Erdinç Çelikkan

Sesimi duyan var mı?

18 Kasım 2011
VAN depremiyle sarsılan Türkiye’de yapı denetiminde yaşanan sorunlar yeniden gündeme geldi. Depremin ardından herkes yine sorumlu ararken, yüzlerce can da sağlıklı denetlenmeyen binalar yüzünden enkaz altında kaldı. Bu noktada depremden sonra yaşanan acı hikayeleri tekrarlamak yerine yapılmayan çalışmalardan söz etmek istiyorum.  

BÜROKRASİ TOP ÇEVİRİYOR

Yıkılan Bayram Oteli’nde ilk depremden sonra hasar tespitinin kim ya da hangi kurum tarafından yapıldığı hala belirsizliğini koruyor. Sorumluluğu üstüne almak istemeyen bürokrasi ise topu birbirine atıyor.
Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan Mimarlar Odası, geçtiğimiz günlerde yayınladığı Van raporunda denetim eksikliği konusunda çarpıcı tespitlere yer verdi. Van’daki tüm binaların yalnızca yüzde 15’inin ruhsatlı olduğunu tespit eden Mimarlar Odası’na göre 5-6 kat için izni verilen yerlerde 7-8 katlı binalar yapıldı.

KURALSIZLIK YIKIM GETİRDİ

Bu kuralsızlık da maalesef depremin yıkıcı etkisini arttırdı. Mimarlar Odası’nın Van raporunda görmek isteyenler için acı dersler var. Rapor, Van’da vicdanı yerine cüzdanını düşünen zihniyetler yüzünden yüzlerce canın enkaz altında yitip gittiğini gösteriyor. Anlaşılıyor ki 1999’da büyük bir deprem yaşayan Türkiye, hala gerekli dersleri almıyor, “deprem değil bina öldürür” gerçeği gözardı ediliyor. Ülkede hala yapı envanterinin olmaması da ihmalin boyutunu gözler önüne seriyor.

HERŞEY KAĞIT ÜZERİNDE YAPILDI

Ulaştığım yetkililerden aldığım bilgiye göre Van’da afet sonrasında herşey kağıt üzerinde yapıldı. Tüm çabalara rağmen sağlıklı bir koordinasyon yürütülemedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise depremin sorumlusu olarak gösterilen yapı denetimiyle ilgili suiistimallerin önüne geçmek için yasa hazırlıkları üzerinde çalışmalara başladı. Bakanlık bu kapsamda yapı denetim sistemini baştan aşağı yenileyecek.

Basın şehitlerimizi kalbimize gömdük

DEPREM ülkesi olan Türkiye’de tüm yapılarla ilgili sağlıklı bir denetimin ivedilikle yapılması gerekiyor. Bayram Otel’de görevini yapmaya çalışan iki arkadaşımız basın şehidi olarak kalbimizde yer bulurken, artık orta sahada top çevirmek yerine elbirliğiyle depremi en az hasarla atlatmak için çalışmak daha doğru olmaz mı?

Herkes “zincirleme” sorumlu

DENETİMİN ön plana çıkarılması için teknik müşavirlik sistemi getirilecek. İnşaatın yapımında görev alan kalfadan mühendisine kadar tüm sorumlular ihmal halinde zincirleme olarak ağır cezalara çarptırılacak. Malzemeden çalan müteahhitlere göz açtırmamak için önlemleri sıkılaştıran bakanlık, diğer taraftan da bölgede hasar tespit çalışmalarını tamamlayacak.
Yazının Devamını Oku

Kardeş ülke acıyı paylaştı

11 Kasım 2011
VAN’da meydana gelen depremin ardından, Türkiye’nin kardeş ülkesi Pakistan’dan anlamlı bir destek geldi. Pakistan heyeti, 7.2’lik depremin ardından afetzedelerin yaralarını sarmak için TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel ile temasa geçti. Pakistan heyeti, Van’da bir Pakistan köyü kurulması amacıyla 1.1 milyon dolarlık yardımda bulunmak istediğini Karabel’e iletti.
Heyet, kalıcı yapı uygulamalarının bir kısmının da Pakistan Hükümeti’nce yapılmak istendiğini ifade etti.
Karabel de son beş yılda iki büyük doğal felaket atlatan Pakistan’ın bu konudaki hassasiyetinden büyük memnuniyet duyduğunu iletti. Karabel, Pakistan’dan gelecek bağışın Pakistan hükümetinin resmi talebi doğrultusunda kullanılacağını ifade etti.

