Paylaş
Estetik üzerine uzman bazı bilim adamları, bizlere mail göndererek, güzellik konusunda görüş bildirirler. “Yatarken kulaklarınıza haşlanmış ıspanak sararsanız, hem kulaklarınız daha parlak gözükür, hem de daha iyi duyarsınız” türünden açıklamalar... Hem eğlendiren, hem de öğreten bir bilgi olduğu için zevkle okurum.
Geçen gün bunlardan biri daha geldi. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik, her ölümlüyü ilgilendiren bir konuya değinmiş:
Kırmızı halıdaki kusursuz güzelliğin sırrı. Tüm önerileri açıklamam için yer yok, özetledim:
* Yüzün yorgun halinden kurtulması ve parlaması için iki hafta önceden başlanılarak Angelina Jolie’nin sırrı olarak bilinen mikro iğneleme yapılıyor. Haftada üç gün.
* Yine yoğun olarak iki hafta önce kavitasyon ve lenf drenaj uygulamasına girilmeye başlanıyor. Acil olarak vücut mümkün olduğu kadar sıkılaştırılıyor.
* Yüz ve vücut için 20 dakikada estetik etkisi yapan lumislim yani düşük seviyede salınan lazer enerjisiyle lifting yaparak yerçekiminin etkisi azaltıyor.
* Leke balsamı üzerine yapılan artık herkesin bildiği makyaj hileleri ile kontörler, kıyafetlerle desteklenince kusursuz güzellik kırmızı halıda yürüyor.
Bunları yaptıktan sonra, hala hayattaysanız, evdeki halıda bir test yürüyüşü size yakışır derim.
Otomobili bağışladı ama
Yaklaşık iki hafta kadar önce işadamı Ali Ağaoğlu’nun, elektrikli otomobilini İTÜ’ye bağışladığını okumuştuk. İTÜ’den, aracı incelemek için istemişler, Ağaoğlu da “Alın sizin olsun” demişti.
Salı akşamı, Ataşehir’deki dev spor tesisi MyClub Word’ün üyelerine verdiği sucuk-ekmek partisinde Ali Ağaoğlu’yla karşılaşınca, şansımı denedim ve incelemek için 10 yıllığına Bentley’lerinden birini istedim. Ağaoğlu, kısa bir pazarlıktan sonra Bentley ile çekilmiş imzalı bir fotoğrafını gönderme sözüyle konuyu kapattı.
Sonra döndük bağış konusuna. Benim de kısa bir tur attığım elektrikli otomobil Tesla Roadster, gerçekten yarım milyona yaklaşan fiyatıyla pahalı bir otomobil. Hatta kalkışta Audi R8 adındaki canavara kafa tuttuğu, testlerle ortaya konulmuş bir araç.
Ağaoğlu’na otomobili İTÜ’ye teslim edip etmediğini sordum. “Arabayı gönderdim. Fakat okul, bir türlü üstüne geçiremiyor. Dekan uğraşıyor, görevliler uğraşıyor. Bir türlü bürokrasiyi aşıp, otomobilin sahibi olamıyorlar. Yani hala benim üzerimde görünüyor” dedi.
Otomobil almanın, satmanın bu kadar kolaylaştığı, işlerin birkaç dakikada halledildiği ülkede yaşanan komediye bakın.
Bir iş adamı üniversiteye neredeyse yarım milyon değerinde bağış yapıyor. Alan razı, satan razı olmasına rağmen, resmiyete dökülüp, okulun demirbaşına geçiremiyorlar. Mühendislik Fakültesi’nin bilim adamları, işi gücü bırakıp bu işlerle uğraşmak zorunda kalıyor. Çok mu zor bu bürokratik garip kuralları normalleştirmek diye sorsam, bir işe yarar mı acaba.
Bu şampiyonayı kaçırmayın
İstanbul’da dün başlayan Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’na, spora ‘ilgi’ duyan herkesin gitmesi gerek diyorum. Özellikle erkeklerin kaçırmaması gereken bir branş var: Kadınlar uzun atlama. Ve buradaki favorim Darya Klishina. Bu sporcu arkadaşımız, şu anda dünya ikincisi. Komple sporcu, koşu da da iddialı. Bu tür sporcular ülkemize daha sık gelirse, atletizm, futbol kadar seyirci kazanır inancındayım.
Han oldu Newold Boy
Eskiler, Bodrum’daki ünlü Han’ı hatırlar. Zeki Müren’in, sağlığında müdavim olduğu ünlü mekan. Sonra kapandı. Bir süre başka işlerde kullanıldı.
Bodrum’daki popüler mekanın işletme sahibi Şenkar Öztüzün, Han’ı aldı. Mekanı tamamen elden geçirdi. NewOld Boy, şimdi yepyeni haliyle yıl boyu açık.
Geçen hafta bu güzel mekanda, Han’ın tarihine de göndermeler yapan sağlam bir gece düzenlendi. Saz, ud, piyano, perküsyon ustaları Lübnanlı sanatçı Natacha Atlas’a eşlik etti.
Anlayacağınız, geçen hafta neredeyse tüm ülke soğuktan titrerken, Bodrumlular açık havada aslan gibi eğlenmişler.
Paylaş