Paylaş
Sağ olsunlar bazı okurlar beni moda yazarı olarak görüyor. Mail atıyorlar. Hafta içi gittiğim bir davette, güzel bir takım giymiştim. Ellerim cebimde, kasıla kasıla dolaşırken, iş arkadaşlarımdan birinin “Erdem, giydiğin üç düğmeli takımı, en son mezuniyet töreninde giymiştim” demesi, kendime getirdi. 1960’lı yıllarda geçen Mad Men’i fazla seyretmek, günümüzün dünyasından böyle koparmış beni. Sanırım bu açıklamamdan sonra, moda konusunda pek üstüme gelmez kimse.
Aslında, kadınlara giyim konusunda çok tavsiyede bulunup ölümüne eleştirenler çok. Fakat biz erkeklere bu konuda ders veren yok gibi bir şey.
Geçen gün Pierre Cardin’in Baş Tasarımcısı Faruk Kalaycı, erkeklere özel öneriler yollamış. Benim gibi giyinmeyle örtünmeyi karıştıranlar için ilginç tavsiyeler var. Okuyun, işinize kesin yarar bu açıklamalar...
* İlk tavsiye, iş toplantısına ya da iş yemeğine gidecekler için: Desensiz, düz gömlek giyilmeli diyor üstad. Ofiste çalışırken takım elbisenin içine ince çizgili, küçük pöti kareli gömlekler giyilebilirmiş.
* Gece hayatı ve daveti bol olanlara tavsiye: Smokinle giyilecek gömlekte cep olmamalı. Milano yaka tercih edilecekse kravat takılmalı. Papyon kullanmak isteniyorsa ata yaka tercih edilmeli; der Kalaycı.
* Kravat kullanmadan ceket giymek isteyen erkeklerin gömlek seçerken ceketin desenine dikkat etmesi gerektiğini söyler ve ekler: “Ceket düzse desenli gömlek, ceket desenliyse düz ağırlıklı ya da kendinden belirsiz gömlekler tercih edilmeli. Dik yakalı gömlek en ideali, düşük yakalar kravata daha uygun. Jean veya kanvas pantolonla giyilecekse daha büyük desenli gömlekler veya Oxford modeller tercih edilmeli”.
* Gömlek olayını da detaylarıyla anlatmış, ilginç olduğu için kısaltmadan yazıyorum: “Boynunuz hiç sıkışmadan başınızı rahatlıkla çevirebiliyorsanız doğru gömlektir. Dikiş izleri omuzlara tam oturmalı. Bir buçuk santim kadar yukarıda kalabilir ama asla aşağıda kalmamalı. Vücudunuzun iki tarafından da iki buçuk santimetre kadar bir kumaş tutabilmelisiniz. Fazlası gömleğin çok bol görünmesine neden olur. Gömleğin manşetleri başparmağınızdan bir buçuk santim yukarıda kalmalı. Ayrıca ellerinizi, kol düğmelerinizi açmadan manşet içinde kaydıramamalısınız.”
Bu yazıyı, giysi dolabına asayım. Bir fazla düğme yüzünden ikinci kez madara olmayı bünyem kaldırmaz.
Sergi ve parti patlaması
İki dakika sürmesini rağmen, hepimizi panikleten fırtınadan önce şehirde parti ve sergi açılışı patlaması vardı. En konuşulanı, artık her yerde okuduğunuz, duyduğunuz Ayşegül Dinçkök’ün sergi açılışıydı. Gerçekten, sergiye ünlülerin ilgisi çok büyüktü. Kimi ararsan davetteydi. Aynı güne rastlayan diğer davetlerde tanıdık yüzlere pek rastlanmamasının nedeni buydu. Dinçkök’ün sualtı fotoğraflarından oluşan sergisini, amacını daha önce yazmıştım.
Haftanın ilgi çeken davetlerinde biri de HTC telefonlarının partisiydi. Sabancı Müzesi ‘The Seed’de gerçekleşti. Firma, tanıtım için anlaştığı Balçiçek İlter, Mesut Yar, Onur Baştürk, Ömür Gedik, Serdar Kılıç ve Şirin Ediger Bayülgen gibi isimlerle hazırladığı kampanya ile yeni telefonunu tanıttı. Mekân, kapalı ve açık olarak hazırlanmıştı. Akşam bile hava 20 derecenin üstünde olduğu için, kalabalık davetli grubunu, kapalı mekana sokmak yoğun çaba gerektirdi.
Diğer davetleri de özetleyecek olursam; Çağla Cabaoğlu Gallery, yeni mekanını Mehmet Ulusel’in ‘Meşguliyetle tedavi 2’ sergisiyle açtı. Prof. Dr. İsmet Vildan Alptakin’in ‘Paris’in Çatıları’ adlı fotoğraf sergisinin kokteyli Galeri Işık’taydı. Ayrıca Reklamz, 10’uncu yılını Ozan Doğulu performansıyla kutladı.
Ustura Kemal’in narası
Ünlü çizgi kahraman ‘Ustura Kemal’in yaratıcısı Haldun Sevel’i, yıllar önce çalıştığım Güneş gazetesinden tanırım. Çizgi roman, o dönem Güneş’te yayınlanıyordu. Kendisine “Abi” derdim. Ustura Kemal zaten kendisiydi. Yani kendisini çizerdi. Tekne ve deniz meraklısı, Conan gibi vücudu vardır Haldun Abi’nin. Ayvalık’ta yaşayıp hayatını suluboya çalışmalara adadığını duymuştum en son.
‘Ustura Kemal’in dizi olarak yakında Show TV’de yayına gireceğini öğrenince aklıma geldi bunlar. Oktay Kaynarca oynuyor Ustura Kemal’i. Emre Kınay, Naz Elmas gibi oyuncular da var. Kaynarca’nın, Ustura Kemal’e benzemek için vücut çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Dizi için sağlam para harcanmış gibi. 600 kostüm dikildiği, 1900 model üç otomobil, iki kamyon ve Akhisar’da dört adet fayton sıfırdan üretildiği haberini aldık. Şimdi merakla bekliyorum. Bakalım dizi, çizgisi tadında olacak mı?
Paylaş