Paylaş
Hükümet canlanmanın devam edeceğini, yıl sonu itibariyle yüzde 5.5’luk büyüme rakamına ulaşılacağını söylüyor. Oranı daha yüksek açıklayan bakanlar da var ama makul olanı yüzde 5.5 gibi gözüküyor. Mevcut iklimde bu oranın gerçekleşme ihtimali, piyasa oyuncuları tarafından da makul görülüyor.
Ekonomik canlanmada elbette, KGF’ye Hazine dopingiyle büyük ölçüde canlandırılan banka kredilerinin payı büyük. Ancak bence en büyük pay devam eden, son dönemde artan sıcak para akışında. Piyasalar da hesaplarını bu unsurların geleceğini kestirmeye çalışarak yapıyorlar.
KGF’nin mevcut büyüme oranlarının artmasında önemli pay sahibi olduğu bir gerçek. Bankacılar da bunu kabul ediyorlar ancak ne kadar süreceği konusunda tahminleri değişik. Kredilerde yaratılan ivmenin yılın tümünü etkileyebileceği ancak etkisinin giderek azalacağı bekleniyor. Daha sonra, yani işlerin kötüye gitme ihtimali ve bununla birlikte kredilerin batma riskinin büyümesiyle yaşanabilecekleri ise, piyasa oyuncuları şimdiden hesaba katmıyor. Belli ki onu 2018 yılı hesaplarında dikkate alacaklar.
Piyasa oyuncularının gidişat için de, büyüme oranları için de en fazla dikkat ettikleri gelişme sıcak para girişinde yaşanacak süreç. Şurası açık ki; piyasa oyuncuları bundan birkaç ay önce sorduğumuzda bu konuda eylülden itibaren yaşanabileceklerden çok korkuyorlardı. Bu korkuları hala var ama eskiye kıyasla daha azalmış, daha doğrusu biraz ötelenmiş durumda.
Bunun nedeni ise ABD’deki gelişmeler ve Fed’in faiz artışı hareketinin gecikmesi. Buradaki en önemli neden tabii ki yeterli büyüme ve enflasyon oranlarına ulaşılmadığının düşünülmesi. Ancak bununla birlikte Trump faktörü ortaya çıktı ve ABD ekonomisinin toparlanmasının Trump’ın tartışmalı hale gelen siyasi geleceği nedeniyle geciktiği ortada. Yani sıcak parayla ekonomisini döndüren bizim gibi ülkelere Trump tarafından ek bir süre verildi diyebiliriz.
Dolayısıyla piyasalarda sıcak para ve buna bağlı ekonomik büyümenin daralması için beklenen takvim biraz sarkmış görünüyor. Sarkmış görünüyor diyoruz çünkü herkes biliyor ki; Trump tartışmalarıyla gecikse de, ABD ekonomisinde canlanma devam ediyor. Yani eninde sonunda Fed faizleri artırmak zorunda kalacak. Sonuç kaçınılmaz, zamanlaması tartışmalı.
İÇ SİYASET ÖNE ÇIKABİLİR
Özetle; Türkiye ekonomisindeki canlanmanın süresi ABD’deki siyasi gelişmelerle yakından ilgili. ABD siyaseti ve ekonomisi normalleştikçe sıcak para daha az geleceği için bizim gibi ülkelerin büyümesini derinden etkiliyor.
Ama bence büyümeyi asıl etkileyecek unsurun iç siyaset olma ihtimali, son günlerde, bir hayli yükseldi. Örneğin yerel seçim için tartışılan senaryolar, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın hapse girme ihtimali, bu konudaki tartışmalar Türkiye ekonomisinin geleceği açısından önemli olmaya başladı. Sadece bu değil, Almanya gibi ülkelerle sertleşen ilişkiler ve bunun olası etkileri de, yine ekonomik gidişat adına izlenmesi gereken gelişmeler haline geldi.
Bu olumsuz siyasi gelişmelerin sertleşmesi halinde, Fed faiz artırmasa bile, sıcak para girişinde sıkıntılar yaşanması gündeme gelebilir.
Hükümet bayram tatilinden sonra, eylülde ekonomik reformların sırasıyla gündeme geleceğini söylüyor. Ancak bu dönem belli ki; ekonomik reform ya da yapısal tedbirlerden önce, FED kararları ve siyasetteki gelişmelere bakılacağı bir dönem olacak.
Paylaş