Paylaş
Gazetecilerle ilk kez buluşan Karabel’e her konuda soru sorma fırsatı yakaladık.
TOKİ Başkanı’na ilk sorumuz da TOKİ’nin estetikten dolayı eleştirilen konutlarıyla ilgili oldu. Karabel, bunun önüne yöresel mimariye uygun, Türk-Selçuklu izlerini taşıyacak binalarla geçeceklerinin altını çizdi.
Ünlü bir mimarı olacak
Projenin detaylarına girmedi, ama ünlü bir mimarla anlaşma aşamasında olduklarını vurguladı. Bu mimarın kim olduğu hazırlık aşamasında olduğu için şimdilik sır gibi saklanıyor. TOKİ, bu bağlamda geleneksel Türk mimarisinin yaşatılması ve tarihi binaların korunması amacıyla özel projeler geliştirecek. Bu, Ankara ve Eskişehir başta olmak üzere TOKİ’ye ait daha özgün binalarla karşılaşacağımız anlamına geliyor.
TOKİ, böylece çağdaş mimariyle geleneksel mimariyi bütünleştirecek. Karabel’in dikkat çektiği bir başka nokta ise projelerin önündeki engellerdi. TOKİ Başkanı, “Türkiye’nin güzelleşmesine ön ayak olan kurumlara, kişilere yardımcı olun. Engellemekten çok yardım ederek hep birlikte Türkiye’yi ve Ankara’yı güzelleştirmeliyiz. Benim isteğim, umudum bu. Tükiye’nin güzelleşmesi için elimizden geleni yapacağız. Türkiye için proje yapanlara teşekkür edilmesi gerekir” dedi.
Son olarak Karabel’in TOKİ Başkanı’ndan öte bir vatandaş olarak yaptığı bu çağrısına katıldığımı söylemeliyim.
Artık kader olmasın
KOT taşlama işçilerinin yakalandığı silikozis hastalığıyla ilgili ölümleri her duyduğumuzda, her okuduğumuzda içimiz acıyor, üzülüyoruz. Türkiye, son yaşanan ölümle silikozise 47. kurbanını verdi. Hastalığın günümüzde çaresi olmamakla birlikte size Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bu konuda başlattığı bir projeye değinmek istiyorum. Bakanlık, hep “kader” olarak bakılan silikozis ve bisinoz gibi meslek hastalıklarını engellemek için yeni bir duyarlılık projesi başlattı. Proje için Ankara başta olmak üzere 22 il pilot olarak seçildi. Bu illerde işçi ve işverenlere dönük bilgilendirme ve duyarlılık arttırma seminerleri düzenlendi.
Projenin başarısı önemli
Çalışmalar sonucunda hangi mesleğin ne gibi hastalıklara neden olduğu tek tek tespit edildi. Riskli sektörlerde çalışan işçilerin meslek hastalığına yakalanmaması için fabrikalara gidilerek uyarılar yapıldı. Bildiğim kadarıyla bakanlık Türkiye genelinde bu çalışmaları yoğun şekilde sürdürüyor. Ama bu noktada bakanlığın yaptığı çalışmalardan çok, projenin başarısı daha da önem kazanıyor.
Umarım bu proje sözde kalmaz ve somut sonuçlarını ileride hep birlikte görürüz. Belki o zaman silikozis ve bisinoz gibi hastalıklar da kader olmaktan çıkar.
Paylaş