Paylaş
2017 sonlarında karaciğer yetmezliği nedeniyle hayata veda eden Naim Süleymanoğlu’nun, dönemin başbakanı Turgut Özal’ın da büyük katkılarıyla ülkemize getirilmesinden sonra 1988 Seul Olimpiyatlarında rekorlar kırarak kazandığı altın madalya, 1968 Mexico City yaz olimpiyatlarıında Güreş’te kazandığımız altın madalyalardan sonra kazandığımız ilk altın madalyaydı. Bu altın madalya ülkemizde halteri en çok ilgi çeken olimpik sporlar arasında tartışmasız olarak ilk 3’e sokuyordu.
O dönemden sonra Avrupa Şampiyonları, Dünya Şampiyonaları, Olimpiyatlar TRT’nin yayınlarıyla çok ciddi anlamda takip edilmeye başlandı.
Genelde mayıs ayına denk gelen 1-2 hafta aralıklarla yapılan ve yaz tatilini müjdeleyen Avrupa Güreş ve Halter şampiyonları çok ciddi izlenme oranlarına ulaşırdı. Halterde ilk gün Halil Mutlu çıkar altın madalya alır, ikinci gün madalya umudumuz Hafız Süleymanoğlu büyük bir mucize olmazsa sıfır çeker, üçüncü gün Naim Süleymanoğlu çıkar bir altın madalya daha alırdı. Yine düşük ve orta kilolarda Ergün Batmaz, Reyhan Arabacıoğlu, Sedat Artuç gibi isimler madalyaları toplarlardı. Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu ile başlayan şampiyon sporcu geleneğimiz 2004 Atina Olimpiyatlarında kendini göstermiş ve inanılmaz bir performans gösteren Taner Sağır o olimpiyata damga vurmuştu.
Erkeklerle başlayan bu başarılar kadınlarda Nurcan Taylan’ın ilk olimpiyat şampiyonu kadın sporcumuz olmasıyla ivmelenmiş; Sibel Özkan, Sibel Şimşek, Aylin Dağdelen gibi başarılı sporcularımız bize onlarca madalya kazandırmıştı.
2000’lerin sonlarına doğru Naim Süleymanoğlu sonrası dönemi iyi geçirmemizi sağlayan Halil Mutlu’nun da halteri bırakmasından sonra, genç ve başarılı sporcularımızın istikrar yakalayamaması, doping skandalları ve kadın halterinde taciz skandallarıyla beraber halterde paraşütsüz bir inişe geçtik.
Halter Federasyonundaki değişimle beraber yeniden yapılanma süreci başladı. 2012 Olimpiyatlarında 13.olan Türkmen Halterci Daniyar İsmayilov Türk vatandaşlığına geçirildi, 2016 Rio’da Halterde kazandığımız tek madalya ona aitti.
Yeniden yapılanma sürecine bir ivme kazandırmak amacıyla 2018 Avrupa Şampiyonası hedef bir turnuva olarak Türkiye’ye alındı. Geçtiğimiz yılın ekim ayında ülkemizin de arasında olduğu 9 ülkenin doping olayları nedeniyle 1 yıllık men cezası almasından dolayı Türkiye şampiyonayı düzenlemekten vazgeçti.
İşte o şampiyona bugünlerde ülkemiz olmadan; Rusya, Ukrayna, Ermenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Belarus, Moldova olmadan Romanya’da yapılıyor. Tam anlamıyla tatsız tuzsuz bir şampiyona; Kasım ayındaki Dünya Şampiyonası için bir test bile demek çok kolay değil, yine de meraklıları için son birkaç gün ve ağır kilo müsabakalarını Eurosport 2’de seyredebileceklerini hatırlatalım.
Bu yaz İspanya’nın Tarragona kentinde yapılacak Akdeniz Oyunlarında da haltercilerimizi izleyemeyeceğiz, neyse ki cezalar Dünya Şampiyonası öncesinde bitecek ve 1-11 Kasım tarihleri arasında Türkmenistan’ın başkenti Aşakabad’da yapılacak Dünya şampiyonasına tüm ülkeler katılacak.