Anayasayı hukukçu vekiller yapacak

YASAMA dönemine 2012 bütçe görüşmeleriyle hızlı başlayan Meclis’in yeni anayasa çalışmaları için de önümüzdeki günlerde yoğun mesai harcaması bekleniyor. Bu bakımdan 509 milletvekilinin üniversite mezunu olduğu Meclis’te 107 hukukçu milletvekilinin bulunması önem taşıyor.
Anayasa çalışmalarına hiç şüphesiz bu hukukçu vekiller daha fazla kafa yoracak. AK Parti’de ise kabinede temsil edilen yedi icracı bakan da hukukçu kimliğiyle tanınıyor.
Başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, kabinenin “hukukçu” vekilleri olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde en çok tartışacağımız konu sanırım yeni anayasa olacak. Bu nedenle anayasa sürecine hukukçu vekillerin yapacağı katkının önemli olduğunu düşünüyorum.

“Eski”ler “yardımcı” oldu

SEÇİMLERDEN beri tartışılan “Bakan Yardımcılığı” sisteminde taşlar yerine oturmaya başladı. Herkesin sonuçlarını merak ettiği yeni yapılanmada AK Parti’nin dokuz eski milletvekili “Bakan Yardımcısı” sıfatını kazandı. Son olarak da Kahramanmaraş eski Milletvekili Veysi Kaynak Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e “yardımcı” oldu. Bugüne kadar 13 Bakan Yardımcısı atandı, ancak bazı bakanlıklarda hala “Bakan Yardımcısı” sancısı çekiliyor. Bunların başında Maliye ve Ekonomi Bakanlığı geliyor.
Yazının Devamını Oku

Yeni Steve Jobs’lar aranıyor

4 Kasım 2011
YAKLAŞIK bir yıl önce ABD’nin Ankara Büyükelçiliği görevine atanan Frascis Ricciardone ile geçenlerde ekonomik ilişkileri konuşmak üzere bir araya geldik.

Tam bir Türkiye aşığı olan büyükelçi ile yaptığım söyleşi sırasında beni en çok etkileyen tarafı akıcı Türkçesi oldu.
34 yıl önce turist olarak geldiği Türkiye’de şimdi büyükelçi olarak çalışan Ricciardone, konuşmamızda Türk gençlerine çok güvendiğini söyledi. Üniversite şehri konumundaki Ankara’nın öğrenci potansiyeli bakımından önemine değinirken, bunun bir fırsata dönüşebileceğinin de şu sözlerle dile getirdi:
“Türkiye’de özellikle gençlerde beyinlerini, yaratıcılıklarını serbest bırakmalarını, onu tamamen daha yükseğe taşıyabilecekleri ve fikirlerine destek olabilecek bir eğitim sunuyoruz. Türkiye’de Steve Jobslar bulunuyor.

Türk gençleri kalifiye

Ricciardone’nin bu sözleri ışığında son zamanlarda “beyin göçüne karşı beyin gücü” teşvik edilse de kalifiye Türk gençlerinin yurtdışında deneyim kazanarak ülkemize dönmesinin daha önemli olduğu kanaatindeyim. Ama büyükelçinin, özellikle “Türk gençlerinden yeni Steve Jobs’lar çıkabilir” öngörüsüne dikkatinizi çekmek istiyorum.

Pahalı fiyat yüksek kalite

Ricciardone, Ankara’da zaman zaman alışverişe çıktığını da dile getirdi. Fiyatların pahalılığından yakınan Büyükelçi, “Ama bununla birlikte geçmişe göre kalite de çok yükseldi” demekten kendini alamadı.

En güzeli bağış olurdu

Yazının Devamını Oku

Düğün sevinci deprem hüznü

28 Ekim 2011
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, uzun zamandır düğün telaşı yaşıyor.

Çağlayan’ın büyük oğlu Endüstri Mühendisi Çağan Çağlayan, iki yıldır birlikte olduğu İktisatçı Kübra Ece ile bugün dünya evine girecek. Düğün için Çağlayan ailesi son aylarda yoğun bir şekilde hazırlıklar yapıyordu. Ancak son günlerde yaşanan acı olaylar nedeniyle ailenin yaşadığı sevinç yerini hüzne bıraktı.

