UZUN Bayram tatilinin ardından, piyasalar bugün yeniden açılıyor.
Piyasalarda bu hafta konuşulacak konuların başında, Çarşamba günü açıklanacak Kasım ayı enflasyon oranı ve buna bağlı olarak piyasalarda oluşan 'faiz indirimi beklentisi' yeralıyor..
Bayram öncesi yaşanan terör olaylarında hızlı ve kararlı tutum takınarak piyasalarda istikrarın bozulmasına izin vermeyen Merkez Bankası'nın özellikle faiz konusunda ne yapacağı merakla bekleniyor. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'ye, hem bundan sonra yaşanacak bu tür olaylarda takınılacak tutumu, hem de faiz kararlarında etkili olacak unsurları sorduk.
Serdengeçti'yi, piyasadaki, açıklanacak enflasyon oranına bağlı olarak alınabilecek bir faiz indirimi beklentisine karşılık, daha temkinli bir yaklaşım içinde gördük. Serdengeçti, Merkez Bankası'nın faiz kararı verirken gerçekleşen enflasyon oranına ya da iki haftada bir yapılan anket sonuçlarına bakmadığını söyledi. Piyasalardaki 'kısa vadeli bakış'tan yakınan Serdengeçti, Merkez Bankası'nın kendi enflasyon tahminlerine, ekonominin temel dinamiklerine, mali disiplinden ödemeler dengesine kadar birçok gelişmeye, toplam arz-talep dengesine, dış etkenlere bakarak, yani çok daha geniş bakarak faiz kararı verdiğini hatırlattı.
Piyasalarda oluşan, gerçekleşen enflasyon oranına bağlı faiz kararı verilmesi yönündeki beklentiyi, 'yüzeysel bir yaklaşım' olarak değerlendiren Serdengeçti, piyasaların artık kısa vadeli bakıştan da kurtulması gerektiğinin de altını çizdi.
'Artık bizim hedefimiz 2003 yılı enflasyonu değil' diyen Serdengeçti, 2003 yılı enflasyon oranının yüzde 20 veya civarında gerçekleşeceğini, bunun kesinleştiğini, daha da önemlisi; 2003 yılı enflasyonu için artık yapacak fazla bir şey bulunmadığını söyledi.
Bu nedenle, gelinen aşamada Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinin artık 2004 yılı enflasyonu, yani yüzde 12'lik hedef olduğunu vurgulayan Merkez Bankası Başkanı, bütün dikkatlerini bu hedefe verdiklerini, bundan sonra alınacak kararların da bu hedefi gerçekleştirmeye dönük olacağını belirtti. 'Biz artık 2004 yılı enflasyon hedefinin yani yüzde 12'lik hedefin tutturulup tutturulamayacağına, tutturulması için nelerin yapılması gerektiğine bakıyoruz' diyen Serdengeçti, bu yaklaşımıyla, bir anlamda Kasım ayı enflasyonuna bakılarak faiz indirimi beklentisi içine girenlere de yanıt vermiş oldu.
'Ülkemizde, yıllarca kronik enflasyon ortamında yaşamaktan ötürü gelişmiş bir kısa vadecilik var ve bundan artık kurtulmamız gerekiyor' diyen Serdengeçti, artık vadeyi uzatma, orta vadeye bakma zamanının geldiğini söyledi. Serdengeçti, 'artık biraz daha orta vadeli bir bakış açısını kazanmamız gerek' diyerek, bundan sonrası için bunun bir 'şart' olduğunun da altını çizdi.
'Peki orta vadede ne gözüküyor?' diye sorduğumuzda ise Serdengecti, 'Yüzde 12'lik hedefe giderken şu anda, bazı risklere rağmen, çok büyük olumsuzluklar gözükmüyor' yanıtını verdi. Merkez Bankası yönetimi olarak Hükümete yaptıkları son sunumda bunları sıraladıklarını kaydeden Serdengeçti şunları söyledi:
'Enflasyonda, öyle anlaşılıyor ki; 2005 yılında, kalıcı biçimde, tek haneye düşme imkanını bulacağız. O noktaya giderken, bir Hükümetin ya da Merkez Bankasının kontrol edemeyeceği, örneğin gıda ve enerji fiyatlarından kaynaklanacak bazı aksamalar olabilir. Ama bunlar bile enflasyondaki genel düşüş eğilimini değiştirmez'
Bu yıl sonunda enflasyon oranının yüzde 20 veya ona yakın bir rakam olarak gerçekleşmesinin artık kesinleştiğini kaydeden Serdengeçti, bu başarının bazı çevrelerde yanlış yorumlandığını, daha önce de görüldüğü gibi, bazı kesimlerin dikkatlerin artık enflasyon yerine başka yerlere çekilmesi için gayret sarfettiklerini söyledi. Bu tehlikeli eğilime dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Serdengeçti, 'Kamuoyuna da internet sitemizden açıkladığımız, son Hükümet sunumunda söylendiği gibi, enflasyonla mücadele konusunda aldığımız mesafe önemli ama gideceğimiz mesafe çok daha önemli' dedi. Serdengeçti, enflasyonla mücadele üzerindeki dikkatlerin dağılmaması, bu gerçeği gözardı edip gevşememek gerektiğinin altını çizdi.