VOLEYBOL LİGLERİNDE FİNALİSTLER BELLİ OLDU
Sultanlar ve Efeler Liginde play-off döneminin sonlarına geliyoruz, 8er takımla başladığımız play-off’larda şampiyonluk için sadece 2şer aday kaldı.
Sultanlar Liginde tartışmalı bir Galatasaray maçı sonrası finale çıkan Vakıfbank, Eczacıbaşı’nın rakibi oldu. Efeler Liginde ise Ankara temsilcisi Halbank ile İzmir temsilcisi Arkas takımları karşılaşacak. 5 maç üzerinden oynanacak final serisinde ilk 2 maç alt sıra, sonraki 3 maç ise üst sıradaki takımın sahasında oynanacak.
Sultanlar Ligi final serisi programı henüz belli olmadı ama Efeler Ligi finallerini takip etmek isteyenler için program şöyle :
1.Maç 1 Nisan Pazar 16:00 Arkas – Halkbank (TRT Spor HD)
2.Maç 3 Nisan Salı 19:00 Arkas – Halkbank (TRT Türk)
3.Maç 7 Nisan Cmt 16:00 Halkbank – Arkas (TRT Spor HD)
4.Maç 9 Nisan Pzt 19:00 Halkbank – Arkas (TRT Spor HD)
5.Maç 12 Nisan Prş 18:30 Halkbank – Arkas (TRT Spor HD)
RUSYA 2018 MOSKOVA 1980’E DÖNMESİN
Son günlerde Dünya’daki gündemlerden bir tanesi de eski bir Rus ajanının Londra’da zehirlenerek öldürülmesi sonucu İngiltere ve Rusya arasında yaşanan diplomasi kriziydi. Bu süreçte Batı diyebileceğimiz topluluğun genel eğilimi İngiltere’den yana tavır almaktı, siyasi anlamda konsoloslarını geri çekmek gibi çeşitli politik hamleler yaptılar.
Dünya’da yeni bir soğuk savaş dönemine girildiği teorilerinin ağırlık kazandığı bu dönemde, İzlanda’nın başını çektiği bir blok Rusya’daki Dünya Şampiyonasını delegasyon olarak boykot etme kararı aldı, bu boykota İngiltere’den, Japonya’ya uzanan skaladaki 5-6 ülke de katıldı.
4 yılda bir yaşanan yaklaşık 1 ay süren ve futbolseverlerin en büyük bayramı diyebileceğimiz Dünya Kupasının başlamasına 80 günden az bir zaman kalmışken, boykot kararı diplomasiyle sınırlı olacak görüntüsü var, takımların Dünya Kupasına büyük bir ihtimalle katılması bekleniyor.
2.Dünya Savaşından sonra ABD ve SSCB arasında başlayan soğuk savaşın son 10 yılında Uluslararası Olimpyat Komitesi bu iki ülkeye 1980 Moskova ve 1984 Los Angeles olmak üzere sırayla yaz olimpiyatlarını düzenleme hakkını vermişti. (1980 olimpiyatları için hem Moskova , hem Los Angeles aday olmuş oylamayı Moskova 39-20 kazanmış, 1984 olimpiyatları için Los Angeles tek aday olmuştu) 1980 Moskova’daki oyunları ABD’nin boykot etmesiyle beraber, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 61 ülke daha oyunlara katılmadı, 1984 Los Angeles oyunlarına da SSCB’nin başını çektiği “Demir Perde” ülkeleri katılmayacaktı.
ABD Ulusal Futbol takımı Dünya Kupasına katılma vizesi alamayan ülkelerden, diğer ülkelerin de şu an diplomatik boykotun ötesinde bir tavır alması beklenmiyor, yine de siyasetin spora olan bu etkisi, daha geniş kapsamlı yeni bir soğuk savaş tespitlerinin arttığı bu dönemde, fazlaca can sıkmaya devam ediyor.
Paylaş