Paylaş
İyi de, Varlık Fonu’nun Bakanlar Kurulu’nca onaylanması gereken strateji belgesi bile daha ortada yokken, bu borçlanmayı yapması enteresan değil mi?
Bu haber, yani kredi görüşmeleri yalanlanmadığına göre fon yöneticilerinin bankalardan bu borcu hangi amaçla istediklerinin netlik kazanması gerekmez mi?
Halbuki, Varlık Fonu’nun ileriye dönük değer yaratmak için seküritizasyon yapacağı, yani tahvil, gelir ortaklığı senetleri çıkarıp, büyük altyapı yatırımları için finansman yaratacağı söyleniyordu, kredi pek konuşulmamıştı. Bankalardan kredi istemek demek, bunun bir yerde kullanılmasının planlandığı anlamına gelir. Öyle ya; bankalara kullanacağınız krediyi nerede kullanacağınızı açıklamanız lazım ki onlar da geri ödenmesine ikna olup bu krediyi versinler. Halbuki strateji metni ortada yok, hükümet tarafından onaylanması gerekirken bu şart yerine gelmemiş, neye göre bankalarla kredi görüşmesi yapılıyor?
Dünyada var olan tasarrufları değerlendirip gelecek kuşaklara gelir aktarmak amacıyla varlık fonu kurulurken, bizde tersine var olan değerleri kullanıp borçlanarak gelecek kuşakların gelirlerinden almak için kuruldu. Yani baştan tartışmalı fon uygulamaları, kuralsız, halka çıkacak faturayı büyüten, şeffaf olmayan, gittikçe acayip bir hale mi dönüşecek?
Peki, Varlık Fonu alelacele, strateji belgesi bile ortada yokken neden yabancı bankalardan kredi arıyor, yüklü miktarda borçlanmaları ne için yapacak?
Şahsen acil borçlanmanın altyapı yatırımlarının finansmanı amacıyla yapıldığını sanmıyorum. 2019’a kadar kanal projesine başlanacak deniyor ama strateji belgesi olmadan kanal projesi için kredi alınmaz ki, bu acele niye?
Acil ihtiyaç ne olur diye düşündüğünüzde normal olarak, ya personele yani yönetimdeki birkaç kişiye ödenecek maaş akla gelir, ya da gelen bir ödeme vardır ona kaynak aranır. Varlık Fonu’nun böyle bir borç geri ödemesi yok, Savunma Fonu’na parasını geri verdiği söyleniyor, peki ne için ihtiyacı olabilir?
AÇIĞIN KAPATILMASI GEREK
Bence Varlık Fonu’nun acil borçlanmaya çıkmasının nedeni, kısa vadede döviz likiditesi açısından bir katkı amacına dönük olabilir
Türkiye’nin önümüzdeki 1 yılda ödeyeceği dış borç miktarı 110 milyar doların üzerinde, yani en az bu kadar döviz likiditesi sağlanması gerekiyor. Buna karşılık ABD ve AB’den kısıtlamalar artıyor, döviz likiditesini azaltacak Fed’in faiz artırımları başlamak üzere.
Bundan da önemlisi; Türkiye’nin döviz likiditesi için kurulan sistem; bankaların yurtdışından yüklü dış borçlanmalar yapıp, bunu sisteme sokmaları üzerine kurulu olduğu için, burada çıkabilecek bir sıkıntının regüle edilmesi, yani döviz likiditesi azalırsa yeni yöntemlerle açığın karşılanması gerekiyor. Bazı bankaların artık dış borç almakta ciddi sıkıntılar çektiği bilinirken, sektörde bu açığın nereden kapatılacağının bir süredir konuşulduğunu da zaten biliyoruz.
İşte o nedenle tahmin yürütüp diyorum ki; Varlık Fonu sistemdeki döviz likiditesi açığını kapatmak için şimdiden döviz borçlanması yapıyor olabilir.
Peki, Varlık Fonu’na stratejisi bile belli değilken borç verirler mi, Türkiye’nin toplam riski içine sokulmaz mı, borçlansa bile aldığı döviz kredileri likidite açığına çare olabilir mi? Tüm bu soruların yanıtlarını, bekleyip göreceğiz...
Paylaş