Gözden geçirmenin 2004'e kalması kesin gibi
IMF'in Ankara Büro Şefi Odd Per Brekk de, 6. gözden geçirmenin bu yıl sonuna kadar tamamlanması konusunda umutlarını yitirmiş gözüküyor...
Brekk yakınlarına, 6. gözden geçirmenin tamamlanması için şart olan yasal tedbirlerdeki gecikmeleri hatırlatarak, 'Sanıyorum bu yıla yetişmeyecek, 6. gözden geçirmenin tamamlanmasının Ocak'a kalması büyük ihtimal' diyormuş. Bu arada bürokratlara 'Hükümet neden yine işi savsaklamaya başladı, bu tavır kalıcı mı' diye soruyormuş
Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı Bankalar Yasasında yapılacak değişikliklere ilişkin olarak IMF'le Hükümet arasında çıkan anlaşmazlık, henüz çözülmüş değil. Bankalar Birliği hukukçuları bayramdan önce Adalet Bakanlığı bürokratları ile birlikte bir çalışma yaptılar. Duyduğumuza göre, özellikle hukuka aykırı maddeler konusunda büyük ölçüde uzlaşma sağlanmış. Önümüzdeki Perşembe günü, Tasarı Komisyonda görüşülmeye devam edecek. Bankalar ile uzlaşma sağlanmış ancak bankalar, BDDK yetkilerinin Hükümete verilmesini öngören maddelerle fazla ilgilenmiyor ve anladığımız kadarıyla bunu bir sorun olarak ortaya getirmiyorlar. Ancak IMF'in bankacılıkla ilgili yetkilerin Hükümete geçmesi konusunda ciddi endişeleri var. Komisyonda verilecek önergelerle bu konuda da değişiklik öngörülüyor. TMSF'nin yetkileri korunuyor, idari olarak BDDK bünyesinde kalıyor ancak, Hükümet belli ki bankacılığı siyasi otoritenin güdümüne almak konusunda kararlı. Çünkü TMSF'ye bakanların seçeceği kişilerin atanmasını, yani yönetiminin siyasi otoritenin seçeceği kişilere bırakılmasını istiyor. İşte IMF, bu konudaki önergelerin de çevirisini istedi. Bugünden itibaren IMF'le bu konunun müzakere edilmesini bekliyoruz.
6. gözden geçirmenin tamamlanabilmesi için bu konuda uzlaşma şart. Ya IMF'in istediği gibi daha önce anlaşılan iki madde yasalaşacak ya da tümüyle taslak üzerinde uzlaşma sağlanacak.
Aslında bu da yetmiyor. TBMM'de bulunan Kamu Mali Yönetim tasarısının da yasalaşması gerekiyor. Bütün bunların da, Aralık ortasına kadar bitmesi gerekiyor ki; IMF İcra Direktörleri Kurulu tatile gireceği 24 Aralık'a kadar Türkiye'yi görüşüp, kararını versin...
İşte IMF Büro Şefi Brekk de bu nedenle Aralık ayından umudunu kesmiş durumda.
Gözden geçirme 2004'e kaldığı takdirde piyasaların olumsuz bir tepki vereceğini sanmıyorum. 'Ama bütün bunlar piyasaların tavrını hiç mi etkilemez' derseniz, bunu anlamak için, yüksek karların yazılacağı yılsonu bilançosunun ertesini, yani yeni yılı beklememiz gerekecek...
Terör önlemleri alındı uygulamaya gerek kalmadı
MERKEZ Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile yaşanan terör önlemleri nedeniyle aldıkları önlemleri ve piyasalardaki sakin havayı da konuştuk. 'Bu tür terör olayları 2 yıl önce olsaydı piyasaları çok daha fazla etkilerdi' diyen Serdengeçti, 11 Eylül olaylarında ve Irak krizinde olduğu gibi, ekonomide nisbeten istikrar sağlandığı için, bu tür dışsal şokların piyasaları artık çok daha az etkilediğini, hatta hiç etkilemediğini kaydetti. Son olaylardan piyasaların etkilenmemesini de buna bağlayan Serdengeçti, 'Merkez Bankası gerekli önlemleri aldı ama bunları uygulamaya gerek bile olmadı. Piyasaların tümünde bu kez hiç etkilenme olmadı' dedi.
'Yapılması gerekenlerin yerine getirilmesi, ekonomik programa harfiyen uyulması, ekonominin istikrar kazanması için gerekli mesafenin alınmasını, dolayısıyla da ekonominin bu tür dışsal şoklardan etkilenmemesini beraberinde getirmeye devam edecek' diyen Serdengeçti, bu tür olayların, uygulanan ekonomik programın değerini bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi.
Serdengeçti sorumuz üzerine, ileride de, bu tür olayların yaşanması halinde, yine piyasalara dönük olarak aynı tür tedbirlerin alınacağını kaydetti.