Paylaş
Sabahleyin ilk işi gazetelerdeki haberleri arkadaşlarına okuturdu. Dünya ve ülkemizde ne oluyor, ne bitiyor yakından ilgilenirdi. Ünlü iş insanı Vehbi Koç, alışveriş etmeyi de severdi. Tatil yaptığı sahilde bohçacılarla kıyasıya pazarlık yapardı. Civardaki bahçelere de gidip yöre halkıyla sohbet eder incir, üzüm gibi meyvelerden satın alırdı.
*
Tarih 11 Temmuz 1995. Yine böyle bir bahçe gezisinde yerdeki 3 kasa inciri işaret ederek, ‘acaba incir de mi ithal edildi?’ diye sormuştum. Hayatını, ülke ticaret ve ekonomisine adayan Vehbi Koç birden ciddileşti ve ”Bak” dedi. “İyi bir soru sordun. Tarım ürünleri için dışarıya yılda. 19.4-22.4 trilyon lira ödeniyor. (1995 parasıyla) Bir tarım politikası yok. Hangi ürünün nerede ve o yıl ne kadar ekilmesi gerekir, böyle bir programın olması lazım. Biz Koç Grubu olarak, bunu çözmeye çalışıyoruz. Bu tarım politikası esaslı olarak ele alınmadıkça memleketin işi çok çetin…
Evet, gerçekten tam 27 yıl önce bir meyve bahçesinde söylediği gibi; bu tarım politikası esaslı olarak ele alınsaydı, şimdi gözlerimiz yolda kalmaz, yağ yüklü gemiyi dört gözle beklemezdik…
*
Nerdeyse davul zurna ile karşılamadığımız kaldı…
Onun için ne demişti, ”memleketin işi çok çetin…”
Sadece ayçiçeği mi, ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Bandırma ve çevresindeki bereketli tarım alanlarında buğday, arpa, mısır, susam ve pamuk ekimi yapılır. Şimdi sadece buğday, ayçiçeği, arpa ve mısır ekimi var ve bunların üretimi de her yıl giderek azalıyor. Susam ve pamuk ekimi ise çoktandır yapılmıyor.
*
Hal böyle olunca 4 un fabrikası yerine bir un fabrikası kaldı. Tahin, çırçır ve ayçiçeği fabrikaları çoktan kapandı.
Ayakta kalan yüzyıllık zeytin ağaçlarımız sayesinde Erdek ve Edincik’te şimdilik “hayatta!” oldukları için zeytinyağı fabrikaları sezonda çalışmaya devam ediyor.
Onun için “memleketin işi çok çetin” olmasın diye tarım politikası esaslı olarak ele alınmalı ve üretim üretim…
Paylaş