Çiçek göndermeyin

Bakan Çağlayan, şehit haberleri ve Van depremi nedeniyle töreni iptal etmeyi bile düşündü. Ancak son aşamaya gelen hazırlıklar, 5 bin kişiye gönderilen davetiyeler nedeniyle düğün töreni iptal edilerek yerine sade bir nikah töreni yapılmasında karar kılındı. Çağlayan, attığı kısa mesajlarla da davetlilerden törene çiçek göndermemelerini bunun yerine depremzedeler adına açılan banka hesabına para yatırmalarını istedi.
Tabi akşam yapılacak nikah töreni devletin zirvesini de biraraya getirecek. Törenin yapılacağı Sheraton Otel’deki hazırlıklar tamamlanırken, genç çiftin nikah şahitliğini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Erdoğan yapacak. Kırıkkaleli olan Ece ailesinin de Çağlayanlar gibi Ankara’da yaşadığını ve sanayicilik yaptığını öğrendim. Çağlayan ve Ece ailesinin depremin ardından gösterdiği bu duyarlılığın “bazılarına” örnek olmasını diliyorum. Başbakan’ın her nikahta yaptığı gibi “üç çocuk” tavsiyesinde bulunacağı Çağan ile Kübra’yı Allah bir yastıkta kocatsın.

Diyanet’in “bütçe” farkı

DİYANET İşleri Başkanlığı, 2012 bütçesinden aldığı 3 milyar 891 milyon lirayla dört bakanlığın bütçesini solladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sunduğu 2012 Bütçe Yasa Taslağı’nda en dikkat çeken ayrıntı Diyanet bütçesinde yaşandı. 2012’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ödeneği yüzde 22.4 artışla 3 milyar 891 milyon TL’ye çıkarıldı.

Aldığı pay 1.1’e yükseldi

Yazının Devamını Oku

Üç katının dört fazlası

21 Ekim 2011
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın üç çocuk önerisi senelerdir tartışılır. Kimisi 3 çocuğa bakmanın zor olduğunu, kimisi de 3 çocuğun az olduğunu düşünür. Ben de bu tartışmalar arasında kabinenin çocuk ortalamasını çıkardım. 3 çocuklu 8 bakan oldu

12 Haziran seçimlerinden sonra oluşan 26 üyeli kabinede çocuk ortalaması 3’ün üstüne çıkarken, “3 çocuk kategorisinde” yer alan bakan sayısı da 8’e yükseldi. 82 çocuklu kabinede “üç çocuk” potasına giren 8. bakan ise geçtiğimiz günlerde erkek çocuk heyecanı yaşayan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç oldu.
Bu haliyle Bakanlar Kurulu, hem çocuk ortalaması hem de çocuk sayısıyla Başbakan’ın “üç çocuk” tavsiyesine uymuş görünüyor.

Kabinenin en çocuklu bakanı sıralamasında rekor 6 çocukla İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’de bulunuyor. Şahin’i 5 çocukla Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ izliyor.

3 çocuklu bakanlar ligi

Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay, Ali Babacan ve Bekir Bozdağ ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de “üç çocuklu bakanlar liginde” yer alıyor.

Bakanlar Kurulu’nun tek kadın üyesi Aile Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in 2 çocuğu bulunurken, 2010 yılında evlenen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise henüz çocuk sahibi olmadı.

Hükümette Başbakan Erdoğan dahil 4 çocuğu bulunan bakan sayısı ise 7’ye ulaştı. “Çocuk da yaparım kariyer de” anlayışıyla hareket eden 26 üyeli 61. Hükümet, üç katının dört fazlasına ulaşan çocuk sayısıyla cumhuriyet rekorunu da kimseye bırakmadı.

Elektrikler bütçe performansına dayanamadı!

MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, uzun çalışmalar sonucunda hazırlanan 2012 bütçesini nihayet açıkladı. Ekonomi bürokratlarını oldukça yoran bütçenin açıklandığı toplantıda 2011 bütçe performansına dayanamayan elektrikler de ara ara üç kez kesildi.
Bu kesintiler sırasında Bakan Şimşek de kısa süreli şaşkınlık yaşadı. Şimşek, sakin şekilde gazetecilere bütçe büyüklüklerini anlatırken bir ara “aydınlatma bedelleri...” diyecekti ki ikinci kez elektrik kesildi. Tabi bu sırada salonda da gülüşmeler oldu.
Üçüncü kesintinin ardından yine ortalık bir anda kararınca toplantıya katılanlar arasında “Elektrikler bütçe performansına dayanamadı” esprileri yapıldı.
Yazının Devamını Oku

Engellemeyin yardım edin

14 Ekim 2011
TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel ile geçenlerde bir araya geldik.

Gazetecilerle ilk kez buluşan Karabel’e her konuda soru sorma fırsatı yakaladık.
TOKİ Başkanı’na ilk sorumuz da TOKİ’nin estetikten dolayı eleştirilen konutlarıyla ilgili oldu. Karabel, bunun önüne yöresel mimariye uygun, Türk-Selçuklu izlerini taşıyacak binalarla geçeceklerinin altını çizdi.

Ünlü bir mimarı olacak

Projenin detaylarına girmedi, ama ünlü bir mimarla anlaşma aşamasında olduklarını vurguladı. Bu mimarın kim olduğu hazırlık aşamasında olduğu için şimdilik sır gibi saklanıyor. TOKİ, bu bağlamda geleneksel Türk mimarisinin yaşatılması ve tarihi binaların korunması amacıyla özel projeler geliştirecek. Bu, Ankara ve Eskişehir başta olmak üzere TOKİ’ye ait daha özgün binalarla karşılaşacağımız anlamına geliyor.
TOKİ, böylece çağdaş mimariyle geleneksel mimariyi bütünleştirecek. Karabel’in dikkat çektiği bir başka nokta ise projelerin önündeki engellerdi. TOKİ Başkanı, “Türkiye’nin güzelleşmesine ön ayak olan kurumlara, kişilere yardımcı olun. Engellemekten çok yardım ederek hep birlikte Türkiye’yi ve Ankara’yı güzelleştirmeliyiz. Benim isteğim, umudum bu. Tükiye’nin güzelleşmesi için elimizden geleni yapacağız. Türkiye için proje yapanlara teşekkür edilmesi gerekir” dedi.
Son olarak Karabel’in TOKİ Başkanı’ndan öte bir vatandaş olarak yaptığı bu çağrısına katıldığımı söylemeliyim.

Artık kader olmasın

KOT taşlama işçilerinin yakalandığı silikozis hastalığıyla ilgili ölümleri her duyduğumuzda, her okuduğumuzda içimiz acıyor, üzülüyoruz. Türkiye, son yaşanan ölümle silikozise 47. kurbanını verdi. Hastalığın günümüzde çaresi olmamakla birlikte size Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bu konuda başlattığı bir projeye değinmek istiyorum. Bakanlık, hep “kader” olarak bakılan silikozis ve bisinoz gibi meslek hastalıklarını engellemek için yeni bir duyarlılık projesi başlattı. Proje için Ankara başta olmak üzere 22 il pilot olarak seçildi. Bu illerde işçi ve işverenlere dönük bilgilendirme ve duyarlılık arttırma seminerleri düzenlendi.

Yazının Devamını Oku

Ankara, enerjide dev zirveye hazırlanıyor

7 Ekim 2011
ANKARA, gelecek hafta Türkiye Enerji Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. Son dönemde büyük önem kazanan enerjide izlenecek yol haritası da bu zirvede masaya yatırılacak.

Enerji bürokratları uzun zamandır bu toplantıyla ilgili deyim yerindeyse harıl harıl çalışıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın başkanlığında yapılacak zirveye sektörde rol alan tüm oyuncuların katılması bekleniyor.
Yol haritası netleşecek
 Benim de sonuçlarını merak ettiğim toplantıda enerji özelleştirmelerinde gelinen aşamanın yanı sıra izlenecek yol haritasının da ortaya çıkması bekleniyor. Enerji Zirvesi, fuar ve kongre merkezi olma yolunda ciddi adımlar atan Ankara’nın da Başkent oluşunun yıldönümüne denk geliyor. Dileğim, Ankara’da bu gibi büyük zirvelere yenilerinin eklenmesi... Çünkü başkent bunu fazlasıyla hak ediyor.

