Paylaş
“Büyük veri”den bahsederken, katıldığım konferanslarda ve derslerimde “bilginin ikiye katlanma eğrisine" hep atıfta bulunurum. Bu hipoteze göre, medeniyetin doğuşundan 1900 yılına kadar, insanoğlunun yararlandığı bilgi, her “yüz yılda" bir ikiye katlanırken, II.Dünya Savaşı döneminde (1940’larda), bu süre 25 yıla düşüyor. Farklı sektörler odağında, bilginin katlanma hızı farklı olsa da, (örneğin, nanoteknoloji odağında iki yılda bir, klinik çalışmalarda ise 18 ayda bir) ortalama olarak bilginin günümüzde 1 yıldan az zamanda ikiye katlandığını söyleyebiliriz. IBM ve Harvard Universitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre, özellikle IoT (Internet of Things - Nesnelerin Interneti) kavramının hayatımıza girişi ile her nesnenin internete bağlanarak akıl kazanması, dijital uygulamalar ve servislerdeki sürekli artış ve verilerin çok çeşitli kaynaklardan toplanması, şaşırtıcı bir hızla artacak ve bu durum, yakın zamanda “12 saatte bir” bilginin ikiye katlanmasına yol açacak. Yani dünyamızda var olan bilgi, yarım günde bir kendini ikiye katlıyor olacak…
Veri analitiği ve yapay zeka gibi öne çıkan teknolojileri, bu bilginin artışı ışığında da ele almak gerekiyor. Özellikle yapay zeka ve makine öğrenmesi, işlerimizi, karar verme süreçlerimizi destekleme anlamında kaçınılmaz olarak destek almamız gereken teknolojilerden. Yoksa bu kadar bilgi ile başa çıkmak, ne kadar akıllı olursa olsun, hiçbir insan için mümkün değil…
Bununla birlikte, toplanan verilerin işlenmesi ve tekrar müşteriler ile iletişime geçmek için kullanılması, ülkemiz dahil pek çok ülkede ciddi tartışma konusu olsa da; gerçek şu ki, bugün pek çok şirket, müşterilerinin neyi nereden aldığını; bağlı oldukları ağları, destekledikleri takımları, üye oldukları dernekleri, nerede ne kadar süre vakit geçirdiklerini ve hobilerini içeren muazzam bir veri setine sahip. Doğru kullanıldığı ve değerlendirildiği takdirde verinin “altın kadar değeri var”, bu nedenle teknoloji dünyasında veri, “yeni altın” (new gold) olarak da sıkça ifade edilmekte… “Social Dilemma” (Sosyal İkilem) belgeselini hurriyet.com.tr için analiz ederken, belgesel katılımcılarından bir kişinin şu ifadesine yer vermiştim: “Teknoloji firmaları reklam verenlere kesinlik satıyorlar, bu nedenle öngörü analizlerinin doğru çalışması gerekiyor. Bu da büyük veri gerektiriyor…” Şunu unutmamak gerekiyor: bir servise ya da hizmete para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz, sizin verilerinizden yararlanılarak para kazanılıyor…
Üretilen verilerin doğru analiz edilmesi, sürekli artan bir hızla değişen dijital dünyayı daha iyi yorumlamamıza da yardımcı olabilir. Veri artışını destekleyen ana kanallar hem değişen kullanıcı alışkanlıklarını ve beklentilerini daha iyi anlamamıza; hem de iş hayatımıza bu kanalları doğru entegre ederek rekabet avantajı sağlamamıza yol açabilir.
Bu yazımda, her sene, sosyal medyada hızla yayılan, internette 1 dakika neler olduğunu özetleyen “veri asla uyumaz” (Data Never Sleeps) analizinin 2020 yılı için hazırlanmış 8. versiyonunu inceledim.
Bu tabloyu inceleyip, 1dakika içerisinde ne kadar veri oluştuğunu görmek her seferinde ayrı bir şaşkınlığa neden oluyor. Şu anda dünyamızda 4,5 milyar internet kullanıcısı var ve bu rakamın önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Global olarak aktif sosyal medya kullanıcılarının sayısı ise 3,8 milyar ki, bu rakam dünya nüfusun neredeyse yarısına tekabul ediyor. Peki bu kullanıcılar, özellikle hangi uygulamalar ya da servislerden yararlanıyor?
2020’de dakikada:
Bu yıl, geçmiş yıllardaki analizelere göre yeni kanalların da kullanımında önemli artışlar olduğunu görmekteyiz. Bunlar genellikle, basit, kullanıcı dostu arayüzleri ile krizi fırsata çevirip, sadık müşteri tabanı oluşturan uygulamalar. Kişiden kişiye 7*24 mobil para transferleri, eve yemek teslimatı uygulamaları, video konferans platformları, daha önce bu köşede de yer verdiğimiz ve kullanımı ciddi oranda artış gösteren uygulamaların bir bölümü…
Para transferlerinde, Paypal tarafından satın alınan Venmo isimli girişim bu sene listeye giren uygulamalardan biri. Venmo üzerinden dakikada yaklaşık 240.000$’lık işlem gerçekleşiyor. Venmo, Amerika’da o kadar yaygınlaşmış durumda ki, gençler para transferi yerine, “bana 10$ venmo lar mısın?” şeklinde bir dil bile oluşturmuş durumdalar.
Yıllardır gelişmesine rağmen, istenilen büyüme hamlesini gerçekleştiremeyen e-ticaret, Korona sonrası öngörülemez bir büyüme ivmesi yakaladı. Şu anda online olarak dakikada 1 milyon$’lık alışveriş yapıldığı tahmin ediliyor. E-ticaret alanında Dünya’nın önde gelen firmalardan Amazon, dakikada 6.659 paket gönderiyor. Keza, eve siparişlerin artması, Doordash (eve yemek teslimatı yapan bir firma) üzerinden dakikada 555 sipariş verilmesinde kendini gösteriyor.
Post Korona dönemi, dijital servislerin, teknolojinin ve veri odaklı süreçlerin daha fazla günlük hayatımızda yer edeceği bir süreç olacak. Bu kapsamda yeni çağın paradigmaları arasında şuna da değinmemiz gerekiyor: “Veri asla durmaz ve uyumaz”…
Paylaş