dairy Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, pre- ya da prebiyotik eklenen dondurmalara, bu formüller sayesinde iyi beslenme ve duyusal özelliklere sahip ürünlerin geliştirildiği vurgulanıyor.
Dondurmada kakaonun yerini patates alıyor
İTO’nun hazırladığı bir rapora göre, son yıllarda dünya genelinde yapılan çalışmalarda geliştirilen 96 yeni gıda formulünden 76’sı dondurma konusunda oldu. Bu çalışmaların ağırlığını da değişik gıda maddelerinin dondurma yapımında kullanılabilirliği oluşturuyor. Bunlar arasında dondurma formülünde kakao ve şekerin yerine kırmızı patatesin (Ipomoea batatas) kullanılma oranı artırıldı. Kırmızı patates oranının artırılması dondurmanın pH’ı, özgül ağırlığı, donma noktası ve viskozitesini arttırdığı ortaya çıktı. Artık yeni nesil çikolatalı dondurmaların yüzde 8’ini kırmızı patates, yüzde 12’sini şeker, yüzde 1.5’unu da kakao oluşturuyor.
PaylaÅŸ