Tenisçi kızı öpmek

Belçika’da geçen hafta bir tenis maçında şahane işler oldu. ‘Diamond Games 2011’ kapsamında yapılan çiftler karşılaşmasında Kim Clijsters, hakemin merdivenlerine aniden tırmandı.

Haberin Devamı

Hakemin mikrofonunu kapan Belçikalı tenisçi, rakibelerinden Yanina Wickmayer’i ilk öpen erkeğe araba hediye edileceğini söyledi. Hemen saha karıştı, bütün erkekler sahaya daldı. Sonunda hızlı davranan bir şanslı kızı öptü, arabayı da kaptı. Yerli medyada bu olay patladı hemen. Büyük gazetelerimizden biri internet sitesinde haberi, ‘Ahlaksız teklif’ diye verince, merak edip okumuştum. Genelde, biz sahaya futbolcu ya da hakemi kovalamak için indiğimiz için... Acaba bizde böyle bir anons olsaydı ne olurdu? “Arabasını veren ilk erkek, tenisçi kızımızı öpecek” benzeri mesela. Kaç kişi inerdi sahaya dersiniz?

Saat işine de girdiler

Yılbaşı yaklaşıyor, ben de alarmı kurdum. Bütün arkadaşlarla konuşmama rağmen, henüz ne yapacağımıza karar veremedik. Ama önceden de hazırlık yapmak lazım. Tam bunları düşünürken “Yılbaşında dikkat çekmeyi seven erkeklere” başlığıyla bir mail geldi ama bu umut veren elektronik mektubu açınca yıkıldım. Tavsiye falan değil, resmen reklamdı. Meğer, Dice Kayek, saat işine dalmış. Giysi tasarımıyla isimlerini duyurmuşlardı. Sonra, düşmanla işbirliği yapıp, ayaklara gözlerini diktiler. Ayakkabı tasarımı yaptılar. Şimdi de saat dünyasına girmişler. “Bu saati takın, gerisine karışmayın” der gibi bir tanıtımı var.

Haberin Devamı

Buzlu mu sek mi

Viski olayında yıllardır ikilem yaşarım. Buzlu mu, sek mi diye sorunca barmen, o anda karar verip, etrafa da göz atarım “Madara oldum mu?” diye.
Sonuçta bu işe kesin bir çözüm bulmak için fırsat doğdu. Birkaç hafta önce, viskinin anavatanı, İskoçya’ya gittim. İskoç viskisinin babalarından Chivas’ın bütün sırlarını öğrenmeyi kafama koymuştum. Aberdeen’e bir saat uzaklıkta, küçük bir kasaba yakınlarında bulunan firmanın konuk evi Linn House’da konakladık.  Akşam yemeğinde erkeklerin pantolon giymesi hoş karşılanmıyordu. Yani mecburen İskoç milli giysisi kilt giymek zorunda kaldık. Bir anda Braveheart havasına girip, iki tane de viski yuvarlayınca, en yakın İngiliz’e saldırır konuma ulaşmıştım.
Bir yandan eteği çekiştirirken, Chivas’ın dünyacı ünlü master blender’i Colin Scott’u gördüm karşımda. Yalnız anını yakalayıp, yavaşça sordum.
“Üstat, viskiye buz konulur mu?”
Tek cümlelik yanıt verdi: “Biz İskoçlar, kadını ve viskiyi çıplak görmekten hoşlanırız”. Büyük sırrı öğrenmenin getirdiği keyifle, yerime oturdum. Fakat gözüm Scott’un üzerindeydi. Bana böyle deyip, kendi çaktırmadan buz atıyor mu diye her hareketini kontrol altına almıştım. Bir anda, buz değil ama viskisine su koyarken enseledim kendisini.
“Ne iş üstat?” diye sordum anında.  “Biraz su iyi gider. Aroma patlar. Buz koyarsan, son içtiğin yudumlar, viski değil sudur” dedi. Tüm viski severlerin bildiği, benim Fransız kaldığım bu tüyoyu da öğrenmek iyi olmuştu.
Colin Scott’un bir tavsiyesi daha vardı: “Viskinin gerçek tadını almak için en uygun saat sabah 11’dir” demişti. Kendisini dinleyip, bütün gün sarhoş gezsem de, Chivas 18’in yaratıcısı bu müthiş burunlu İskoç’tan sağlam şeyler öğrendim. Güzel bir yerlerde bu arpa suyundan ısmarlayan olursa, kaptığım bütün sırları anlatırım.

