Yeni KGF desteği artık çok zor

TÜRKİYE ekonomisinin son dönemine, Hazine kefaleti getirilen, Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli banka kredilerinin damga vurduğu çok açık. Yıl sonunda arttırılan kamu harcamalarına rağmen geçen yıl ancak yüzde 2.9 büyüme sağlanabilirken, KGF desteğiyle bu yıl için yüzde 5, hatta daha üzerinde büyüme oranlarından söz eder olduk.

Haberin Devamı

Ekonomiyle ilgili hemen herkes büyümedeki havanın değişmesinde KGF destekli banka kredilerindeki patlamanın en önemli etken olduğu görüşüne katılıyor. Hem, başta KOBİ düzeyinde olmak üzere, özel sektör kuruluşları, hem kredi kullandıran bankalar, hem de Hükümet KGF desteğinin yarattığı bu büyüme ortamından memnun gözüküyor.

KOBİ’ler memnun; çünkü batma aşamasına gelen kredilerini çevirme imkânı bulurken, yeni işletme kredileri de temin ettiler. Bankalar memnun; çünkü hem batık oranlarını bu yolla azalttılar, hem kredi hacmi ve kârlılıklarını artırdılar. Hükümet memnun; çünkü oluşturulan rahatlama üzerindeki siyasi baskıyı azalttığı gibi, yapılan referandumda oy kazancı sağladı.

Son günlerde KGF kredilerinin yarattığı bu olumlu hava nedeniyle, yeni yeni KGF taleplerinden söz edildiğini görüyoruz. Bazı sektörler kendilerine özel KGF kredileri isterken, özel finans kurumları da kendi üzerlerinden yeni KGF kredi paketleri talep ediyor.

Haberin Devamı

Peki, hükümet yeni bir KGF paketi ya da bu desteğin büyütülmesini gündemine alabilir mi?

Tabii ki alabilir, ama bunun yararından çok zarar vereceğini, makro dengeler açısından olumsuz algı yaratacağını düşünüyorum. Çünkü bu kredinin kaynağı zaten yeni tartışma alanları oluşturdu. Hükümet ne kadar kızsa da; mevduat başta olmak üzere kaynak maliyetlerinin artması, yani piyasa faiz oranlarının artması gibi bir sonuçla karşılaşıldı. Yani yeni paket, tasarruflar kısıtlı olduğu için, faizleri daha da artıracaktır.

İkincisi; bankalar bu kaynağı sağlamak için bir yandan mevduat yarışına girerken öte yandan yabancı kaynak bulup, bunu TL’ye çevirme yolunu seçtiler. Önümüzdeki dönem için bankacılar artık bu yabancı kaynak imkanının olamayacağını, yeterinden fazla dışborçlanma yaptıklarını kabul ediyorlar.

KAMU DESTEĞİ BURAYA KADAR

Son olarak da, verilen Hazine desteğinin ne olacağı yani ne kadarlık bir fatura çıkaracağı henüz belli değil. Türkiye’nin rating puanı ve bundan daha önemlisi, borç veren kesimler nezdindeki itibarının azalması yeni kaynak bulmayı iyice zorlaştırdı. Duyduğumuz kadarıyla; proje bazlı kamu kuruluşları kredi talebinde bulunduğu zaman bile, yabancı bankalar Hazine’nin kefaletini arar hale geldiler.

Haberin Devamı

Özet olarak: Türkiye’nin kredibilitesi yeni kaynak imkânlarını çok zorluyor.

Bütçe açığındaki büyüme artarken, yıl sonuna kadar bozulmanın düzelebileceği konusunda pek umut kalmadı. 2019 yılında seçimler için yeniden rahatlama yaratabilmek için, şimdi 2018’de yeniden bütçe disiplini sağlanmak isteniyor.

Yeni KGF destekleri demek tüm bunların iyice zora sokulması anlamına geliyor.

Gelelim KGF kredilerinin verdiği büyüme ivmesinin sürdürülüp sürdürülemeyeceğine...

Bir ivme verildi ve bu ivme ile 2018 büyümesi yüzde 5’e çıkabilir. Ancak kamu harcamaları arttırılarak ilelebet büyümenin de imkânı yok. Büyümenin devamı, 2018’de yeniden yüzde 3’lere düşmemesi için, özel sektörün yatırım yapması gerek. Aksi takdirde zaten borçlu sektörler şimdi aldıkları KGF kredilerini de ödeyemez hale gelir.

Haberin Devamı

Özel sektörün yatırım yapması için ise yapılacaklar belli. Mevcut yatırım engellerinin büyük kısmının artık siyasi olduğunu, OHAL başta olmak üzere mevcut görünümün özellikle yabancı sermaye için çekme değil itme yarattığı da ortada. 

Yazarın Tüm Yazıları