ZORLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, beyaz eşya, tekstil gibi sektörlerde tüketiminin düştüğünü belirterek, bunun nedenini "daha önce gelecekten yememize" bağladı.
Türkiye’de yılda 6-7 milyon adet cep telefonu satıldığını, bunun aşırı olduğunu kaydeden Zorlu, 2004 ve 2005’te ihtiyacın üzerinde tüketim çılgınlığı yaşandığını, tüketici kredileri ve kredi kartlarıyla bunun körüklendiğini belirterek, şimdi tüketimin gerilediğini, çünkü artık talebin normal düzeylere geldiğini kaydetti. Zorlu, "ayağımızı yorgana göre artık uzatmamız lazım, sonra üşütünce üzülürüz" dedi.
Dün CNN Türk’teki Referans Noktası programında Eyüp Can ile birlikte konuk ettiğimiz Ahmet Zorlu ile son dönemde kendilerini öne çıkaran İstanbul’daki Karayolları arazisi için yaptığı planları konuştuk. Bina görmeye Dubai’ye gidildiğini, bir binayı gezmek için adam başına 60 dolar verildiğini hatırlatan Ahmet Zorlu, "Neden böyle bir bina yapmayalım" dedi. Şu anda proje için çalışıldığını, yapılacak binanın pahalı olmasına rağmen, Türkiye’de çelik konstrüksiyonun başladığı bina olacağını kaydeden Zorlu, sıradan bir bana yapmayacaklarını, Türk mimarisinin ve mimarlarının da hesaba katılacağını belirterek, "Eser yaratmaya çalışıyoruz" dedi.
Karayolları arazisini aldıktan sonra "Zorlu sanayiden çıkacak mı?" sorularının kendisine de sık sık sorulduğunu kaydeden Ahmet Zorlu, "Bizim sanayiden çıkmamız mümkün değil. Reel sektörde çalışan 28 bin kişimiz var. Avrupa’nın tüm ülkelerinde satış noktalarımız var. Bundan iki ay önce 5 fabrika açtık, kapasite yetmediği için ikinci çamaşır makinesi fabrikası için karar aldık" dedi.
Arazi alımıyla yeni bir sektöre girdiklerini, buna karşılık finans sektöründen çıktıklarını kaydeden Zorlu, ileride bu sektöre yeniden girip girmeyeceğini sorduğumuzda, "Şimdilik öyle bir planımız yok ama belli olmaz tabii ki" yanıtını verdi.
Zorlu Holding’in enerji sektöründe de olduğunu hatırlatan Zorlu, "Enerjide de büyümek istiyoruz. Yurtdışında da yatırımlarımız var, Rusya’da özel sektör olarak 1 milyar dolarlık yatırım yapıyoruz. Niye ülkenizde yapmıyorsunuz sorusu olur. Biz yurtdışından bulduk krediyi o nedenle orada yapıyoruz. İsrail’de hem elektrik hem ısı vereceğimiz 1.150 megavatlık projemiz sürüyor" şeklinde konuştu.
SANAYİDE TREN KAÇTI MI?
Televizyon üretiminde ithal girdi oranının yüksek olduğunu, bu ara malların Türkiye’de üretilip üretilemeyeceğini sorduğumuzda ise Zorlu, birinci adımı kaçırdıklarını ama ikinci aşama için hala şans olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"3-4 sene önce LCD’nin kristal camını üretmek için harekete geçtik. Kore, Japonya’da üreticiler yüzde 30 devletçe desteklendi. Yalnız 10 milyonluk bir tesis 3.5-4 milyar dolar ediyor. Karşımızdaki rakipler devlet tarafından destekleniyor. Bizim ise kendi cebimizden ya da kredi bulup yapmamız halinde onlarla rekabet etme şansımız yok. İlgili mercilerle o dönemde konuştuk. O güç yoktu devlette de o zaman ve o tren kaçtı. Ama şimdi ikinci bir aşama var. Japonlar, Koreliler Orta Avrupa’da kurmaya başladılar. Biz de Vestel olarak kurmaya başladık. İlgili yerlerle görüşüyoruz, onlar da olumlu bakıyor. İnşallah olursa, o zaman ekspresle yola devam ederiz. Elektronik ve TV üretimi, sanayide olmazsa olmazlardandır. 20 milyon TV’yi bundan 5 sene önce üreteceğiz deseydik kimse inanmazdı ama bunu gerçekleştirdik. Şimdi sanayiciyle devletin işbirliği yapması gerekiyor."
Polonya’da iki şirketin 430 milyon Euro’luk LCD yatırımı için birleştiğini, yazılım, elektronik yan sanayisini oluşturduklarını kaydeden Zorlu, böylece güçlü hale geldiklerini hatırlatarak, "İkinci ayakta LCD yatırımı bu. Biz birinci treni kaçırdık, ikinciyi kaçırmamamız lazım" dedi.
Seçimlerden sonra tüketimde de yine dengenin kurulacağını kaydeden Zorlu, "Durgunluk var filan diye ağlamaktan biraz kaçınmamız lazım" şeklinde konuştu. Zorlu sorumuz üzerine, Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde fazla durulmaması gerektiğini de söyledi.