Unutulan kadınlar

GEÇENLERDE yayınlanan Kadın İşgücü Dağılımı Araştırması kadınların çalışma hayatında ne kadar geri planda kaldığını da gözler önüne serdi. Bu araştırmaya gore kadın milletvekilleri Meclis’te bile yalnızca 14.3’lük temsil oranına sahip. 
Hatta, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na sahip erkek egemen Meclis’te hal böyleyken, devlet dairelerinde de durum farklı değil aslında. Araştırmaya göre bürokrasideki üst düzey yönetici kadınların oranı yüzde 7 gibi komik bir düzeyde kaldı.
Eşitlik böyle mi sağlanacak?

Yazının Devamını Oku

Gözler ekonomide

30 Eylül 2011
ANKARA’da Meclis’in açılmasıyla bürokrasideki canlılık da hız kazanır. Yaz tatilinde bile durmak bilmeyen bürokratların çoğu yeni yasama dönemine yeni görevlerinde giriyor. Ama, gündemi seçimlerden bu yana en çok yeni kurulan “Bakan Yardımcılığı” yapılanması meşgul etti. Seçimlerin ardından hangi bakanın hangi ismi “sağ koluna getireceği” konuşuldu. Yeni dönemin ilk Bakan Yardımcısını ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün açıkladı.
İLK İSİM “BAY TEKNOLOJİ”
Ergün, Bakan Yardımcılığı görevine öğrencilerinin “Bay Teknoloji” lakabını taktığı Davut Kavranoğlu’nu getirdi. Görevine başlayan Kavranoğlu isminin açıklanmasıyla da gözler bir anda diğer bakanlara çevrildi. Henüz hepsi açıklanmadı ama mesela Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcılığına eski Ankara Milletvekili Aşkın Asan, Kalkınma Bakanlığı Bakan Yardımcılığına eski Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan, Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcılığına da Çorum eski Milletvekili Agah Kafkas getirildi.
Bu görevlerle ilgili kulislerde birçok isim konuşulsa da “isim toto” pek başarılı olmadı. Bakanlar hep eski isimlerden gitse de şimdi bürokrasi koridorlarında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sağ kolunun kim olacağı konuşuluyor. Sizce dinamizm içinde çalışan ekonominin patronları Bakan Yardımcılığı için yine “eski isimlerden mi” gider ki?

Pavey, bunu çoktan hak etti

CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, dünyanın en başarılı 10 genci arasına girdi. Pavey’e bu gururu dünyanın en büyük sivil toplum örgütlerinden kısa adı JCI olan Genç Liderler ve Girişimciler Derneği verdi. 12 Haziran seçimlerinde CHP saflarından Meclis’e giren Pavey, BM’deki görevinden de ayrıldı. Bir dönem BM’de zor durumda kalan mülteciler için mücadele eden, engellilerin hakları için yoğun çaba harcayan Pavey, birçok bölgede yaşanan çatışma ve savaş krizlerinde görev aldı. Pavey, şimdi, çalışmalarını yarın açılacak Meclis çatısı altında sürdürecek. Böyle genç milletvekillerini görmeye alışkın olmadığımız Meclis’in açılışından önce aldığım en güzel haberlerden birisi Pavey’e verilen ödül oldu. Ve Pavey bu ödülü yaptığı özverili çalışmalarıyla çoktan hak etmişti aslında.

Kentsel dönüşüm onun işi

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 2023 hedefleri doğrultusunda özelleştirmeye ve yatırımlara hız vermek için kabinede yeni yapılanmaya giderken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda kendisine en yakın isimlerden birisi olan eski TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ı getirdi. TOKİ Başkanlığı sırasında yoğun çalışmalarıyla hep gündemde olan Bayraktar, şimdi hükümetin büyük önem verdiği kentsel dönüşüm ve özelleştirme alanında da söz sahibi oldu.
Bayraktar, geçtiğimiz günlerde Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın yerine Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) üyeliğine getirildi. ÖYK’daki bu atama kulislerde sürpriz olarak değerlendirilse de tecrübesiyle öne çıkan Bayraktar tercihinin yanlış olmadığı kanısındayım. 2-B arazileri, kentsel dönüşüm ve “milli mesele” dediği İstanbul’daki Ataköy sahilinin halka açılması konusunda çalışmalara hız veren Bayraktar, hükümetin 2023 öngörüsü için de en doğru isimlerin başında geliyor.
Yazının Devamını Oku