Haberin Devamı

Parti iptalleri başladı

Genelde felaket dönemlerinde alışık olduğumuz parti iptallerini, bugünlerde ilginç bir şekilde görmeye başladık. Bunun da nedeni, felaket, yas falan değil, davetlerin yoğunluğu. O kadar çok parti, davet ve kutlama var ki, bazı firmalar, bu nedenle yeni yıl davetlerini, ocak ayına kaydırmaya başladılar. Açıklamaları da tek kelimeyle “Yoğunluk” olarak geçiyor.
Bu arada Gamze Tüfekçi adında medya ilişkileri danışmanı bir arkadaşımız da, yılbaşı için bir araştırma yapmış. Sonuçlara göre, yılbaşı cumartesi akşamına geldiği için, gala programlarına yoğun ilgi olduğu ortaya çıkıyor.
En çok da Kartepe, Sapanca, Abant ve Yalova gibi İstanbul’a yakın bölgelerde, sanatçılı programlar gözde. Kayak merkezleri ve termal tesislere yoğun ilgi olduğu söyleniyor. Bu tür program yapacaklar varsa, acele etsinler diye yazdım bunu. Bu arada halkım, yeni yıl hediyesi olarak genelde parfüm alıyor diye bilgiler geldi. “Sen de mi?” muamelesi görmemek için farklı düşünmeye çalışın derim.

Haberin Devamı

Radyoda parazitli günler geri döndü

Radyolarda frekans dağıtımı güzel olmuştu. Parazit olmadan cızırtısız radyo dinlemek keyifliydi. Geçmiş zaman kullanıyorum bunu yazarken çünkü parazitler yeniden başladı. Bunun da nedeni, bazı istasyonların, izin verilen güç sınırının üstünde yayın olayına girmiş olması. Böylece komşu frekanstan yapılan yayınlarda cızırtılı bir şekilde dinlenmeye başladı. Örneğin NTVSpor, şimdi böyle kaba güç kurbanı durumunda yayınlarına devam ediyor. Bir zamanlar tertemiz olan yayınında şimdi hışırtılar var. Duyduğum kadarıyla konu yargıya gidiyor.

Evinizde oturun

YENİ YIL EĞLENCESİNİ UZMANA SORDUM

İzzet Çapa, İstanbul eğlence hayatının tartışmasız lideri. Açtığı her mekân olaydır, trendi belirler. Ben de yılbaşı gecesi sorunsuzca güvenlikten geçip, kazıklanmadan eğlenmek için Çapa’yla toplam üç dakika süren bir röportaj yaptım. İşinize yarar diye tahmin ediyorum.
- Ünlü bir mekâna, kapı engeline takılmadan girmem için ne yapmam gerekiyor. Nasıl giyinmeliyim en azından?
- Olduğun gibi git. Karşıdaki adam akıllıysa, elbiselerine değil gözlerine bakacak. Ruhuna ait olmayan giysilerle kapıda kalırsın. Gittiğin mekânın da kıyafet olarak hakkını vermeyi de ihmal etme.
- Fiks mönü mü yoksa alakart mekânı mı seçmem gerekiyor?
- Akıllı adam fiks mönü seçer. Harcayacağı parayı bilir.

Haberin Devamı

- Peki yılbaşı için hangi mekânı tavsiye edersin?
- Eğlenmek için yeni yıl gecesini seçme. Yeni yıl geceleri hem pahalı, hem de sahte eğlenceler üzerine kuruludur. Evinde otur.

- Hiç şike yaptın mı?
- Yalan söylemek serbestse, yapmadım.

Yazarın Tüm Yazıları