Paylaş
Öğrenciyken, ben de Liselerarası Müzik Yarışması’na katılmıştım. O dönem Milliyet düzenliyor, yarışmalar, o zamanki adıyla İstanbul Spor Sergi Sarayı’nda yapılıyordu. Jüride bulunan Sezen Aksu, Edip Akbayram gibi isimlerin önünde çalmıştık. Bir okulun solisti detone olmuş, Sezen Aksu gülmekten komaya girmişti. Anılar bitti, habere geçelim: Artık liseler arası müzik yarışması sağlam sponsor bulmuş. Sefil günler yok yani. Vodafone’u arkalarına almışlar. Jüride de, gençlerle dalga geçenler değil, Deep Purple’ın davulcusu Ian Paice gibi gerçek müzik adamları var. Paice’in önünde çalacak öğrenci kardeşlerime başarılar diliyorum. Adamın eli titrer, başı döner. Ama kimseyle dalga geçmeyeceğine eminim.
Ümit veren gelişme
Şike soruşturmasında başı derde girip aylarca hapis yatan isimlerden biri de Ümit Karan’dı. Futbolculuğu kadar, gece hayatına da ilgi duyar, hatta güzel de bir mekân sahibi Ümit Karan. İlk tahliyelerle birlikte özgürlüğüne kavuşmasına rağmen, gece hayatından da bir süre uzak durdu. Geçenlerde Richie Rich adıyla her hafta düzenlenen bir partideydi futbol adamı. Bunu da, yavaş yavaş normal hayatına dönmeye başladığının işareti olarak görüp tekrar geçmiş olsun diyelim.
Endonezya’dan Ege’ye selam
Ayşegül Dinçkök Endonezya’ya gitti. Elinde fotoğraf makinesi. Daldı bu dünyanın en renkli sularına. Daha önce 200’den fazla dalış yapmıştı. Bu kez boş çıkmadı. İnanılmaz renkli sualtı yaşantısını görüntüledi. Döndüğünde hazırlıklar yapıldı ve fotoğraflar sergilenmeye hazır hale getirildi. 17 Nisan’da Tophane-i Amire Tek Kubbe Salonu’nda, bu renk cümbüşü sergilenmeye başlıyor. 11 gün boyunca halka açık. Elde edilecek gelirse, Sualtı Araştırmaları Derneği’nin ‘Ege’nin Kadın Balıkçıları’ projesine harcanacak. Hem güzel bir sergi görmek hem de sağlam bir projeye katkıda bulunmak için iyi bir fırsat. Değerlendiren kendini iyi hisseder.
Elinde Türk markası
David Beckham, ABD’de alışveriş yaparken bir Türk markası satın alırsa haber olur mu? Bana göre olur. Fotoğrafta gördüğünüz gibi Beverly Hills’te, yanında çocukları ve onların dadısıyla alışverişteler. Dadının elinde Godiva paketi. Birazdan eve dönüp mideye indirecekler. Yurtdışında ünlülere satacak kalitede mal üretemiyorsan, zaten bildikleri bir markayı yerlileştirir, bu işi çözersin. Godiva bu konuda iyi örnek. Ülker, bastırdı parayı aldı bu dünyanın en ünlü çikolata markasını. Beckham’a da yedirir, benzerlerine de.
Eski filmleriniz parlatılır
Televizyonda 50 yıllık yabancı filmleri pırıl pırıl görüntülerle seyrederiz. Tek çizik yoktur. Bizdeyse beş yıllık bir filmi, ülke dışından birine seyrettir, ilk sinema filmimiz diye yutturursun rahatlıkla. Benim gibi bu işe kafayı takan ama benden farklı olarak parası olan şirket Groupama, 2008’den beri tek tek yerli filmlerimizi temizlemeyi sürdürüyor; ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’, ‘Vurun Kahpeye’, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ ve ‘Üç Arkadaş’ elden geçirildi, pırıl pırıl oldu. Firma son olarak ‘Gurbet Kuşları’nı yeniledi ve gösterime sunmaya hazırlıyor. Tek kişilik davetiye olayına herkes gibi ben de gıcık olduğum için gala gösterimine gitmedim. Ama iyi iş çıkardıklarına eminim. Durmak yok, devam.
Paylaş