Vergide radikal düzenlemeler geliyor

BAŞBAKAN Yardımcıları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın vergi konusunda yaptıkları açıklamalar, önümüzdeki dönemde verginin yoğun olarak tartışılacağını ortaya koyuyor.

Zaten Dünya Bankası'nın da onayladığı stratejiye göre, önümüzdeki dönemde sistemde köklü, radikal değişiklikler yapılması gerekiyor.

Bahçeli'nin geçen hafta sonu Kızılcahamam'da parti toplantısında vergi affını çağrıştıran sözleri hem içerde, hem de yurt dışında ilgiyle izlendi. O kadar ilgiyle izlendi ki; IMF Bahar toplantıları için Washington'da bulunan Bakan Derviş ve ekibinden, bu sözlerin ne anlama geldiği soruldu. Bahçeli, ‘‘9 katrilyona ulaşmış tahsil edilemeyen vergilerin, kriz sürecinin olumsuz etkilerini de gözönüne alarak tahsilini mümkün hale getirecek şartları oluşturmamız gerekmektedir. Bu vergileri aslına dokunmadan, faiz ve gecikme zammı makul bir taksit planına bağlanarak ekonomiye yeniden kazandırmak mümkündür’’ demişti.

IMF daha önceki taksitlendirmeye karşı çıkmış ve bu uygulama için Maliye'ye sert bir mektup göndermişti. Şimdi de bu sözlerin uygulamasını bekleyecektir...

Bahçeli'nin ardından Mesut Yılmaz, 2003 yılında uygulamaya girecek ‘‘Nereden buldun’’u artık ertelemeyeceklerini, ancak geçiş için stok, sicil ve servet affı çıkaracaklarını söyledi. Yılmaz, daha önce ‘‘matrah affı’’ndan da sözediyordu, ama Maliye Bakanı bunun sakıncalarını anlattığı için artık matrah affından sözetmiyor.

Maliye yetkilileri Yılmaz'ın kastettiği stok affının aslında ‘‘stokların kayda alınması’’ olduğunu belirterek, bunun nereden buldun yasası çıktığında, 1998 yılında yapıldığını hatırlatıyorlar. Faturasız alınan mallar, KDV'si ödenmesi koşuluyla bilanço içine alınabilecek. Yani, bir şirket faturasız aldığı malı KDV'sini ödeyerek kayda geçirip isterse satacak, isterse bilançosunda gösterecek. Servet affı ise nereden buldun uygulamasına geçmek için gereken Mali Milat uygulaması. Yani, 1 Ocak 2003 tarihine kadar insanlar, Yılmaz'ın dediğine göre yüzde 2-3 gibi küçük bir vergi ödeyerek, kayda girmemiş servetlerini kayda sokabilecekler. Sicil affı konusunda ise Maliye'nin henüz bir haberi yok. Herhalde vergi suçları affedilecek.

KÁR GÖRMEDEN GELMEZ

Bütün bu afların, Bankalara sermaye katkısı için gündeme gelen, sermayeye eklenen paraların kaynağının sorulmaması yönünde yapılan yasa hazırlıkları kapsamında ele alınabileceği söyleniyor. Yani Hükümet karar verirse, hazırlanan yasaya bu aflar da eklenip Mayıs ayı sonuna kadar bu yasa çıkarılabilir. Yılmaz ve Bahçeli'nin dillendirdiklerine göre, demek ki bu afları talep eden işadamları var. Ancak bir görüşe göre de zamanlaması henüz uygun değil, canlanma ve kár kapısı görülmeden yurt dışındaki paralar bu aflara rağmen yurda dönmez...

Görüldüğü gibi yoğun bir vergi düzenleme dönemine giriliyor. Maliye Bakanlığı Ekim ayına, kabul edilen vergi stratejisi çerçevesinde geniş kapsamlı bir mevzuat değişikliğinin hazırlığını yapıyor. Bu afların da aslında bir şekilde yapılacak düzenleme ile bağlantısı var. Umarız, politikacılar genel staratejiye ters gelmeyecek düzenlemelerle yetinirler, popülist düzenlemelerde ısrar etmezler.


Naylon fatura paniği tebliğle giderilecek


MALİYE Bakanlığı naylon faturaya ilişkin bir tebliğ yayımlamaya hazırlanıyor. ‘‘Bilerek’’ kelimesi yasadan çıktığı için, suçsuz birçok işadamının muhasebecilerinin aldığı naylon faturalar nedeniyle kaçakcı muamelesi gördüklerine ilişkin bir kampanya düzenlendi. Halbuki ‘‘bilerek’’ ibaresi çıkarılırken de, asıl olanın ceza yasası olduğu, orada yazılı ‘‘kasıt’’ unsuru bulunmadığı takdirde naylon fatura kullananların zaten ceza görmeyecekleri söylenmişti. Uygulamada da ceza kanunu esas alınıyormuş ama yürütülen kampanya etkili olmuşa benziyor. Maliye Bakanlığı ‘‘tereddütleri gidermek’’ amacıyla bir tebliğ hazırlıyor. Tebliğ ile kasıt unsuru bulunmadığı takdirde cezai müeyyide olmadığı açıklanacakmış.
Yazarın Tüm Yazıları