Paylaş
Vergi oranları ile devletin vergi gelirleri arasındaki bağlantıyı gösteren “Laffer Eğrisi” nin sahibi Dr. Arthur Laffer’in tütün vergileriyle ilgili yazdığı kitap hafta sonu Londra’da tanıtıldı. Kitapta tütün vergisinde aşırı yüksekliğinin ters teptiği, Türkiye’deki gibi tütündeki maktu ile nispi vergi oranları yanlışlığının hem gelir kaybına yol açıp, hem de sağlık amacından uzaklaştırdığı belirtiliyor. ABD Başkanı Reagan ve İngiltere’nin Demir Leydi’si Thatcher’ın da danışmanlığını yapan Laffer’in saptamaları, Türkiye’deki yanlış vergilemeye birebir uyuyor.
Ülkelerin kendi mali politikalarını oluşturmaları gerektiğini, standart yaklaşım olamayacağını belirten Laffer, tüm hükümetlerin mali hedeflerine ve kamu sağlığı hedeflerine ulaşmak için tütün ürünlerinden özel tüketim vergisi (ÖTV) aldığını hatırlattı. Aritmetik olarak bakıldığında vergi oranları artırıldığında bir dolarlık vergi matrahının vergi gelirini de aynı şekilde artıracağını belirten Laffer, “Ekonomik açıdan bakıldığında ise daha yüksek vergi oranları tüketim için caydırıcı olacak ve daha düşük vergili ürünlere geçişi veya yasa dışı tütün ürünlerine geçişi teşvik ederek vergi matrahını düşürecektir” dedi.
MAKTU VERGİLER TERCİH EDİLİYOR
Tütün vergilemesinin prensipte tütün kullanımını azaltmak için kullanılabilecek iyi bir politika aracı olduğunu kaydeden Laffer, ancak aracın dikkatli yönetilmesi ve tasarlanmasının önemine dikkat çekti. Laffer, pek çok ülkenin ÖTV sistemini tasarlarken öncelikle sigara kullanımını azaltmak için tüketicileri ucuz ürünlere sevk etmeyen, vergi artışlarının etkisini maksimuma çıkaracak maktu vergiye dayalı bir sistem uyguladığını belirtti. Kamu finansmanı ve kamu sağlığı açısından bakıldığında maktu vergilerin nispi vergilere kıyasla tercih edildiğini kaydeden Laffer, “Hükümetin gelirleri müşterinin marka tercihi eğilimlerin bağlı olmadığı için, maktu vergiler daha istikrarlı ve kontrol edilebilir bir vergi kaynağı sunmaktadır”şeklinde konuştu.
Maktu verginin vergi yükünün birim başına eşit olması anlamına geldiğini kaydeden Laffer, “Maktu ÖTV’nin tüm sigaralar için vergi yükünü eşitlediği göz önünde bulundurulduğunda, vergi artışı sonrası sigara tüketiminin düşmesi ihtimali daha yüksektir; çünkü tüketiciler daha düşük düzeyde vergilendirilen sigaralara geçiş yaparak vergi artışının etkisini sıfırlama imkanı bulamaz” dedi
TÜRKİYE’DEKİ YANLIŞ KANITLANDI
Laffer’in incelemelerinde özel olarak Türkiye yer almıyor ama söyledikleri bizdeki tabloya aynen uyuyor. Çünkü Türkiye’de hem vergi oranları çok yüksek, hem kaçak var hem de maktu verginin toplam vergideki payı çok düşük. Öyle olunca da sigara tüketemi de düşmüyor, üstüne üstlük vergi kaybı da yaşanıyor.
2013’de tütün mamullerinden elde edilen vergiler diğer vergiler ile beraber 26.2 milyar TL ve bu Maliye için büyük gelir. Son yayımlanan 2014 Haziran ayı verilerine göre ise bu yıl ilk 6 ayda tütün mamullerinden 10.5 milyar TL ÖTV toplanmış. 2014 yılı hedefi 21.9 milyar TL.
Laffer’in söylediklerinden yola çıkarsak, Türkiye’de ağırlıklı ortalama satış fiyatı üzerinden hesaplandığında; ÖTV ve KDV dahil bir paket sigara üzerinde yüzde 82.4’lük bir vergi yükü bulunmakta. Bu çok yüksek bir oran. Türkiye’de sigaralara maktu, asgari maktu ve nispi vergi olmak üzere üç farklı tip vergi uygulanıyor. 2014 Temmuz’da yapılan enflasyon güncellemesi sonrasında, paket başına alınan maktu vergi 0.13 TL’den 0.1366 TL’ye; asgari maktu vergi ise paket başına 3.75 TL’den 3.942 TL’ye çıktı. Satış fiyatı üzerinden yüzde 65.25 olarak alınan nispi vergide ise herhangi bir değişiklik yapılmadı. Bu nispi vergi oranı dünyadaki en yüksek oranlardan biri.
Maktu verginin toplam vergi yükü içerisindeki payı ise yüzde 2.3 düzeyinde. AB Direktifi maktu verginin toplamdaki payının en az yüzde 7.5 olması şartını koşarken; AB üyesi ülkelerde bu oranın ortalaması yüzde 40’lar seviyesinde.
2014 yılının başından beri, ucuz sigaraların pazar payında ciddi bir artış var. Bu artış, verginin fiyata bağımlı olmasından dolayı vergi tahsilatını azaltıyor. Örneğin, paket başına her 2 TL’lik vergi indirimi, paket başına 1,61 TL’lik vergi kaybına neden oluyor.
Fiyat indirimleri piyasa ekonomisi içerisinde doğal ve sigara tüketicileri için iyi olabilir. Ancak amaç söylendiği gibi sigara tüketimi azaltmak, vergi gelirini artırmak ise neden maktu oranlar yükseltilmiyor, anlaşılabilir gibi değil.
“Sigara yasağı uygulanan alanları genişletmek”bence göstermelik kalıyor.
Paylaş